Advertisement

Kadın sığınma evlerinin sayısı ve niteliği artmalı

Buca’da kadın sığınma evi için yapılan bina, imar planı değişikliğiyle satışa çıkarılırken, Osmanoğulları yerel yönetimlere “İzmir’de daha fazla kadın sığınma evi açılması gerekirken mevcutlar da kapatılıyor” şeklinde seslendi

  • Oluşturulma Tarihi : 25.09.2025 09:16
  • Güncelleme Tarihi : 25.09.2025 09:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kadın sığınma evlerinin sayısı ve niteliği artmalı haberinin görseli

AYÇA GÜNGÖR-ÖZEL HABER - Buca Belediyesi ağustos ayı meclis oturumunda Belediye’ye ait İnönü Mahallesi’nde kadın sığınma evi olarak inşa edilen binanın imar planındaki kullanım kararının belediye hizmet alanı yerine özel sosyal tesis alanı olarak dönüştürülmesine karar verildi. Konuya ilişkin, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman sığınma evinin yerinin deşifre olduğunu belirterek başka bir bölgede yeniden yapılacağı açıklamasını yaptı. Bu kapsamda, İzmir’de yalnızca belediyelere bağlı 2, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı 4 kadın sığınma evi bulunması tekrardan gündeme geldi. Erkek şiddetine maruz kalan kadınlar için hayati öneme sahip hem sınırlı hem de nitelik açısından yetersiz olan kadın sığınma evleri tartışma konusu olmaya devam etmekte. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları konu hakkında yerel yönetimlere “Daha fazla ve nitelikli kadın sığınma evleri istiyoruz” çağrısında bulundu. Buca Belediyesi Basın Danışmanı Emre Döker ise yeni bir kadın sığınma evinin yapılacağına dair açıklamada bulundu.

tülin osmanoğulları

İKTİDAR KADINLARI ÖLÜME TERK ETTİ

Yerel yönetimlerin kadın cinayetlerini önlemeye yönelik adımlar atması gerektiğine değinen Osmanoğulları, “Ülkemizde kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı önlenemez bir hale gelmiş durumda. Her gün 3 kadın öldürülüyor. Ayrıca TÜİK verilerine göre ensest ve aile içi cinsel istismar vakaları oldukça artmış halde. Günümüzde şiddet artık boyut değiştirmiş durumda, kadınlar her geçen gün canavarca öldürülüyor. Bütün kadın cinayetlerinde görüyoruz ki, kadınlar eziyet çektirilerek öldürülüyor. Özellikle siyasi iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıktıktan sonra geliştirdikleri Aile Yılı politikaları sebebiyle hanelerde erkeklik egosu yüceltildiği için, erkekler o evlerin içinde bir katliama başladı. Örneğin son yıllarda kadın cinayeti işleyen faillerin çocukları da oradaysa o çocukları da öldürdüğünü ve en sonunda bazılarının kendilerini de öldürdüğünü görüyoruz. Normal şartlarda kadına şiddeti önlemesi gereken siyasi iktidarken, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak kadınları ölüme terk ettiler. Ancak biz yerel yönetimlerden bunları önlemeye yönelik adımlar bekliyoruz. Yasaya göre 100 bin nüfusu geçen her il ve ilçeye belediye bir kadın sığınma evi açmak zorunda. Ancak baktığımızda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bile sadece 2 adet sığınma evi mevcut. Bu denli şiddetin, yokluğun, kadın işsizliğinin yoğun olduğu bir şehirde sığınma evlerinin sayısı kesinlikle yeterli değil. Şiddet gören kadınların çocuklarıyla birlikte gittikleri kadın sığınma evlerinin kapasitesi çok yüksek, sağlıksız ve niteliksiz olduğu için kadınlar şiddet gördüğü o eve dönmek zorunda kalıyor. Oysaki, nitelikli sığınma evleri olsa, kadınlar çocuklarıyla birlikte gittiğinde yeterli psikolojik ve hukuki desteği alsalar, orada bulundukları süreçte istihdam edilseler, çıktıklarında ise hayatlarına devam edebilecek şartlar sağlansa tekrar şiddet ve istismar gördükleri o eve geri dönmezler” dedi.

kadın

KADIN SIĞINMA EVLERİ YETERSİZ

Platform olarak Buca’daki kadın sığınma evi konusunun takipçisi olacaklarını belirten Osmanoğulları, “İzmir’de daha fazla kadın sığınma evi açılması gerekirken mevcutlar da kapatılıyor. Örneğin, Bayraklı Belediyesi kadın sığınma evini kaldırdı, bazı belediyeler ise satışa çıkarmayı düşünüyor. Buca’da ise durum, imar planında bir sığınma evi projesi ile binanın yapımına başlanıyor fakat yapımı ilerledikten sonra ise plan değişikliği yapılıyor. Plan değişikliği yapılmasının yanı sıra, mülk satışa çıkarılıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Gelen eleştiriler sonucunda Buca Belediye Başkanı yerinin deşifre olduğu ve yeniden yapılacağı açıklamasında bulundu ancak bu durum bile başlı başına bir ihmal. Biz platform olarak bu durumun ve Görkem Duman’ın ‘sığınma evinin yeri deşifre oldu, başka bir yerde yapılacaktır’ beyanının takipçisi olacağız. Sözünü yerine getirmesini istiyoruz. Çünkü özellikle Buca gibi şiddetin bu denli fazla olduğu bir ilçede kadın sığınma evine ciddi boyutta ihtiyaç var. Ek olarak, Buca’nın nüfusu yaklaşık 500 bin kişi ve yasal yükümlülüğe göre nüfusu 100 bini aşan her ilçenin kadın sığınma evi açması gerekmekte. Görkem Başkan’ın sözünü yerine getirmesi ve süreç içerisinde kamuoyunu bu konuda bilgilendirmesini istiyoruz. Kadın sığınma evleri hayat kurtaran yerler. Bu yerler yaşanabilir ve nitelikli olmalı. Ayrıca ben platformumuz adına sığınma evlerinde uzun süre kalan kadınlar ile iletişim halindeyim ve bulundukları sığınma evlerinde ne denli kötü koşullarda barındıklarını görüyorum. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkan, aile yılı ilan eden, kadına düşman politikaları hayata geçiren merkezi yönetimin de her gün 3 kadının öldürülmesinde bir payı var. O nedenle, biz mevcut muhalif Belediye Başkanlarından nitelikli ve sağlıklı sığınma evleri istiyoruz” ifadelerini kullandı.

kadın

YENİ KADIN SIĞINMA EVİ SÖZÜ

İlçenin farklı bir noktasına bir kadın sığınma evi yapılacağını söyleyen Döker, “Bahsi geçen bina, bir önceki dönem kadın sığınma evi amacıyla kullanılmak üzere hazırlanmış bir yerdi. Ancak 6 Şubat depreminden etkilenen vatandaşların barınması için tahsis edildi ve bu nedenle yeri deşifre olduğu için artık kadın sığınma evi olarak kullanılamayacak bir yer haline geldi. İmar planında kadın sığınma evi olarak yer aldığı için bu dönemde kadın sığınma evi satılıyor algısına düşüldü. Fakat geçen dönem yeri deşifre olduğu için özelliğini kaybetmişti, bu dönemde de bir erkek öğrenci yurdu yapılması planlandı. Ancak AK Parti’nin çıkardığı bir yasa ile belediyeler artık yurt işletemiyor ve açamıyor. Haliyle bu plan da gerçekleştirilemediği için belediye burayı satarak bir gelir elde etme yoluna gitti. Son durumda, kadın sığınma evi geçen dönem yeri deşifre olduğu için açılamıyordu ancak Görkem Başkan, belediyedeki ekonomik durumu düzelttikten sonra ilçenin farklı bir noktasına bir kadın sığınma evi yapacağına dair bir söz verdi. Henüz bunun süresine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı” ifadelerinde bulundu.

Kaynak : HABER MERKEZİ