Sayfa Yükleniyor...
İzmir’in simge yapılarından Hilton Oteli, zincirlenmiş kapıları, pis camları ve tozlu koridorlarıyla eski havasından uzak esnafıyla yaşam mücadelesi veriyor. Kentin ilk AVM’si olan Hilton Oteli’nin çarşı bölümünde kalan birkaç dükkan yaşam mücadelesi veriyor. Dükkan sahipleri Hilton Otelinin eski günlerine dönmesini ümit ediyor.
SEMİ TEKTAŞ / İzmir Büyükşehir Belediyesi 1987 yılında 7 bin metrekare arsa vererek, Ata Holding’e ait olan İzmir Enternasyonal Otelcilik AŞ’ye yüzde 23,84 hisseyle ortak oldu. Şirket, 7 bin metrekarelik alana 1988 yılında İzmir’in simgelerinden biri haline gelecek olan Hilton Oteli’nin temelini attı. Otel, Amerikalı Hilton Hotels ve Resorts zincirinin İzmir temsilcisi olarak 1992 yılında misafirlerini ağırlamaya başladı.
33 katlı, 142 metre yüksekliğindeki otel, ‘İzmir’in ilk gökdeleni’ unvanını aldı. 381 odasında İzmir’in en seçkin misafirlerini, 9 süitinde ise Yeşilçam’ın gözde artistlerinden, önemli siyasetçilere birçok tanınmış isme kapılarını açan Hilton’un 31. Katındaki restoranında binlerce aşık çift akşam yemeği yiyerek, körfezin mavisi ile ışıl ışıl İzmir’i izledi.
1992 yılından 2010’lu yıllara dek en şaşaalı günlerini yaşayan ve yaşatan Hilton, çağa uygun yenilemeleri yapmayarak, demode kaldı. Yeni yapılan rezidans ve 5 yıldızlı otellerle rekabet edemedi, dünya markası olan Hilton isminden aldığı değerle, eskiyen odalarıyla 2019 yılına kadar hizmet vermeye devam etti. Özellikle 2017 ve 2018 yıllarında banyoları ve bir zamanların ‘En lüks’ restoranları arasında yer alan 31. Kattaki Windows On The Bay Restoranı ziyaretçileri tarafından eleştiri almaya başladı. Misafirler Hilton tecrübeleri için ‘Demode’ yorumunu yapmaya başladı.
Hilton 16 Ekim 2020’de kapılarını kapattı. 200 çalışanı Hilton’a ağlayarak veda etti. Bir starın hayata veda edişi gibi büyük sükse yaratan kapanışın ardından, Hilton 2020 yılının Kasım ayında İzmirli depremzedelere ve 2023 Mart’tan itibaren de Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen vatandaşların evi oldu. Bir zamanlar İzmir’de lüksün ayrıcalığını yaşamak isteyenlerin tercih ettiği Hilton, bu defa evsizlerin geçici yuvası haline geldi.
Depremzedelerin de ayrılmasının ardından Hilton ıssızlaşmaya başladı. Boş kalan balo solanları, kral daireleri, restoranları, koridorları, lobisi, parlak zemini tozlanmaya başladı. İçinde hiçbir yaşam belirtisi kalmayan Hilton, bu haliyle korku filmlerindeki terkedilmiş otellere dönüştü.
5 yıldır atıl halde kalan otel için MNG Holding harekete geçti. TMSF’den otelin yüzde 5’lik hissesini satın alan MNG Holding, tüm hisselere talip ancak edinilen bilgiye göre hissedarların tamamını ikna etmekte güçlük yaşıyor. MNG Holdinge ait Günal İnşaat Ticaret ve Sanayi AŞ’nin elinde sadece TMSF’den 27 milyon TL’ye aldığı yüzde 5’lik hisse bulunuyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ise MNG Holdingin girişimine sıcak baktığı biliniyor. Tugay, diğer hissedarların hisselerini satması durumunda, belediyeye ait yüzde 23,84’lük hisseyi satabileceğini açıkladı.
Hilton’un ‘İzmir’in ilk AVM’si’ olarak lanse edilen çarşı bölümünde ise 96 bin metrekarelik dev inşaatın bir parçası yaşamaya çalışıyor. Terk edilmiş otelde, dükkan alan işletmeciler, tozlu koridorlarda varlığını sürdürmeye çabalıyor. AVM bölümünde kalan dükkanların birçoğu boş. Bir kısmında emlakçı ilanları asılı bir kısmı ise tamamen karanlığa gömülü. Işıkları açık birkaç dükkan ise Hilton’un eski günlerine dönmesini ümit ediyor.
AVM bölümünde bulunan dükkanların içinde kiralık olanlar da satılık olanlar da mevcut. Fiyatlar ise dükkanın konumuna ve metrekaresine göre değişiyor. Hilton’dan dükkan satın almak isteyenlerin ortalama metrekare başına 200 bin TL ödemesi gerekiyor. En küçük dükkan 2 milyondan başlıyor.
Dükkanın büyüklüğü ve AVM’nin neresinde bulunduğu kiralarda da belirleyici etken. 4 metrekare bir dükkanın fiyatı 15 bin TL, dükkanın büyüklüğüne göre 100 bin TL’ye de, 200 bin TL’ye de mekan bulmak mümkün.
Hilton’un AVM bölümünü incelediğimizde toz toprak içindeki kapıda güvenlik bekliyor. Çankaya bölgesinde işi olup otopark bulamayan insanlar Hilton Otelinin otoparkını tercih ediyor. Otoparka aracını bırakanlar ise çıkış için çarşı bölümüne yönlendiriliyor. AVM’nin tuvaletleri düzenli olarak temizleniyor. Isınma kapsamında ise yüksek ücretlerden dolayı dükkan sahipleri kendi klimalarını taktırmış, merkezi sistemi kullanmıyor. Esnafın verdiği bilgiye göre aidatlar elektrik parasıyla birlikte 6 bin TL’yi buluyor.
Deri giyim işletmecisi Mert Yönter: 1995’ten beri buradayız ama Hilton hiçbir zaman vaat edildiği gibi olmadı. İzmir’in ilk AVM’si olarak İzmir’de sükse yapmadı. Şehrin merkezinde, otoparkı olan çok güzel bina. Saat kulesi ile birlikte İzmir’in simgesi diyebiliriz. Otel de 5 senedir kapalı. Bu kulenin mülk sahiplerinin ihtiyacı yok sanırım ama aslında milli servet ve yok oluyor. Kesinlik işlerimizi çok kötü yönde etkiledi. Binaya giren çıkan yok. Dükkanların yüzde 50’si boş. Aidatlarımız çok yüksek. Hilton’un bu durumda olması çok üzücü bir durum. İnsanlar da bundan istifade edemiyor. Burası canlanabilir, markalar gelebilir. Etrafında çok güzel rezidanslar yapıldı, burayı da biri alsa ve rezidans yapsa keşke. Kendi dükkanım olsaydı kepenk kapatırdım, siftah olmadığı zamanlarımız oluyor.
Güzellik Merkezi işleten Buse Başarır: 3,5 yıldır Hilton’dayım. Benim Hilton’da olmam benim için hiçbir artı yaratmıyor, işim sosyal medyadan yürüyor. Otelin içi boş ve ölü. Doğma büyüme İzmirliyim, Hilton’un eski günlerinde buraya gelirdim. Şu anda dış tarafında demirler var, o demirlerin çoktan kalkmış olması gerekirdi ama kaldırmıyorlar. Girişi kimse bulamıyor, müşterilerimizi gidip kendimiz almak zorunda kalıyoruz. Hilton bize dezavantaj yaratıyor. Hilton’un eski günlerine dönmesini istiyoruz ama yönetim her defasında farklı bir şey söylüyor. Bir ara otel olacağı söylendi, bir ara hastane, şimdi de rezidans olacağını söylüyorlar. Artık ümidimizi kestik.
Fotoğrafçı Kadir Sekin: 15 yıldır buradayım. Hilton açıkken de gelen saygıdeğer konukları çarşı bölümüne girmiyordu. Belki alt kattaki kuyumcular gelen konuklardan iş yapabiliyordu ama diğer esnafı çok etkilemiyordu. Ön kapı açıkken zaten insanlar çarşı bölümünü tercih etmiyordu. Tırnak içindeki ‘Atıl durum’ esnafı çok fazla etkilediğini düşünmüyorum ama mal sahiplerini etkiliyordur. Çok büyük hayallerle aldıkları dükkanlardan beklediklerini elde edemediler. Hilton’un eski günlerine dönmesini kim istemez ki, herkes ister. Ben Hilton’un fotoğrafçılığını yaptım, 32 katlı binanın girip çıkmadığımız yeri kalmadı. Yönetimden daha fazla yangın ve acil çıkışlarını biliriz. O yüzden bu durumu duygusal olarak beni etkiliyor.
HABER MERKEZİ