İzmir’de 2 bin 200 yıllık heykel başı bulundu

İzmir'deki Metropolis Antik Kenti'ndeki kazılarda, Helenistik Dönem'e ait 2 bin 200 yıllık mermer tanrıça başı bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek, "Bu gövdenin bulduğumuz tanrıça başı ile uyum sağlaması halinde Hestia'ya ait olabileceğini düşünebiliriz" dedi.

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : DHA
İzmir’de 2 bin 200 yıllık heykel başı bulundu haberinin görseli

İzmir’in Torbalı ilçesinde, Yeniköy ile Özbey mahalleleri arasında yer alan ve “Ana Tanrıça Kenti” olarak bilinen Metropolis Antik Kenti’ndeki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına 1989’da başlayan çalışmalar çerçevesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Torbalı Belediyesi ve Sabancı Vakfı’nın desteğiyle devam ediyor. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek’in liderliğinde sürdürülen çalışmalarda çok sayıda anıtsal yapı ortaya çıkarıldı. Bu yıl yürütülen kazı sezonunda ise Helenistik Dönem’e tarihlenen, yaklaşık 2 bin 200 yıllık mermer bir tanrıça başı gün yüzüne çıkarıldı. Prof. Dr. Aybek, meclis yapısında daha önce keşfedilen heykel gövdesinin tanrıça Hestia’ya ait olduğunun düşünüldüğünü hatırlatarak, “Bulduğumuz bu başın söz konusu gövdeyle uyumlu olması halinde, eserin Hestia’ya ait olduğunu söylememiz mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.

HELENİSTİK DÖNEM’E AİT OLABİLİR

Metropolis Antik Kenti’ndeki kazıların “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında sürdüğünü belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek, antik kentte düzenleme, uygulama, restorasyon ve konservasyon çalışmalarının kazılarla eş zamanlı olarak ilerlediğini ifade etti. Son dönemde önemli bir kamu yapısında çalıştıklarını dile getiren Aybek, “Burasının bir ‘agora’, yani ticaret yapısı olabileceğini düşünüyoruz. Oldukça zengin buluntular elde ediyoruz” dedi. Kazılarda son olarak Helenistik Dönem’e ait mermerden yontulmuş bir tanrıça başı keşfettiklerini söyleyen Aybek, eserin hem teknik hem estetik açıdan dönem heykelciliğine ışık tuttuğunu vurguladı. Çalışmaların sürdüğü alanın Roma Dönemi’nde inşa edilmiş olmasına rağmen Helenistik Dönem’e ait malzemelerin kullanıldığını belirten Aybek, daha önce bulunan eserlerin de bunu desteklediğini aktardı. Prof. Dr. Aybek, bulunan bu heykelin büyük olasılıkla Helenistik Dönem’de meclis yapısı ve çevresinde sergilenen anıtsal onurlandırma heykellerinden biri olduğunu söyleyerek, “Eserin yaklaşık 2 bin 200 yıl öncesine tarihlendirilebileceğini düşünüyoruz” dedi.

BERGAMA İLE AYNI TEKNİK

Metropolis'in heykeltıraşlık anlamında çok önemli ve zengin bir kent olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aybek, "Çeşitli buluntulara sahip. Milattan önce 2'nci yüzyıl ortasında Metropolis heykeltıraşlığı tek başına bir yer kaplıyor. Büyük oranda bulduğumuz bu heykel başı da bu dönemde yontulmuş. Helenistik Dönem'de sıkça gördüğümüz ayrı parçaların bir araya getirilmesi tekniğiyle yapılmış. Bu aslında Bergama heykeltıraşlığında sıkça kullanılan bir yöntem. Bergama'nın her türlü desteğini Metropolis'te görüyoruz. Tüm yazıtları bunu gösteriyor. Bergama'nın da etkisiyle yapıldığına veya oradan getirildiğini düşünebiliriz" ifadelerini kullandı.

TAM BİR SEMBOL YOK

Buldukları heykel başının tam olarak hangi tanrıçaya ait olduğunu gösteren üzerinde bir sembol olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Aybek, "İfadesi ve saçları bir tanrıça heykeli olduğu yönünde şüphe bırakmıyor. Bu noktada Metropolis'te bulduğumuz tek bir örnek var. Önceki kazılarda mecliste bulduğumuz bir gövde vardı. Tanrıca Hestia'ya ait. Bulduğumuz gövde ile bu başın uyum sağlaması halinde Hestia'ya ait olabileceğini düşünebiliriz" dedi.

KAPSAMLI RESTORASYON SÜRECİ GEÇTİ

Bulunan heykel başının kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçirildiğini belirten Prof. Dr. Serdar Aybek, çalışmaların detaylarını şöyle aktardı: “Heykelin gözünü deneysel olarak yeniden şekillendirerek bakışındaki anlamı ortaya çıkarmaya çalıştık. Dönemin ustaları son derece ince bir işçilik sergilemiş; yüzeyi pürüzsüz, saçlardaki dalgalar ve bukleler ise büyük bir özenle işlenmiş. Ancak heykel uzun süre toprak altında kaldığı için üzerinde kalın bir kireç tabakası oluşmuştu. Bu nedenle temizlik süreci oldukça zaman aldı. Ekibimizdeki uzman restoratörler bu titiz çalışmayı başarıyla tamamladı.”

Kaynak : DHA

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.