- İzmir
- 21.08.2025 10:44
Karaburun Yarımadası’nın tek doğal sulak alanı İris Gölü, 16-19 Ağustos 2025 tarihli gözlemlerde baraj deşarjları sayesinde yeniden canlandı. Kurumaya yüz tutan gölde yaban hayatı güçlenirken sazlıklar ve makiler yeniden yeşerdi.
Karaburun Yarımadası’nın tek doğal sulak alanı olan İris Gölü’nün 70’li yılların sonunda suyunun kanallar açılarak boşaltılmaya ve gölün kurutulmaya çalışıldığı, kadastral parselasyon yapılarak özel mülkiyete geçirildiği, benzer girişimlerin aralıklı olarak yapıldığı bilinmektedir.
2019 yılında gölün ekolojik karakterini olumsuz yönde etkileme riski taşıyan kurutma girişimi, basında geniş yer aldı. Bunun üzerine T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Bölge Komisyonu 20.12.2019 tarihinde toplanarak İris Gölü ile ilgili bir dizi karar aldı. 2020 yılında ise İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu, konunun uzmanlarından oluşan bir komisyon oluşturdu.
2019’dan 2025’e kadar geçen 6 yıl boyunca Karaburun Sivil İnisiyatifi ve Karaburun Yerel Fok Komitesi, gözlem, kayıt ve belgeleme çalışmalarını sürdürdü. Sulak Alan Envanterine işlenen İris Gölü için hazırlanan teknik rapor, tescil çalışmalarına ışık tutması amacıyla Mahalli Sulak Alan Komisyonu gündemine alınması talep edildi.
Karaburun Sivil İnisiyatif ve Karaburun Yerel Fok Komitesi’nin ortak açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Yarımadanın tek doğal sulak alanı olan İris Gölü’nde 16-19 Ağustos 2025 tarihlerinde yaptığımız gözlem çalışmalarında, Karareis Barajı ve Salman Göleti Ortak Deposu iletim hattından Çeşme’ye içme suyu bağlanması projesi devam ederken baraj deşarjları ile akıtılan suyun, kuraklık döneminde İris Gölü’ne hayat verdiğine tanık olduk. Verilen su sayesinde kurumaya yüz tutan İris yeniden canlanmış, yaban hayatının barınacağı habitatlar güçlenmiş, göl yüzeyini kaplayan sazlıklar, hayıtlar yeniden yeşermiş, makilerin durumu umutlarımızı artırmıştır.
Baraj deşarj suyunun sulak alan tescil çalışmaları süren İris Gölü’ne aralıklarla verilmesinin en uygun çözüm olduğu düşünülmekte ve ilgili rapor DSİ yetkililerine iletilmiştir. Gerektiğinde su verilebilmesi için deşarj istasyonuna bir vana konulması ve suyun boru hattı ile İris Gölü’ne ulaştırılması önerilmektedir. Ülkemizde pek çok tatlı su gölünün kuruduğu bu dönemde, İris Gölü’nün varlığını sürdürmesi hem bölge hem de yaban hayatı açısından büyük önem taşımaktadır.”
İris Gölü’nün 70’li yıllardan itibaren birkaç kez kurutulmaya çalışıldığı, 2019 yılında benzer bir girişimin tekrarlanması üzerine T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu’nun müdahale ettiği bildirildi. Kanalların kapatılması ve alanın eski haline getirilmesi yönünde kararlar alınarak uygulandı.
DSİ 2. Bölge Müdürlüğü organizasyonunda 2020 yılında yapılan saha çalışmalarında İris Gölü’nün doğal ve tabii göl olduğu, kıyı çizgisi ve haritalama tespitlerinin yapılması gerektiği, mahalli sulak alan vasfının Tarım ve Orman 4. Bölge Müdürlüğü’ne sorulması hususları karara bağlanmıştır. 2021 yılında kıyı kenar çizgisi ve su stok tespit işlemleri tamamlanmıştır.
2019-2025 arasında gözlem ve belgeleme çalışmalarını sürdüren Karaburun Sivil İnisiyatifi ve Yerel Fok Komitesi, teknik raporu 10.03.2025 tarihinde T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ile T.C. Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir İl Müdürlüğü’ne iletmiş, tescil çalışmalarına ışık tutması için Mahalli Sulak Alan Komisyonu gündemine alınmasını talep etmiştir.
Alanda yapılan gözlemlerde, kapatılan kanallardan su sızması olduğu, suyun azaldığı, sazlıkların kuruduğu ve yoğun otlatma baskısının devam ettiği tespit edilmiştir. Buna karşın İris Gölü’nde bölgeyi terk etmeyen, konaklayan ve belirli dönemlerde uğrayan kuşlar gözlemlenmiştir.
Kaynak : BÜLTEN