- İzmir
- 19.07.2025 16:16
Sayfa Yükleniyor...
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir’de son 1 ayda 25 bin hektar orman alanının yandığını ve yağışlarla birlikte erozyon, sel ve heyelan riskinin artacağını söyledi.
İzmir’de son aylarda yaşanan orman yangınları, doğanın yanı sıra insan yaşamını da tehdit ediyor. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, 25 bin hektarlık orman alanının zarar gördüğünü belirterek, “Yağışlar arttığında, yanan alanlarda erozyon başlayacak ve değerli toprağımız sellerle birlikte vadilere, yerleşim merkezlerine, hatta denize taşınacak” dedi.
Türkiye'de her yıl erozyonla birlikte Kıbrıs büyüklüğündeki toprak parçasının yok olduğuna dikkati çeken Önalan, "Ağaçlar ve ormanlar erozyonu önlemede en büyük etken. Ormanlar yok olduğu zaman topraklarınız korumasız kalıyor ve erozyona uğruyor. Ormanlar yağmurları tutucu özelliğe sahip. Ormanı yok ederseniz yağan yağmur suları direkt vadilerin içine, oradan da yerleşim alanlarına doğru geliyor ve çok ciddi bir sel tehlikesi oluyor" diye konuştu.
Kısa, orta ve uzun vadede önlemler alınmazsa yanan orman alanlarında ciddi seller ve toprak kayıplarıyla karşılaşılacağını belirten Önalan, “Bazı yerlerde de jeolojik koşullar, yamaç ve topografik eğimleri şartları sağlarsa heyelanlar gelişecektir. Dolayısıyla, 'sadece orman yandı' diye bakılması çok doğru değil. Ödemiş, Seferihisar gibi yanan her yerde erozyon riski var. Erozyonla çok değerli olan bitkisel toprağı kaybediyoruz. Toprak sellerle birlikte vadilere, sonra yerleşim merkezine, oradan da denize akacak, topraklarımızı kaybedeceğiz. Orman yangınlarının olduğu her yerde erozyonla karşılaşacağız" ifadelerini kullandı.
Ülke ölçeğinde afet planlamasının olmadığını vurgulayan Önalan, "Afet riski olan alanlar imara açılmış. Bunu önlemek zorundayız. Bir yer imara açıldığı zaman orayla ilgili etütler yapılmalı. Bu önlemleri almak zorundayız ki bize daha sonra ikincil afetler olarak geri dönmesin. Yanan bölgelerde öncelikle etütler yapılmalı, yerleşime uygun alanlar değilse bu yerler mutlaka yerleşim dışı bırakılmalı. Yandıktan sonra o alanda tekrar inşaat yaparsanız, 10 yıl sonra tekrar yanar. Yanan yerler imara açılırsa elimizde ne orman ne de kültür varlığımız kalır" dedi.
Önalan, "Yangına komşu olan yerlerdeki yerleşim alanlarına imar izni bir daha verilmemeli. İlçe merkezine kadar yangın yürüyor, merkezi komple taşıyacağız demiyoruz ama ormanların içerisinde kalan sitelere bir daha imar izni verilmemeli. Bölgeye özgü endemik ağaçlar dikilip, orman alanı olarak kalmalı" diye konuştu.