- İzmir
- 26.04.2025 17:33
AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Menemen Belediyesi'nde düzenlenen toplantıda, ilçede gerçekleştirilen hizmetleri ve projeleri anlattı. İnan, geçmişte yolsuzluklarla anılan Menemen Belediyesi'nin AK Parti yönetimiyle birlikte hizmet ve yatırım odaklı bir yapıya kavuştuğunu vurguladı
AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Menemen Belediyesi’nde düzenlenen basın toplantısında, ilçede hayata geçirilen projeleri ve belediyenin son 4 yıldaki hizmet anlayışını değerlendirdi. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan ve partililerin katıldığı toplantıda İnan, Menemen’in geçmişte yaşadığı hizmet eksikliği ve yolsuzluk iddialarına dikkat çekerek, AK Parti belediyeciliği ile ilçenin kısa sürede büyük bir değişim yaşadığını vurguladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yürütülen yolsuzluk soruşturmasına da değinen İnan, CHP'li yerel yönetimleri eleştirerek, “Menemen’den ders alın” çağrısında bulundu.
Bakanlıkların güzel bir dönem için çalıştığını ifade eden İnan, “Yatırım ortamını güçlendiren adımlar sayesinde güven iklimi her geçen gün pekişiyor. Enflasyonla mücadelede alınan tedbirler etkisini göstermeye başladı. Makro dengeler yeniden yerli yerine oturuyor. Türkiye’ye hem içeride hem dışarıda duyulan güven artarak devam ediyor. Menemen Bugün, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan İzmir’in, hizmet anlayışıyla fark yaratan menemen ilçesindeyiz. Menemen; şehrimizin yerel yönetimlerde İzmirlilerle beraber yürüyen, İzmir’in derdiyle dertlenen örnek bir belediyedir. Menemen’in kaynağını sadece ve sadece menemen için kullanan bir belediyecilik anlayışıyla İzmir’de diğer ilçe belediyeleriyle kıyaslanamaz şekilde öncüdür. Geçmiş dönemde hatırlayacaksınız: Menemen belediyesi, CHP zihniyetiyle yönetilirken personel maaşlarını ödeyemeyen, yatırım yapamayan, yolsuzluk ve iç hesaplaşmalarla anılan bir kuruma dönüştürülmüştü. Ben o dönemde İzmir il gençlik kolları başkanıydım, Menemen Belediyesi denilince emekçilerin ücretlerini alamadığı, hizmetsizliğin revaçta olduğu bir yer aklımıza gelirdi. Başta İstanbul olmak üzere CHP belediyeciliğinin bir kez daha yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle ve rüşvetle birlikte konuşulduğunu hep beraber takip ediyoruz. 2021 yılından önce Menemen Belediyesi AK Parti ile buluşmadan önce bu kurumun hali neydiyse şimdi de aynı manzarayı İstanbul’da görüyoruz. Menemen’de 2020 senesinde irtikap, yolsuzluk, hırsızlık konuşulurken 2025 yılında da İstanbul büyükşehir belediyesinde aynı konuların gündem olduğunu görüyoruz” dedi.
Menemen’in yeni alınan araçlarla gündeme geldiğini dile getiren İnan, “Nasıl Menemen’de o gün elini bu işlere bulaştıranlar, gözünü yetimin, kimsesizin hakkına hukukuna dikenler adalet karşısında hesap verdiyse bugün İstanbul’da rüşvetçiliğe bulaşanlar, İstanbul’a hizmet için kendine emanet edilen parayı çalanlar da hukuk önünde hesap verecekler. Peki bugün menemen maaşını alamayan emekçilerle mi anılıyor? Hayır. Tam tersine bugün Menemen denilince İzmirlinin aklına yatırım geliyor, hizmet geliyor. Menemen belediyesi denilince akla başta vatandaşına güven veren bir kurum geliyor. Bugün Menemen, icra kağıtlarıyla, haciz evraklarıyla değil yeni alınan araçlarla beraber gündeme geliyor. Bu belediye; sosyal medya şovlarıyla değil, şantiyelerle, salonlarla, kurs merkezleriyle, aşevleriyle, gençlik merkezleriyle konuşulmaya başlamıştır. Bu da hem Belediye Başkanımız Aydın Pehlivan’a çalışkanlığıyla hem de AK Parti belediyeciliği anlayışı sayesinde vücut bulmuştur” diye aktardı.
Menemen’de hayata geçirilen projeler ile ilgili açıklamalarda bulunan İnan, “Bugün Menemen’de: 460 metrelik battı-çıktı projesi sadece 4 ayda tamamlanmışsa, 2 milyon 250 bin metrekare yol çalışması yapılmışsa, Türkiye’nin en büyük tematik çocuk oyun köyü kurulmuş ve 1 milyon 250 bini aşkın kişi tarafından ziyaret edilmişse, her gün 3 bin kişiye sıcak yemek ulaştırılan bir aşevi varsa, (deprem günü kapatılan sahte kent lokantalarına benzemez), eğitimden sağlığa, spordan kültüre her alanda yatırım yapılmışsa, Yüzme havuzları, kapalı spor salonları, gençlik merkezleri, kütüphaneler, düğün salonları, semt poliklinikleri, 40 halı saha ve 25 basketbol sahası varsa… Bu tablo; milletin kaynaklarını, yalnızca millete adayan ak parti belediyeciliğinin bir sonucudur. Milletimiz Menemen’in daha önceden nasıl yönetildiğini bildiği için, Menemen’in AK belediyecilikle tanıştıktan sonra nasıl yönetildiğine şahit olduğu için sandıkta cevaplarını çok net verdi. Menemen’i yönetemeyen bir belediye elinde, yönetilemeyen kişilerin elinde heba etmedi” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’e yönelik açıklamalarda bulunan İnan, “Özgür Özel Menemen’e gelsin, sosyal belediyeciliğin lafla olmadığını işle yapıldığını görmek istiyorsa buyursun görsün. Tabi özgür özel Menemen’in bugünkü halini görmek istemez. İşine gelmez. İstanbul’un kaynaklarıyla satışa koyulan kurultayda genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’in tutuklu bulunan eski belediye başkanı ihale komisyoncularıyla pazarlık yaparken menemen belediyesi gençler için gençlik merkezleri açıyordu. Buradan Özgür Özel’e bir çağrıda bulunmak istiyorum: gelin Menemen’den ders alın. Şovla, sloganla, sosyal medya makyajıyla belediye yönetilmez. Bu milletin vaktini de parasını da çalamazsınız. Menemen, İzmir’e yol gösteriyor İzmir’in hizmet üreten parmakla gösterilen örnek belediyesi olarak menemen, bir şeyi çok net göstermektedir: CHP’nin elindeki büyükşehir kaynaklarının boşa harcandığını… Menemen’de kısa sürede yapılanlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 20 yılda bu şehre yapamadıklarını ortaya koymuştur. Buradan hemşehrilerimize çağrımız nettir: İzmir’in tamamı da artık menemen gibi hizmete, dürüstlüğe ve icraata kavuşmalıdır. İzmir’i Menemen gibi yöneteceğiz. Burada yapılan her yatırım, milletin alın teriyle, milletin yararına gerçekleşmiştir. Bu başarı hikâyesi, CHP’den devralınan enkazın üzerine inşa edilmiştir.
Biz, AK Parti olarak hem Menemen’in hem İzmir’in hem de Türkiye’nin her karış toprağında, üreten, koruyan, değer veren bir anlayışla çalışmaya devam edeceğiz. Menemen’in bu örnek başarısında emeği olan başta belediye başkanımız sayın Aydın Pehlivan olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarını ve bu hizmetleri takdir eden Menemenli hemşehrilerimizi tebrik ediyorum” diye belirtti.
YOLSUZLUK BARAJININ ÖNÜNÜ TIKAMAK İÇİN GÜNDEMİ ESİR ALMAK İSTİYORLAR
İBB soruşturmasının başlamasından en son safhasına kadar tüm aşamalarında birincil sorumlunun CHP’liler olduğunu vurgulayan İnan, “Yargı kendisine gelen ihbarlar ve şikayetler üzerine harekete geçmiş, yani görevini yapmıştır. Ana muhalefet partisi, kendi iç meselelerini örtmek, İstanbul’da patlayan yolsuzluk barajının önünü tıkamak için ülke gündemini esir almak istiyor. CHP’nin ne yapmaya çalıştığının gayet farkındayız. Eteklerinin neden tutuştuğunu, niçin bu kadar hırçınlaştıklarını, neyi saklamaya, neyi yargıdan kaçırmaya çalıştıklarını çok çok iyi biliyoruz. CHP’deki panik havasının sebebi, skandalın boyutlarının farkında olmalarıdır. Gelinen şu aşamada artık şunu görebiliyoruz: CHP yönetimi, suç örgütünün parti içindeki uzantılarının da etkisiyle, gerilim siyasetini bir müddet daha sürdürmek niyetinde. Soruşturma derinleşip pislikleri ortaya saçıldıkça, suç bastırmak için daha fazla saldırganlaştıkları anlaşılıyor. Bu minvalde CHP’nin algı oyunlarının önüne geçmek, AK Parti olarak, bizlerin boynunun borcudur. Ne sokak hareketleri ne kışkırtmalar ne tehditler ne boykot adını verdikleri linç listeleri… Allah’ın izniyle bunlarla hiçbir yere varamazlar. O eski Türkiye artık yok. Anarşiyle sokaklarını teslim alınan Türkiye çok eskilerde kaldı” dedi.
ÜRETİMİ KİLİTLEDİĞİNİZ GÜNLER ÇOK GERİLERDE KALDI
Konuya ilişkin açıklamaların devamında İnan, “Üniversitelerini işgal edip, öğrencileri, hocaları esir aldığınız Türkiye, kötü bir hatıra olarak, artık geçmişte kaldı. Ticareti, üretimi kilitlediğiniz günler çok gerilerde kaldı. Sanatçıya, gazeteciye, yazara, medyaya, arkanıza aldığınız vesayet kurumlarıyla parmak salladığınız, ayar çektiğiniz Türkiye tarihte kaldı. Artık sadece millet var; milletin muazzez iradesi var. Bugün Kuvayi-ı milliye ruhu her daim diri olan bir şehrin milletvekili olarak kuruluşun ve kurtuluşun şehri İzmir’imizin genç bir milletvekili olarak manda sevdalısı ana muhalefet liderini kınıyorum. Yabancı diplomatların arabalarından atları çözüp, o arabaları kendiniz de çekseniz, size bir kuru teşekkür reva görecek konjonktür, bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne atıldı. Bir ana muhalefet liderine İngiliz yardakçılığı asla yakışmaz. Bu milletin emeğiyle büyümüş yerli ve milli ekonomimizi boykot etmek ana muhalefetin işi değil, 100 sene önce işgalci kuvvetlerin adeta çıkarına çalışan milli mücadele düşmanlarının dışarıya yaranma pratikleridir. Bu pratiklerin bugünkü yansıması Özgür Özel’de yer almaktadır” ifadelerine yer verdi.
İSTANBUL’DA KENT LOKANTALARINI EVLERİNE GİRMEYEN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN AÇMADILAR
İstanbul ve çevre illerinde hissedilen depreme değinen İnan, “Depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Aklımıza hemen 30 Ekim 2020 İzmir depremi geldi. İzmir'de yaşadıklarımız geldi. Kaybettiğimiz 117 hemşehrimizi rahmetle anıyorum. Kendilerini hiçbir zaman unutmadık. Milletimize geçmiş olsun, Allah tekrarını yaşatmasın. Ülkemiz deprem ülkesi, bu gerçeklikle yaşadığımızın farkındayız. Deprem bizim için dün de bugün de her zaman siyaset üstü bir mesele oldu. Siyasi polemiklerimizi doğal afetlerimizden her zaman uzakta tuttuk. Vatandaşlarımızın zor anlarını siyasetin çekişmelerine konu etmeyi tercih etmedik. Ancak, depreme karşı vazifelerini bile yerine getiremeyen yerel yöneticilerin bir de üstüne üstlük bize saldırıya geçmeleri karşısında susacak değiliz. İstanbul depremi sonrasında gördüklerimiz ve şahit olduklarımız ülkemizin geleceği içinde ders vericiydi. O gece boyunca sayın cumhurbaşkanımız, kurumlarımız, teşkilatlarımız İstanbul’da ayaktaydı ve sahadaydı. İstanbullu hemşehrilerimizi 1 dakika dahi yalnız bırakmadık. Cumhurbaşkanımız tüm gelişmeleri takip ettikten sonra gece geç saatlere kadar İstanbullu hemşehrileriyle birlikteydi. İstanbul’un yerel yöneticilerinin ise depreme önlem almak yerine yapı şirketlerinden rüşvet almaları ve İstanbul’da kapıldıkları yolsuzluk girdabı da İstanbul’umuz için talihsizlik oldu. O hani çok meşhur sözde hizmetleri kent lokantalarını evlerine girmeyen vatandaşlarımız için dahi açmadılar, hizmete sokmadılar. Hatta bir gün sonra depremzede vatandaşlarımıza parayla yemek sattılar. Maalesef İstanbul’da yaşanan deprem bize bir kere daha CHP’nin basiretsiz yönetim anlayışını göstermiş oldu” dedi.
ELLE TUTULUR BİR FAALİYETLERİNİ KONUŞAMIYORUZ
Sözlerinin devamında ise İnan şu ifadelere yer verdi: “İzmir bizim öncelikli sorumluluğumuz. Ayrışmadan, ötekileştirmeden her adımımızı İzmir’i daha iyi yarınlara taşımak için atıyoruz. Bu şehir gençliğin, üretkenliğin, yeniliğin başkentlerinden biri. Gönlümüz de yolumuz da İzmir için… Mahalli idareler seçiminin ardından bir seneyi geride bıraktık. Toplantımızın ve değerlendirmelerimizin birçok sebebi yerel yönetimlerde bir seneyi arkada bırakmamızdır. Bir sene geçti ama CHP’li belediyelerde bir hareket görebilmiş değiliz. Elle tutulur bir faaliyetlerini konuşamıyoruz. CHP’li 28 ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesine sorsak parmakla bir icraatınızı gösterin desek gösteremezler. Cumhur ittifakı ve AK Partili belediyeler iş üretirken CHP’li belediyelerin sadece slogan ürettiği, hizmetten kaçtığı bir döneme tekrar şahit olduk. Siyaset slogan üretme merkezi değildir. Afiş üretme merkezi değildir. İnsana doğrudan hizmet edebilme fırsatıdır. Biz İzmir’e hastaneler, okullar, statlar, tüneller, üniversiteler, otoyollar, yeni konutlar, yurtlar kazandırmış bir partiyiz. Biz İzmir için 450 milyar TL yatırım yapmış bir iktidarız. Devam eden projelerimiz için de var gücümüzle çalışıyoruz. Bakanlıklarımız İzmir için kolunu sıvamış durumda. Sürekli İzmir’i konuşuyoruz. İnşallah İzmir- Ankara arası Yüksek Hızlı Treni de en yakın zamanda hizmete başlatmış olacağız. CHP’li ilçe belediyelerine de çağrımdır, İzmir’in yararına çalışabileceğimiz her konuda kapımız sonuna dek açıktır. Tüm iş birliklerine açığız, yeter ki şehrimizin faydasına olsun.”