- İzmir
- 25.07.2025 20:10
Sayfa Yükleniyor...
İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi, öğrencilerin yaz tatilini hem eğlenceli hem de verimli geçirmeleri amacıyla ritim atölyesi düzenledi. Atölyeye katılan gönüllü öğrenciler, ritim çalışmalarıyla hem yeteneklerini keşfediyor hem de takım çalışması ve sosyalleşme becerilerini geliştiriyor
Müze Müdürü Erol Keklik, ritim atölyesinde el çırpma ve ayakla tempo tutma gibi basit egzersizlerle, enstrüman çalmayı öğrenmenin temellerinin atıldığını belirtti. “Bu çalışmalarla çocuklara darbuka, bağlama gibi enstrümanları öğrenmenin ne kadar kolaylaşabileceğini gösteriyoruz” dedi.
Keklik, müzenin sadece tarihi anlatan bir yer değil, aynı zamanda aktif öğrenme ortamı sunduğunu vurguladı. "Yaşayan Müze" anlayışıyla hareket ettiklerini söyleyen Keklik, “Kil atölyeleri, felsefe dramaları ve Anadolu halk oyunlarına hazırlık niteliğindeki ritim çalışmalarıyla çocuklara kültürel mirasımıza dair farkındalık kazandırıyoruz” diye konuştu.
Her yaş grubundan ziyaretçileri ağırladıklarını ve olumlu geri dönüşler aldıklarını ifade eden Keklik, "3 yaşından emekli insanlara kadar ziyaretçileri ağırlıyoruz. Bugün de çok küçük yaş grubundan ortaokul öğrencisi seviyesine kadar öğrencilerimiz var. İnteraktif ekranlar, tematik heykellerimiz var. Müzemizde ilgi çekici objeler var. Buradan giderken gülen yüzler ve tekrar gelmek için can atan bakışları görüyorum. O samimiyet bizim için güçlü bir motivasyon kaynağı. Müzede kaliteli, verimli ve eğlenceli vakit geçirmelerini istiyor ayrıca içlerinde var olan yetenekleri fark edip onları yönlendiriyoruz. Çocukların törenlerde öz güven eksikliğini yenerek yapabildiklerini gösteriyoruz. El çırpma, ayak vurma sayesinde darbuka, bağlama ya da herhangi bir enstrümanı çalmayı öğrenmenin ne kadar kolaylaşacağını gösteriyoruz. Yeteneği keşfedilmemiş bir sürü insan bu dünyadan gelip geçiyor. Eğiticilerin en büyük görevi çocuğun potansiyelini en üst seviyede hayata geçirmek" ifadelerini kullandı.
Müzeyi ziyaret eden 2 öğrenciye Sokrates kostümü de giydirdiklerini söyleyen Keklik, "Sokrates aslında 2 bin 500 yıl önce felsefe ve bilgelik arayışıyla ilgili birçok öğrenci yetiştirdi. İskenderiye kütüphanesi, Harran okulları, Ayasofya gibi ortamlarda o bilgiler kuşaklarca aktarıldı. Sokrates'in ana amacı kişinin kendini bulması, yeteneklerini fark etmesidir. Atölyelerdeki amacımız Sokrates'in kalıcı öğrenmesini dramalarla sağlayıp özde de kişinin kendini arama yolculuğuna katkı sağlamak. İnsanın kendini fark ettikten sonra güçlü bir şekilde ifade etmesi gerekiyor. Kendini iyi ifade eden her birey toplumda öne geçer" ifadelerini kullandı.
Müzeye ilk kez geldiğini söyleyen 5'inci sınıf öğrencisi Zeynep Ela Ören (10), "Güzeldi, eğlenceliydi. Diğer atölyeleri de merak ettim. Müzeye ilk kez geliyorum. Burada göreceklerimi merak ettim" diye konuştu.
Öğrencilerden Orhan Yücer (8) ise "İlk defa geldiğim müze çok güzeldi. 200 yıl öncesine gitmiş gibi hissettim" diye konuştu.
Amine Köroğulları (8), "Buraya ilk kez geldim. Bugünü sabırsızlıkla bekledim. Her şey çok güzeldi" derken Eslina Taşdemir de "Bu ortamı çok gerçekçi buldum. Okullar açılınca da gelmek isterim" ifadelerini kullandı.