- İzmir
- 05.11.2025 14:25
İzmir’de 9 İlçe belediyesinin milyonlarca TL’lik ÇTV borcu Sayıştay raporuna girdi
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, ilçe belediyelerinden tahsil etmesi gereken milyonlarca TL’lik Çevre Temizlik Vergisi payının takibini yapmadığı, bu nedenle gelir kaybı yaşadığı Sayıştay raporuyla tespit edildi
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Sayıştay Başkanlığı tarafından yayımlanan İzmir Büyükşehir Belediyesi 2024 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu'nda, Büyükşehir Belediyesi'nin ilçe belediyelerinden alması gereken Çevre Temizlik Vergisi (ÇTV) paylarının takibini yeterince yapmadığı tespit edildi. Bu durum, yasal olarak Büyükşehir Belediyesi'nin gelirlerinde önemli bir aksaklığa yol açarken, mevzuatta belirtilen zorlayıcı tahsilat yollarının da işletilmediğini ortaya koydu.
BELEDİYELERİN YÜKSEK MİKTARLARDA BORCU OLDUĞU GÖZLEMLENDİ
Yasal düzenlemelere göre, ilçe belediyeleri tahsil ettikleri ÇTV'nin yüzde yirmisini (%20) ve gecikme zammını, tahsilatı takip eden ayın yirminci gününe kadar Büyükşehir Belediyesi hesabına aktarmakla yükümlü. Ancak denetim raporuna göre, bu yükümlülükler yerine getirilmemiştir. Raporda, 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla gecikme zammı hariç olmak üzere, Aliağa Belediyesi'nin 2.018.727,25 TL, Buca Belediyesi'nin 6.804.910,56 TL, Çiğli Belediyesi'nin 159.088,76 TL, Foça Belediyesi'nin 310.238,74 TL, Güzelbahçe Belediyesi'nin 241.721,21 TL, Kınık Belediyesi'nin 279.353,81 TL, Menderes Belediyesi'nin 1.567.482,36 TL, Menemen Belediyesi'nin 2.355.254,00 TL ve Seferihisar Belediyesi'nin 1.809.796,21 TL olmak üzere yüksek miktarlarda anapara borcu olduğu belirlendi.
BÜYÜKŞEHİR TAHSİLAT YOLUNA GİTMEDİ
Sayıştay, Büyükşehir Belediyesi'nin ödenmeyen payları tahsil etmek için genellikle ilçe belediyelerinden olan diğer alacaklarından mahsup yolunu kullandığını, ancak mahsup edilecek alacağın yetmemesi veya olmaması durumunda tahsilat yoluna gitmediğini kaydetti. Oysa 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun ilgili maddesi, Büyükşehir Belediyesi'ne söz konusu tutarı İller Bankası aracılığıyla, borçlu belediyenin genel bütçe vergi gelirleri payından kesilerek tahsil etme yetkisi vermektedir. Raporda ayrıca, gecikmeden kaynaklanacak faiz ve benzeri her türlü zararın tazmininden ilgili ilçe belediye başkanı ve saymanın şahsen sorumlu olduğu yasal hükmü hatırlatılarak, bu kişilere rücu sürecinin işletilmesi gerektiği vurgulandı. Sayıştay, idarenin bu konuda 2022 ve 2023 yılı raporlarındaki bulguların gereğini yerine getirmediğini belirterek, yasal takip mekanizmalarının ivedilikle devreye alınması gerektiğini ifade etti.
MEVZUATA AYKIRI ÇÖP KAMYONU DEVRİ
Raporda ayrıca, 2021 yılında satın alınan toplam 37 adet çöp kamyonunun, yasalara ve Taşınır Mal Yönetmeliği’ne aykırı bir şekilde ilçe belediyelerine devredildiğini tespit etti. Sayıştay, bu devir işleminin hem Büyükşehir’in görev tanımına uymadığını hem de devir için zorunlu olan Hazine ve Maliye Bakanlığı izninin alınmadığını belirterek, araçların Büyükşehir envanterine geri kaydedilmesini talep etti. Sayıştay, Büyükşehir Belediyesi'nin çöp toplama görevi bulunmamasına rağmen, 2021 model 37 adet çöp kamyonu satın alıp, bunların 23'ünü bir ilçe belediyesine ve 14'ünü farklı ilçe belediyelerine devrettiğini tespit etti. Bu devrin, belediyeler arası hizmet ilişkilerini düzenleyen 5216 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri kapsamına da girmediği, Büyükşehir'in kendi görevi olmayan bir alana yönelik alım yaptığı ve bunu mevzuata aykırı şekilde ilçe belediyelerine dağıttığı belirtildi.
İLAN VE REKLAM VERGİSİ TOPLANMADI
Sayıştay raporunda kent genelinde izinsiz yapılan ilan ve reklamlarla ilgili tahakkuk ve tahsilat süreçlerinin yasalara uygun işletilmediğini ortaya koydu. Denetimler, belediyenin hem izinsiz uygulamalara karşı yeterli idari yaptırımı uygulamadığını hem de bu reklamlardan doğan İlan ve Reklam Vergisi’ni toplamayarak çifte gelir kaybına uğradığını gösterdi. Sayıştay, Büyükşehir Belediyesi Zabıta biriminin, izinsiz tabela, totem, afiş ve el ilanı gibi reklam unsurlarını ilk tespit ettiğinde, yasal zorunluluğa rağmen idari para cezası uygulamadığını belirledi. Bunun yerine, ilgililere reklam unsurunu kaldırmaları için yedi günlük bir süre tanındığı görüldü. Ayrıca, izinsiz reklamın tespiti sonrası süreçte, idari yaptırım kararı uygulanmadan ilan ve reklam vergisi tahakkuku yapılmasının, kişinin önceden izin almış gibi işlem görmesine neden olarak hatalı bir prosedür oluşturduğu kaydedildi.
Kaynak : MERVE AĞRIÇ