- İzmir
- 12.03.2025 15:15
Bornova Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Demokrasi Yoluna Dönüş’ adlı panelde, Türkiye’nin mevcut siyasi ve toplumsal sorunlarını tartışıldı. Panelde demokratik değerlerin korunması ve güçlendirilmesi adına atılabilecek adımlar ele alındı
Bornova Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Demokrasi Yoluna Dönüş’ adlı panelde, Türkiye’nin demokrasiye geçiş süreçleri ve dünya deneyimleri masaya yatırıldı. Nevzat Kavalar Kültür Merkezi ve Nikah Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Başdanışmanı ve Ülke Politikaları Vakfı (ÜPV) Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Subaşı Moderatörlük yaptı. Panele, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve çeşitli siyasi temsilciler katıldı. Türkiye’nin mevcut siyasi ve toplumsal sorunlarının tartışıldığı panelde, demokratik değerlerin korunması ve güçlendirilmesi adına atılabilecek adımlar ele alındı. Dr. Cemil Tugay, ülkede yaşanan demokrasi bunalımına dikkat çekerken, Ömer Eşki ise Bornova’nın demokrasiye dönüş yolunda bir rota oluşturmaya çalıştığını vurguladı. Panelde, medya bağımsızlığı, insan hakları ve hukuk devleti gibi konular da kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.
Panelde konuşma gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İnsan hakları konusunda ciddi sorunlar yaşamaktayız. Sağlıklı siyaset yapma ortamının bozulmuş olması nedeniyle demokrasi bunalımı yaşıyoruz. Seçim yapılıyor ancak sağlıksız şartlarda yapılıyor. Parti var ancak demokratik yapıyı bozan kanunlar var. Seçim yasası ile sıkça oynandı. Sıkça eleştireceğimiz duruma geldi. Ancak en önemlisi demokrasi okur yazarlığı sorunu arttı. Kimse bugüne kadar ifade etmedi ancak toplumda belli konularda toplumun bir bilincinin olmasının önemli olduğunu anladım. Bu nedenle o toplumda kültür okuryazarlığını belli bir seviyede tutmamız lazım. Bu teknoloji için de geçerli yoksa teknolojinin kurbanı olabiliyoruz. Eksileri ve artıları görememek konusu olduğunda demokrasi okur yazarlığını konuşmak gerek. Milyonlarca seçmen genel ve yerel seçim için sandığa gidiyor ancak bu tercihleri yaparken özellikle ulusal medyanın ve sosyal medyanın algı çalışmalarının kurbanı oluyor” diye aktardı.
Anadolu’da hiçbir şekilde CHP’nin ve muhalefetin haberleri yapılmadığını ifade eden Tugay, “İzmir’in tamamına seçim döneminde kendimi anlatmaya çalıştım ancak ulusal ve sosyal medyada yanımıza kimse yoktu. Gönül, TRT’nin bugün tüm partilere eşit oranda yer vermesini isterdi. Anadolu’da en çok TRT, A Haber izlenir ve Sabah Gazetesi okunur. Halk oradakilere inanıyor. Bir tarafta iktidar Abdullah Öcalan’la pazarlık yaparken CHP, PKK ile çalışıyor deniliyor. Belediyeler olarak bizlerin yerelde demokrasi uygulamalarını geliştirmek için pek çok sorumluluğu var. Hepimizin farkına varması gereken bir şey var. Dünyanın ne kadar hızla değiştiğini sorsam size ne dersiniz bilemiyorum ancak 10-20 yıl önceki dünya ile bugünkülerin arasında ne kadar fark var? Değişen bir dünya içerisindeyiz. Dünya 3-5 yıl içerisinde bile hayal edemeyeceğimiz kadar değişecek. Bunlar yapay zekâ ve çevre teknolojileri ile olacak. Türkiye şu an bu tür krizleri yönetmekten çok çok uzak. Türkiye nereye götürülürse oraya giden, kendi iradesini ortaya koyamayan, dış etkilerle yönetilen bir ülke konumunda ne yazık ki. Teknoloji gelişiyor ancak hakkıyla kullanmaktan çok uzağız. Bilince, bilgiye, gençlere ve bilime ihtiyacımız var. Gençlerimizi değişen dünyaya ayak uydurmak ve hazır hale getirmek için çalışma yapmak istiyoruz. Krizlerini yöneten liderlerimiz olmazsa, eğitime, bilgiye, bilince yatırım yapan liderlerimiz olmazsa çaresizce daha derin yoksulluğu, mültecileri, göçleri, daha kötü siyasi ortamları, adeta mecbur bırakıldığımız seçimleri yapan bir topluma dönüşeceğiz. Bilen insanlara mutlaka kulak vermemiz yüreğimizdeki vatan sevgisiyle beraber Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu değerlerin farkında olarak ülkeye sahip çıkmamız gerekiyor. Yüzyıllarca ümmet muamelesi görmüş o toplumu alıp bu noktaya getirmek Cumhuriyet'i kuranların ve o mirasa sahip çıkanların eseri. Bu görev CHP'dedir. Bu görev Türkiye'yi onurla yöneteceğine yürekten inandığımız İmamoğlu'nun omuzlarındadır. Ben de İmamoğlu'nu yürekten destekliyorum. Örgütü bu yolda çalışmaya davet ediyorum” dedi.
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, “Önümüzdeki genel seçimden sonra buradaki tartıştığımız kavramların ülkemizde çok değerli olduğunu göreceğiz. Hepimiz bir değişime adayız. CHP iktidar olacak, Ekrem İmamoğlu ise Cumhurbaşkanı olacak. Ekrem Başkan'ı Cumhurbaşkanı yapmak istiyoruz ancak sonrasında neler yapmak istiyoruz? Fakirlerden toplanan vergilerle zenginlerin daha zengin olduğu bir döviz yasası olmayacak, hukuk sistemi bir sopa olarak kullanılmayacak, çocuk gelinler olmayacak, kadınlar kendini ifade etmek zorunda kalmayacak, hastanelerde vatandaşlar müşteri haline gelmeyecek, otellerde insanlar yanmayacak, doğamızı müteahhitlere katlettirmeyeceğiz. Türkiye demokrasiye dönüş serüveninde Bornova bir rota oluşturmaya çalışıyor. Bugün dünyasında saldırgan bir Trump, işgalci Rusya ve ejderha bir Çin var. Türkiye’nin demokrasiye ve insan halklarına yüzünü çevirdiğini göreceğiz. Yolsuzluğun son bulacağına inanıyoruz. Dünyada 100 tane kent karbon salınımını sıfıra indirecek. Biz de burada yapmaya çalışıyoruz iklimimizi ona göre ayarlamaya çalışıyoruz. Kadınların özgürleşmesi için cinsiyet eylem planını hayata geçirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin ihtiyaçlarını belediyemizde hayata geçirmek istiyoruz ki örnek olalım. CHP’nin ön adımlarını sizlere ve topluma sunmaya çalışıyoruz. İktidara gitmek de, biliyoruz ki kolay olmayacak çok çalışmamız lazım. 23 Mart tarihi kutsal bir gün. Çünkü bizler CHP örgütünün ayağa kalkmadan Türkiye’nin ayağa kalkmayacağını biliyoruz. Hiçbir kırgınlığa izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Başdanışmanı ve Ülke Politikaları Vakfı (ÜPV) Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Subaşı ise, “Antidemokratik bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bu nedenle demokrasiye geçiş olarak tartışalım dedik. Demokratik bir Türkiye’nin dış politikası, ekonomisi, eğitimi ve adaleti nasıl olacak? Bunları nasıl hayal ediyoruz bunun üzerine çalışalım dedik. İlk olarak demokrasiye geçiş olarak çalışmak istedik. Otoriter sistemden, demokratik sisteme geçen birçok ülke var. Biz dünya deneyimlerini masaya yatırabilir miyiz? dedik. 1960’ları, 1980’leri bir konuşmak istedik. Dolayısıyla Türkiye’de bu konuda deneyimli bir ülke. 25 yıllık bir otoriter rejimde dimdik ayakta durdu İzmir. Şehircilik olarak bedelini ödediniz ve asla vazgeçmediniz. Bu basit gelebilir ancak inanılmaz şeyler başardınız. Belki de yarınki ön seçim açılışının buradan başlamasının sebebi de bu” diye belirtti.
Önceki dönem Maliye Bakanı ve Geçmiş dönem İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel ise, “Şu anda otokrasiye karşı demokrasi çalışmaları ortaya konuluyor. Türkiye yeniden demokrasi ile yönetilecek bir ülke haline gelecek” sözlerine yer verdi.