- İzmir
- 16.09.2025 11:09
Kemeraltı Çarşısı’nın ahiliğin temellerini AVM’lere kaptırdığını söyleyen Semih Girgin, güven kaybı ve fiyat istikrarsızlığı nedeniyle Kemeraltı’nın cazibesini yitirmeye başladığını, müşteri memnuniyetinde ise AVM’lerin çarşıyı geride bıraktığını dile getirdi
KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı’nda, Anadolu esnaflığının yüzyıllardır süregelen temelini oluşturan ahilik kültürünün izleri giderek azalıyor. Güven, dürüstlük, paylaşım ve müşteri memnuniyetine dayalı bu gelenek, son yıllarda bazı esnafların günlük kazanca odaklanan ticaret anlayışının gölgesinde kalmaya başladı. Çarşının sosyal ve ekonomik yapısının omurgasını oluşturan bu kültürdeki zayıflama hem esnaf hem de müşteri açısından güven sorunlarını beraberinde getirdi. İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, bu değişimin özellikle alışveriş merkezleri karşısında çarşının cazibesini azalttığını vurguladı. Girgin, ahiliğin Kemeraltı’nda giderek geri planda kaldığını belirterek, “Geçmişte ahilik demek, müşteriye güven vermek ve onun gönül rahatlığıyla alışveriş yapmasını sağlamak demekti. Her geçen gün şartlarımızın zorlanmasına rağmen en büyük gücümüzün Ahiliğin kuralları iken bugün bu değerleri koruyamadığımız için avantajı AVM’ler elde etti” dedi.
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda ahilik kültürünün kaybolmaya başladığını belirten Girgin, “Ahilik, müşteriye güven vermek, gönül rahatlığıyla alışveriş yapmasını sağlamak demekti. Bugün ise bu değerleri yeterince koruyamadığımız için avantaj AVM’lere geçti” dedi. Çarşıyı eski gelenekleri koruyan esnaf yapısı ile korunsa da ileriye dönük fiyat farklılıklarının ve denetimsizliklerin esnafın imajını zedelediğini ifade eden Girgin, “Bir ürüne verilen fiyatın tutarlı olması ve müşteride güven oluşturması esas olmalı. Bazı esnafların yaptığı indirim oranı müşteride güvensizlik yaratıyor. Sonuçta güven kayboldu ve ekonomik şartlarla birlikte işler düştü. Normalde yazdan birikim yapar, kışı ona göre idare ederdik; okullar kapanınca düğünler, dernekler ve turistlerle işler artardı. Bu sene ise öyle olmadı, kışın daha zor geçeceğini biliyoruz” diye konuştu.
Kemeraltı Çarşısı’nda bazı sektörlerin artışıyla birçok zanaatın kaybolduğunu vurgulayan Girgin, “Keçeciler, kalaycılar, bakırcılar, fıçı ustaları, marangozlar, ayakkabıcılar gibi zanaatlar yok oluyor. Yeni nesil bu işleri öğrenmiyor; girmek isteseler de dükkân sahiplerinin onları sigortalayıp yetiştirecek imkânı yok. Oysa tarihi kimliğiyle Kemeraltı’nın farklı bir konumu var, bu yapının korunması gerekiyor” dedi. Dernek olarak önerilerinin başında, ruhsat alacak esnafın ‘ahi eğitim sertifikası’ gibi bilinçlendirici programlardan geçmesi olduğunu ifade eden Girgin, “Biz dernek olarak önerdik; Kemeraltı’nda ruhsat alacak esnaf önce ‘ahi eğitim sertifikası’ alsın, ahiliğin ve müşteri memnuniyetinin temellerini öğrensin. İnsanlar buraya geldiğinde kendini rahat hissetmeli, ürünü gönül rahatlığıyla alabilmeli, gerektiğinde değiştirebilmeli. Yeniden güveni tesis etmek, çarşının geleceği için şart” diye belirtti.
Ahilik kültürünü yaşatmak için devletin adım atması gerektiğini ifade eden Girgin, “Meslek öğrenmek isteyen gençler ustaların yanına yerleştirilebilir. Hem okula devam ederler hem meslek öğrenirler. Öte yandan, devlet, bu ustaların üzerindeki vergi ve kira yükünü hafifletmeli. Stopaj, sigorta gibi giderlerde kolaylık sağlanmalı. Böylece esnaf yanına bir genci alıp mesleğini öğretebilir. Aksi halde 5–10 yıl sonra bu işleri yapacak kimse kalmayacak. Ahilik haftası bile anlamını yitirecek. Ahilik sadece törenlerde anılan bir kavram olarak kalacak” dedi.
İzmir’e son yıllarda yoğun göç olduğunu, bu durumun da çarşı kültürünü dönüştürdüğünü ifade eden Girgin, “Yeni gelen esnaf kendi düzenini kuruyor, denetimsizlikle birlikte farklı alışkanlıklar oluşuyor. Ayrıca yatırım yapmak isteyenlerin de çeşitli onay süreçleriyle zorlandığını görüyoruz. Oysa tarihi binaların ayağa kalkması için yatırımcıya ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Kemeraltı’nın eski canlı günlerine dönmesi için atılacak adımlara değinen Girgin, “Yeni kurallar koymaya gerek yok; mevcut olanlardan Kemeraltı’na uygun olanları uygulamak yeterli. Tabela kirliliği, işgaliye ve etiket mecburiyeti çözülmeli. Lokasyon bazlı planlama yapılmalı, sokaklar gece kullanımına açılmalı, insanların akşamları keyifle vakit geçireceği bir ortam yaratılmalı. Ücretsiz tuvalet gibi ihtiyaçlar sağlanmalı. Olumlu adımlar çoğaldıkça olumsuzluklar kendiliğinden geriler” dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ