- İzmir
- 13.10.2025 12:32
İzmir'de başkanların tutuklu olduğu kooperatif davasında ifadeler başladı
Kooperatif davası olarak bilinen ve tutuklular arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu davanın ikinci duruşması görülmeye başlandı.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ

GÜLPERİ TİBİN-MERVE AĞRIÇ / Kamuoyunda kooperatif davası olarak bilinen ve tutuklular arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu davanın ikinci duruşması görülmeye başlandı.
Tutuklu sanıklar Soyer ve Aslanoğlu, jandarma eşliğinde ve kelepçesiz olarak saat 09.54’te duruşma salonuna getirildi. Salona girerken izleyicilere el sallayarak selam verdiler.
BASIN İÇERİYE ALINMADI
Salonun sınırlı kapasitesi nedeniyle dışarıda kalan gazeteciler ve vatandaşlar, durumu alkışlarla protesto etti. Duruşmada ilk olarak, sanıklardan Şenol Aslanoğlu’nun akrabası ve tutuksuz yargılanan Ömür Özmen’in ifadesine geçildi.
İFADELERE BAŞLANDI
Özmen ifadesinde, “Bir tek Şenol Aslanoğlu'nu akrabam olması nedeniyle tanıyorum. Kooperariflerle ilgili herhangi bir iş ya da işlemimiz olmadı. Benim kısa bir dönem kooperatif üyeliğim vardı. Kuruluşta üye oldum. Belçika'dan buraya git gel zor olacağı için çıktım. Para ödemesi yapmadım. Maksimum 10 gün üyeliğim vardı. Çıktığımda da para alınmadı. İZBETON ile ilgim yok. Herhangi bir iş yapmadım” dedi.
Mahkeme başkanının "Hüseyin Cengiz'i tanır mısın?" sorusuna ise, "Başkan olması sebebiyle bilirim" yanıtını verdi.
"KİMİN MAĞDUR, KİMİN ŞİKAYETÇİ OLDUĞU BELLİ DEĞİL"
Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın ile Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan’ın avukatları duruşmada savunmalarını yaptı. Gaffar Karadoğan’ın avukatı, "Kimin mağdur, kimin şikayetçi, kimin müşteki olduğu belli değil…" ifadelerini kullandı. Ulaş Aydın’ın avukatı, eski Savcı İlhan Cihaner ise savunmasında, mevcut İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin kooperatiflerle imzaladığı iyi niyet protokolleri sayesinde inşaatların sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
KARCI: BELEDİYE ZATEN İNŞAATLARA BAŞLAMIŞTI
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri ve dönemin İZBETON Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı tutuklu sanık Barış Karcı, duruşmadaki savunmasında şunları kaydetti:
"Geçen duruşmadan bu yana birkaç değişiklik oldu. İddianame, protokollerin feshedilmesini, zarar oluşmasını ve belediyenin ödenyemeceği bir meblağ olduğunu söylenmişti. Örnekköy 3. Etap'ta İşin devamı konusunda bir protokol imzalandı. Belediye zaten inşaatlara başlamıştı ve devam ediyordu. Belediye ve İZBETON arasındaki protokol devam ediyor. Hiçbir zaman fesih edilmedi. Orada 41.9 milyon zarardan bahsedilmektedir. İZBETON tarafından verilen teminat mektubu hala belediyenin elindedir ve kullanılmamıştır. Protokol feshedilmediği için herhangi bir cezai işlem uygulanmamıştır. Taraflar tadil protokolünde, birbirlerine açmış oldukları tüm davalardan da feragat edecekleri konusunda anlaşmışlardır. Örnekköy 3. Etaptaki protokolün diğer kooperatiflerle de yapılacağı duyuldu. İZBETON ve kooperatifler arasındaki sözleşmeler güncellenmiştir. Ayrıca en son mahkemede gelen büyükşehir belediyesi tarafından zarar oluşup oluşmadığına dair müzekkereye gelen cevapta herhangi bir zarar olmadığı belirtilmiştir."
KÖKKILINÇ: KURUMSAL ZARAR YOK
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski Genel Sekreteri Barış Karcı’nın avukatı Nilay Kökkılınç, duruşmada yaptığı savunmada 2023 yılında imzalanan protokoller ile belediye ve bağlı şirketler arasındaki sözleşmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Kökkılınç, söz konusu protokollerin ve sözleşmelerin hukuka uygun biçimde düzenlendiğini vurgulayarak, “Mali Hizmetler Daire Başkanlığı’nın açık bir şekilde ‘kurumsal zarar yoktur’ yönünde yazılı beyanı bulunmaktadır” dedi. 2023 yılında imzalanan bazı konferans ve protokollerin, belediye yönetimleri değişse bile yasal çerçevede geçerliliğini koruduğunu belirten Kökkılınç, “Bu protokoller ekonomik ve sürekli iş ilişkileri niteliğindedir. Yönetim değişiklikleri bu sözleşmelerin geçerliliğini etkilemez” ifadelerini kullandı.
“SERBEST KALMALARINI TALEP EDİYORUZ”
Kira bedelleri üzerinden devletin zarara uğratıldığı iddialarına da değinen Kökkılınç, tüm kira sözleşmeleri ve trafik projelerine ilişkin işlemlerin mevzuata uygun yürütüldüğünü söyleyerek, “Kira sözleşmeleri ve trafik projeleriyle ilgili tüm işlemler mevzuata uygundur. Zarar iddiası soyut olup, resmi raporlarla desteklenmemektedir. Mali Hizmetler Daire Başkanlığı’nın ‘zarar yoktur’ beyanı da bu durumu teyit etmektedir” dedi.
Kökkılınç, Dönüşüm Daire Başkanlığı’ndan gelen bir yazıda da İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yüklenici şirketler arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığının açıkça belirtildiğini aktararak, “Dosya kapsamına baktığımızda, kurumsal bazda herhangi bir kamu zararı oluşmadığı açıktır” dedi.
Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna da değinen Kökkılınç, 2015 ve 2024 yıllarında alınan yönetim kurulu kararlarının tamamen yasal olduğunu belirterek, “Dosyada adı geçen yönetim kurulu üyeleri arasında yalnızca iki kişinin imzası bu kararda yer alıyor. Ancak bu durum, suç teşkil eden bir eylem olarak değerlendirilemez” ifadelerini kullandı.
Bazı sanıkların tutukluluk durumlarına da değinen Kökkılınç, “Bu dosyada tutukluluk koşulları ortadan kalkmıştır. Müvekkillerim hakkında adli kontrol veya serbest bırakma yönünde karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
BÜYÜKŞEHİRDEN KAMU ZARARININ OLMADIĞINA İLİŞKİN YAZI
Eski İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, mahkeme heyetine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden (İZBB) talep edilen “kamu zararı” yazısını sundu. Belediyenin gönderdiği yanıtta, iddianamede yer alan eylemlerle ilgili herhangi bir kamu zararının oluşmadığı, yapılan incelemelerde de herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığı ifade edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi 1. Hukuk Müşavirliği imzasıyla 13 Ekim 2025 tarihinde mahkemeye iletilen yazıda, müzekkerenin belediyeye 11 Ekim’de ulaştığı, konunun Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı ve Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından incelendiği bilgisi verildi.
“İZİN SÜREÇLERİ MEVZUATA UYGUN”
Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın görüş yazısının da eklendiği yanıtta, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71. maddesi ile Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Yönetmelik kapsamında yapılan incelemelerde “herhangi bir kamu zararı kaydına rastlanmadığı” vurgulandı. Ayrıca, Sayıştay Başkanlığı denetçilerinin 2025 mali yılı dış denetimi kapsamında yürüttüğü incelemelerin sonuçlarının da mahkemeyle paylaşılacağı belirtildi. Kentsel Dönüşüm Dairesi’nin değerlendirmesinde, belediye ile İZBETON A.Ş. arasında yapılan protokollerin “kat karşılığı esasına göre düzenlendiği” ve bu nedenle belediyeden herhangi bir para çıkışının olmadığı, inşaat sürecinin tamamlanmasının ardından gecikme cezası ve yapı kullanım izni süreçlerinin mevzuat doğrultusunda yürütüldüğü ifade edildi.
Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 3 Haziran 2025 tarihli araştırma raporuna atıfta bulunulan metinde ise, belediyenin 2021–2024 yıllarına ait faaliyet ve harcamalarının “usulüne uygun olarak yürütüldüğü” kaydedildi. Ayrıca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen inceleme raporunda da mevzuata aykırı bir duruma rastlanmadığı hatırlatıldı. Belediye, müzekkereye verdiği yanıtta “herhangi bir kamu zararının oluşmadığı ve gerekli incelemelerin tamamlandığı” vurgusunu yineleyerek, yazıyı İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na sundu.
Kaynak : HABER MERKEZİ