- İzmir
- 18.03.2025 16:19
Sarı çizgiyi takip ederken trafonun sivri ucuna çarptığını ifade eden görme engelli Bulut, İzmir’in pek çok noktasındaki sarı çizgilerin eksikliği ve yanlış kullanılmasından dolayı karşılaştığı riskleri anlattı
YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER- Sarı çizgiler; görme engelli bireylere kılavuzluk ederek onların yolda yürürken varmak istedikleri noktaya gitmelerinde yardımcı olan en önemli rehberlerden biriyken İzmir’de birçok noktada güvenli yönlendirme sunmuyor. Ya çizgiler eksik ya önleri engeller ile kapatılmış ya da inşaat çalışmaları nedeniyle işgal edilmiş durumda… Balçova’da öğretmenlik yapan görme engelli Mehmet Bulut, her gün geçtiği güzergahta karşılaştığı engelleri gazetemizle paylaşmak istedi. Bulut ile birlikte yürüyerek sarı çizgilerin, yol gösterici olmaktan çok nasıl bir engele dönüştüğüne birebir tanık olduk.
“Sizinle birlikte Üçkuyular’da otobüsten indiğim durakta buluşup Fahrettin Altay Metro İstasyonu’na doğru yürüdük. Gördüğünüz gibi ben sarı çizgiyi takip ettiğimde çizgi beni merdivenlere götürmek yerine asansöre doğru gitmeme kılavuzluk ediyordu” diyerek sözlerine başlayan Mehmet Bulut,
“Ben görme engelli biri olarak yürüyen merdivenleri kullanmak istiyorum ama çizgiyi takip ettiğimde ısrarla beni asansöre yönlendiriyor. İşim acele olduğu zaman asansör kullandığımda gideceğim yere geç kalabiliyorum bu da ciddi bir sıkıntı yaratıyor” ifadelerini kullandı. Fahrettin Altay Metrosu’nda trene binmek için sarı çizgiyi takip ederken güvenlik ipleri yüzünden engele takıldığını belirten Bulut, “Metroda turnikelerden geçtikten sonra sarı çizgilerin önünü iplerle kapatmaları da başlı başına bir problem… Ben uzun süredir her gün istasyonda sarı çizgiyi takip edip metroya bineceğim alana gelene kadar o iplere takılıp kalıyorum veyahut da güvenlik görevlisinin masasına çarpıyorum. Bu sıkıntımı ara ara sosyal medyadan yetkililere yazıp bildiriyorum. Metroda çalışan görevlilere de ‘Lütfen buradaki sarı çizgi turnikenin önünden geçsin ya da sarı çizginin önüne bir ip koymayın!’ diyorum. Ne yazık ki değişen hiçbir şey yok… Sarı çizginin kullanım mantığı; görme engelli bir bireyin bastonunu çizgiye denk getirerek çizginin yanından yürümesidir, üzerinden değil. Çizginin yanından yürüdüğümüz de gördüğünüz gibi güvenliğin olduğu masaya çarptım” dedi.
Basmane’de metrodan inen Bulut, İzmir’in en işlek noktalarından biri olan Basmane Gar çevresini saran metal bariyerler nedeniyle gar çıkışındaki kaldırımda ilerlerken, sarı çizginin bir müddet sonra yarıda kesilip metal bariyerin altında kaldığını belirtti. Bulut, “Özellikle bir inşaat ya da çalışma yapıldığında sarı çizginin kesilmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Görme engelli insanlar günlük hayatta bu çizgileri kullanıp şehrin her tarafını gezmek için bu çizgileri kullanıyor. Görmeyen insanların daha çok toplumda yer almasını, sosyalleşmesini ve özgürce gezmelerini isteniyorsa, çizgilerin daha güvenli hale getirmeleri gerekir. Bu tür hizmetlerin yaygın ve düzgün hale getirilmesi görme engelli insanların sosyal hayata katılımını da arttırır” açıklamalarında bulundu.
Görme engellilerin sarı çizgilerle ilgili yaşadığı sorunlara genel olarak değinen Mehmet Bulut, “En büyük problemlerden biri çizgilerin devamlılığı olmayıp kopmuş olması. Sarı çizgiler takibinde karşımıza demir direkler denk gelebiliyor. Böyle bir şey beklenmediğinden görme engelli birey, o direğe çarpabiliyor. Bir başka sıkıntı da sarı çizgiye doğru eğrilmiş ağaç dalları ve tabelalar… Sarı çizgiyi takip edip yolda yürüdüğümüzde sarı çizgiye denk gelen tabelanın sivri ucu alnımıza batacak şekilde oluyor. Yani sarı çizgilerin daha da geliştirilebilir şekilde olması gerekir. Özellikle insanların da bunda duyarlı olmasında fayda var. Bir başka sıkıntı da kaldırımların üzeri çok dar ve dar olmasına rağmen direk, tabela esnaf işgaliyeleri oluyor bu sefer de kaldırımdan inmek durumunda kalıyoruz. Yoldan yürümek her vatandaş için tehlike arz ettiği gibi biz görmeyen vatandaşlar için de oldukça tehlikeli. Kaldırım yarım ve bir metreden daha darsa o kaldırımın üzerine bir şey konulmamalı ki insanlar o kaldırımı rahatlıkla kullanabilsin. Bazı alışveriş merkezlerinde de (AVM) hiç sarı çizgi yok, bu da AVM içerisinde dolaşırken işimizi zorlaştırıyor” diye konuştu.
Sarı çizgiler nedeniyle yaşadığı kazalardan bahseden Bulut, “Ben göğsümü 2 yıl önce sarı çizgiyi takip ederken trafonun sivri ucuna çarptım. Trafonun sivri ucu sarı çizginin üzerine denk gelecek şekilde kurulmuş. Çarpmanın etkisinden sonra o acıyı 4-5 ay çektim. Sürekli doktora gittim ve o dönemde nefes almakta güçlük çektim. Bir başka yaşadığım olayda Eşrefpaşa’da meydana geldi. Kaldırımdan yokuş yukarı çıkıyordum fakat kaldırım düz değil kıvrımlı bir şekilde yapılmış. O kaldırımda sarı çizgiyi takip ederken düştüm ve ayak parmağım çatladı. İş güvenliğinde ‘ramak kala’ diye bir ifade vardır. Ramak kala olmaması için tehlike unsuru barından şeylerin yok edilmesi lazım. Bu gibi şeylere dikkat edilip önlem alınmazsa görme engelli insanların başına daha çok kazalar gelebilir. Her insan eşit bir şekilde yaşamalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.