Sayfa Yükleniyor...
BES ve KESK “Sosyal Güvenliğin Tasfiyesine Hayır” demek için Konak SGK İl Binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama ardından ise bina girişine siyah çelenk bıraktı
AYSELİN UZUN/Büro Emekçileri Sendikası(BES) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK)Konak Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) önünde ortak bir basın açıklaması düzenleyerek Sosyal Güvenlik Emekçilerinin sorunlarının bir an önce çözülmesi talep etti. Sendikalar, 2012 yılında kesilen ve Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hala ödenmeyen ikramiyelerini geri istediklerini de vurgulayarak, insan onuruna yakışır koşullarda çalışmak, insanca yaşamak istediklerini söyledi. Basın açıklaması sonrasında ise SGK bina girişine siyah çelenk bırakıldı.
Sosyal Güvenlik Haftasının “Kamuda tasarruf ve verimlilik” adı altında kamu emekçilerine saldırı paketi yayınlanabilen bir hafta haline geldiğini belirten Çetin, “Bilindiği üzere her sene oldu bittiyse getirilen Sosyal Güvenlik Haftası son anda yapılan duyurularla 13-19 Mayıs tarihlerine sıkıştırılarak geçiştirilmelerle yetinilmemiş, maalesef “Kamuda tasarruf ve verimlilik” adı altında kamu emekçilerine saldırı paketi yayınlanabilen bir hafta haline gelmiştir. Sosyal güvenliğin giderek tasfiye edildiği, emekli aylıklarının açlık sınırının dahi altında kaldığı, 2008 Ekim sonrası işe giren işçi ve emekçileri mezarda emekliliğin beklediği, işsizlerin, gençlerin toplumun önemli bir kısmının aslında sosyal güvenlik kapsamında olmadığı bir ülkede aslında kutlanacak bir sosyal güvenlik haftasından değil yok edilen gelecekten bahsedebiliriz. 5510 sayılı SSGSS Yasası ile nüfusun tamamının sosyal güvenlik kapsamında olacağı iddia edilmişti. Ancak emekli aylık bağlanma oranlarının düşürüldüğü, daha çok prim gün sayısına daha düşük aylık bağlayan, işsizlerin GSS primi ödemezse kapsamda olmadığı her ne kadar rakamlarla şişirilse de giderek kamusal sosyal güvenliğin kapsamının daraltıldığı, yerine bireysel emeklilik ve özel sağlık sigorta sistemlerinin ikame edildiği bir sosyal güvenlik sistemi vardır. Türkiye’deki sosyal güvenlik şemsiyesinin 85 milyonu altına aldığı, sistemin reformlarla dönüştürüldüğü iddia edilse de hem çağdaş dünya ile hem iktisadi ve sosyal özellikler bakımından benzer ülkelerle kıyasladığımızda ortaya çıkan tablonun iç açıcı olmadığı görülmektedir. Nitelim Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1 Eylül 2021’de yayımladığı Dünya Sosyal Koruma Raporu bu durumu net olarak ortaya koymaktadır. ILO raporuna göre Türkiye’de sosyal güvenlik kapsamındaki nüfus oranı ise yüzde 79,8 dir. Buna göre Türkiye’nin sosyal güvenlik kapsamı dünya ortalamasının üzerinde olmasına karşın, bulunduğu bölgelerin yani Avrupa ve Merkez Asya bölgelerinin ortalamasının altında seyretmektedir” ifadelerini kullandı.
Sosyal Güvenlik Emekçilerinin sorunlarının bir an önce çözülmesi için vaatlerden çok somut adımlar atılmasını istediklerini belirten Başkan Çetin, “Çözüm sosyal güvenlik emekçilerinin ortak mücadelesinde Büro Emekçileri Sendikası olarak sendikamızın yetkili olduğu yıllardaki haklarımızı almak ve kazanılmış haklarımıza geleceğimize iş güvencemize sahip çıkmak için tüm sosyal güvenlik emekçilerini aşağıdaki taleplerde ortak mücadeleye çağırıyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu Emekçileri olarak; 5510 sayılı Yasa değişmelidir. Tüm memur maaş ödemeleri Prime Esas Kazanca dahil edilmeli, yaş haddi kaldırılmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu özerk olmalı, memur ve emekli maaşlarını düşürmek yerine kayıt dışı istihdamla mücadele etmelidir. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen halen ödenmeyen ikramiyelerimizi ve diğer ek ödemelerimizi geriye dönük istiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu ek ödeme yönetmeliğinde yer alan ek ödeme puanlarına 100 er puan eklenmesini istiyoruz! SGK Emekçilerine derhal 3600 ek gösterge istiyoruz. Sosyal Güvenlik Hizmet Sınıfı/Uzmanlık kadrolarının ihdas edilmesini ve sosyal güvenlik tazminatı ödenmesini talep ediyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu olarak 2008 Ekim sonrası işe giren sigortalı memurların kayıplarının engellenmesi için çalışma başlatmasını istiyoruz. 2022 Yılında peşkeş çekilen banka promosyon anlaşmasının yeniden yapılmasını istiyoruz. Kurum içi tüm ünvanlar için görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı açılmasını istiyoruz. Mülakatın kaldırılmasını liyakatın tesis edilmesini istiyoruz. Personel servis hakkımızın devam etmesini istiyoruz. Ücretsiz yemek hizmeti istiyoruz. İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz. Taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.
HABER MERKEZİ