- İzmir
- 30.03.2025 17:47
İzmir'in Bornova ilçesinde, havlupana asılı cesedi bulunan 33 yaşındaki Duygu Bölükbaş'ın ölümüne ilişkin davada, tutuklu sanık Emre Turan ve tutuksuz sanık halası S.T.’nin yargılanması devam ediyor.
Bornova’da 3 Kasım 2022’de lüks bir sitede meydana gelen olayda bfirmada pazarlama müdürü olarak çalışan Duygu Bölükbaş, erkek arkadaşı Emre Turan ile birlikte yaşadığı evin banyosunda havlupana çarşafla asılı halde ölü bulundu. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada Turan ile halası S.T. hem polise hem de aileye Bölükbaş'ın intihar ettiğini söyledi. İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü Biyoloji İhtisas Dairesi'nden alınan raporda Duygu'nun tırnak örneklerinde ve tişörtünde Emre Turan'ın DNA'sının bulunduğu belirtildi.
Duygu Bölükbaş'ın ölümüyle ilgili davada yeni detaylar ortaya çıktı. Ailesi ve yakınları, Duygu'nun intihara meyilli bir kişi olmadığını belirterek, onun ölümüyle ilgili şüphelerini dile getirdi. Soruşturma sırasında, site güvenlik görevlilerinin ifadelerinde Emre Turan'ın daha önce elinde bıçakla eve girmeye çalıştığı öğrenildi. Elde edilen bilgi ve belgeler ışığında, olayın 'kasten öldürme' suçu olduğuna kanaat getirildi ve Emre Turan hakkında geçtiğimiz yıl mart ayında gözaltı kararı çıkarıldı. Suçlamaları reddeden Turan, yaklaşık 1,5 yıl sonra, 22 Mart 2024'te tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İddianamede, Bölükbaş'ın çarşafla kendini asmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi. Havlupanın bulunduğu duvar ve buna bitişik yaklaşık 1 metre yükseklikteki ahşap banyo tezgahı göz önünde bulundurulduğunda, maktulün kendini asması için yeterli yüksekliğin olmadığı ifade edildi. Bölükbaş'ın kendini serbest bıraktığında ayak uçlarının, dizlerinin ve kalça kısmının tezgahla temas edeceği vurgulandı. Savcı, Emre Turan hakkında "Kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, Turan'ın halası S.T. için "Yalan tanıklık" suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istedi. İddianame, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
TANIKLARA SÖZ VERİLDİ
Sanıkların yargılanmalarına bugün devam edildi. İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşmaya tutuklu sanık Emre Turan ve tutuksuz sanık S.T.'nin yanı sıra Bölükbaş'ın annesi Nuriye Bölükbaş, babası Selahattin Bölükbaş, kardeşleri, ailenin avukatı Levent Kayha, sanık avukatı Muhammet Emre Tayyar ile Bekir Sıtkı Hastürk, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri katıldı. Duruşmada tanıklara söz verildi.
Sitenin resepsiyon görevlisi Ş.B, "Olay anında çıkmaya hazırlanıyordum. S.T. daireye misafir olarak geldiğini söyledi. Daireyi aradım ama uzun süre açılmadı. Birkaç kez deneyip cevap alamayınca özel hattından Emre Beyi aradım yine yanıt gelmedi. Tekrar tekrar denedim ve Emre Bey telefonu açıp 'Gelsin' dedi. S.T. de gitti. Ben işten çıkarken Duygu’yu 112 personelleri sedyeyle götürüyordu.
'EMRE'DEN KORKUYORDU'
Sitede market işleten ve Duygu’nun da arkadaşı olduğunu söyleyen tanık A.Y, "İş yerime gele gide dost olduk. Mezeci açmak istiyordu. Dükkan açmışlardı emeği çoktu. Emre’den korkuyordu. Her türlü şiddete maruz kaldığını, uyguladığını söylüyordu. Vücudundaki morlukları gösteriyordu. Bir gün telefonla arayıp kavga ettiklerini ve Emre’nin kendisini İstanbul’a gönderdiğini söylemişti. Ben de gelmemesini kendini kurtarmasını söyledim. Ailesinden durumu saklıyordu. Olay günü ambulansın geldiğini görünce merak edip dışarı çıktım. Emre merdivende yalnız başına oturuyordu. Sedyeyle bembeyaz örtüyle birini çıkardılar. Kadın olduğunu duyunca Duygu olduğunu anladım. Emre gayet sakin ve rahattı. Hiç üzülmüş gibi değildi. Kaygılıydı. İş yerime gelen bazı müşterilerim o akşam Duygu’nun yardım çığlığını duyduklarını söylediler" dedi.
'TANIĞIN BİLGİSİ, GÖRGÜSÜ YOK’
Tanık beyanlarına karşı söz verilen sanık Emre Turan, kendisine iftira atıldığını belirterek suçsuz olduğunu savundu. Sanık avukatı Muhammet Emre Tayyar ise “Tanığın hiçbir bilgisi, görgüsü yok. Dosyayı takip eden basın mensupları var. Şimdi bu beyanlar haber olacak. İnsanların acılarına ortak olmak için olmayan hususlar yaşanmış gibi bir çalışma var. Adli tıp kurumlarımız oldukça gelişmiştir. Raporda ölüm sebebi ASI olarak geçmektedir. Boğulma olsaydı öyle geçerdi. Böyle bir delil yok" dedi.
Savunmaların ardından iddia makamı, sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde mütalaa sundu. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, Duygu Bölükbaşı’na ait telefon incelemesi için bilirkişiye gönderilmesine karar verip davayı 16 Mayıs’a erteledi.