- İzmir
- 06.08.2025 11:24
Dünyanın en büyük açık hava çarşılarından olan Kemeraltı Çarşısı’nın tarihi yapılarından olan Salepçioğlu İş Hanı, ihaleyle bir şirkete verildi. Uzmanlar hanın İzmir için önemine değinerek duruma tepki gösterirken, esnaf ihale sürecini anlattı.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ ÖZEL HABER - İzmir’in Konak ilçesinde yer alan Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yeni bir kriz gündemde. Çarşının içinde yer alan ve tarihi yapılarından olan Salepçioğlu İş Hanı’nın 30 yıllığına kiraya verilmesiyle ilgili ihale sonuçlandı. Geçmişte yerine otel yapılacağı iddialarıyla gündeme gelen han, bu sefer de depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle tadilat çalışmaları gerçekleştirilmek üzere ihale edildi. 150 dükkân ve yaklaşık 600 çalışanın geçimini sağladığı yapı, “yapım ve onarım karşılığı kiralama” modeliyle İstanbul merkezli Gökkuşağı Yapı Sistemleri isimli firmaya devredildi. İhale, 211 milyon TL muhammen bedel üzerinden düzenlendi. Ancak bu durum, dükkanlarını boşaltmaları beklenen ve handa uzun yıllardır esnaflık yapan vatandaşların mağduriyetine neden oldu. Salepçioğlu İş Hanı’nda esnaflık yapan Muhammed Çopur, hanın ihale sürecini ve esnafın yaşadığı mağduriyeti anlatırken; Kent Stratejisti Ali Rıza Avcan ve Kemeraltı Hayat Platformu Sözcüsü Cem Ceylan, söz konusu hanın İzmir için neden önemli olduğunu İLKSES Gazetesi’ne değerlendirdi.
Salepçioğlu İş Hanı’nın geçmişinden bahseden ve hanın ilk olarak otel yapılmak üzere ihaleye çıkarıldığını ifade eden Çopur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Salepçioğlu İş Hanı 1973 yılında yapılmış ve vakıflara devredilmiş, İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde. Oranın yaklaşık 35-40 yıllık kiracılar var, ilk açıldığı 75 yılından beri kiracısı olanlar da var. Esnafı yok sayan bir anlayışla başladı bu iş. Orada yaklaşık 200 esnaf var. 600’e yakın da çalışan vardı. Şimdi siz 200 esnaf 600’e yakın çalışanın olduğu bir yerde hiçbirine bir şey söylemeden diyorsunuz ki ben burayı otel yapmak için ihaleye çıkarıyorum. Esnaf bunu öğrenince İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne gidip doğruluğunu teyit etmek istiyor ve haberin doğru olduğunu öğreniyor. Esnafa da oradan çıkacağı söyleniyor. Vakıflar bundan önce uzun süreli kiralamalar yapıyordu, mesela 5 yıllık ya da 10 yıllık kiralamalar yaptığı dönemler olmuş. Fakat son zamanlarda, son belki 6-7 yılda 1 senelik kiralamalar yapıyor. 1 Ocak’la başlıyor, 31 Aralık’la bitiriyor. Bize şunu yapabiliyorlar bu 1 senelik kira sözleşmelerin göre; 31 Aralık’ta çıkmak da bir seçenek. Bir de 1 yıllık sözleşmelerin içine şöyle bir madde koyuyorlar; vakıflar herhangi bir olaydan dolayı kiracısını çıkarmak isterse 15 gün içinde boşaltması gerekir. Esnaf da yıllardır kiracısı olduğu bir yerde bunu mecbur kaldığı için kabul ediyor. Bu bir tehdit unsuru. Sonrasında biz itiraz ettik ve esnafın mağdur olduğunu, esnafın önünü göremediğini söyledik. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne gittik ve bize bir yer göstermelerini istedik. Onların gündemlerinde tabii esnaf hiç yoktu. Bize çıkacağımız söylendi. Sonra baktık ki burası otel olarak ihaleye çıkarılıyor, ben buranın vakfiyesini bulup yayınladım. Vakfiyesinde orası ticarethane olarak işletilsin diye yazıyor. Bir kere vakıf malında sizin inisiyatif hakkınız yoktur. Burada hem esnaf hem de vakıf ruhu hiçe sayılıyor. Neden? Otel daha çok para kazandırırmış. Tamam da burası senin babanın malı değil ki. Burayı kim alır diye bizim bir gündemimiz oldu. Kemeraltı’nda Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret Anonim Şirketi diye bir şirket, yani TARKEM var. Bu şirketin o zamanki, yani eski müdürü Sergenç İneler ve Kemeraltı Esnaf Dernek Başkanı Semih Girgin, o zaman Salepçioğlu’na geldiler. Biz esnaflarla toplantı yapıyorduk. TARKEM olarak burayı alacaklarını, otel yapacaklarını söylediler. Hatta başta almayacaklarını söylediler sonra da otel olursa güzel olacağını söylediler.”
Çopur, ilk ihalenin iptalinden sonra hanın yeniden ihaleye çıkarılacağı üzerine yaşananları şöyle:
“Salepçioğlu İş Hanı’yla ilgili ilk ihale iptal edilmişti biz bu konuları gündeme getirince. Aralık ayına alınmıştı. Bu konuyu gündem yaptık bir daha ertelendi. En son 30 Nisan’a ertelendi ihale. Bu ihale için de tüm hazırlıklar yapılmış. Otel olma vasfı çıkarılmış. Ama içine bir madde eklemişler, idarenin inisiyatifiyle vasıf değişikliğine gidebilir diye. TARKEM artık zaten ayyuka çıktığı için başka bir şirketten burayı almayı hedefledi. Son ihaleye girilirken esnafa AK Parti’den Hamza Dağ ve Sinan Aksu dediler ki; ‘Siz kooperatif kurun o zaman esnaf da mağdur olmaz. Hem burayı güçlendirmiş oluruz kooperatif alsın hem de siz içeride kalmış olursunuz.’ Esnaf buna çok sevindi. Biz Vakıflar Genel Müdür Sinan Aksu’nun odasına ihaleden önce gittiğimizde Sayın Hamza Dağ vardı, Sinan Aksu vardı biz de 8 – 10 tane esnaf vardık. Sinan Aksu’ya esnafın durumunun belirsizliğinden bahsettim ve bize bir kağıt vermesini istedim, esnafın birkaç yıl daha burada kalabileceğine dair. Ancak Aksu bize, ‘Ben size Allah adına söz veriyorum. Hamza Dağ da şahit olsun, sizi mağdur etmeyeceğiz’ dedi. Sonrasında esnaf kooperatif kurmak için uğraştı.”
İhale sürecini anlatan Çopur, şöyle konuştu:
“İhaleye girmeye karar verdik esnaf olarak. Kapalı zarf usulü içeriye evraklar verildi. Bu arada ihaleye gelen firmalardan yetkilisi evraklarımızı teslim ettik bizi içeriye almalarını beklerken bize, ‘Sizin terörle irtibat ve iltisakınızın olmadığına dair belgenin noter tasdiki var mı?’ diye sordu. Bizimkiler de evraklar konusunda rahatlar. Çünkü, ihaleye girmeden 15 gün önce AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, iki tane yürütme kurulu üyesi Cüneyt Dayan ve Deniz Doğan’a esnafa evrak işlerinde yardımcı olmalarını söylüyor. Bu iki isim geliyor, esnaftan evraklarla birlikte bir miktar da para alıyor. Bende dekontu da var. Bu iki isim bir avukatla birlikte geldi, evraklarımız tamamlandı, kapattılar verdiler. İhaledeki hanımefendi ihaleye giren kişilerin terörle irtibat ve iltisakı olmadığına dair beyanın lazım olduğunu söyledi. O beyan var. Bir de onun Noter tasdiki gerekiyor. Oradaki görevli, ‘Noter tasdikinin eksikliğinden dolayı Salepçioğlu İş Hanı Kooperatifi’ni ihaleden eliyoruz’ dedi. İçeride Baran Kaya İnşaat ve Gökkuşağı kaldı. Esnafı adım adım bir kumpasın içine çekmişler. Ben ihalenin iptal edilmesini hem Kemeraltı’nın teopolitik emellere alet edildiği gerekçesiyle hem de ihaleye fesat karıştırıldığı gerekçesiyle istedim. Esnafa tuzak kuruldu. Şöyle bir şey de var, şimdi biz terörle irtibat ve iltisakımızın olmadığına dair noter tasdikli belgemiz olmadığı için ihale dışı bırakıldık. Ancak öğrendiğimize göre, ihaleyi alan Gökkuşağı Yapı Sistemlerinin vekili FETÖ’den 6 yıl 3 ay ceza almış. Yerel mahkemede cezayı almış, bir üst mahkemede itiraz etmiş ve şu an itiraz aşamasında.”
Kent Stratejisti Ali Rıza Avcan ise hanın ekonomik değerine değinerek şöyle konuştu:
“Salepçioğlu bir hayır kurumunun vakfın mülkü. Fakat bugün vakıfların elinde bulunan bu han hayır yapmaktan çok birilerine para kazandırmaya dayalı bir operasyonda kullanılıyor. Bu vakıflara ait bu yerlerin hanların, Kemeraltı ekonomisi açısından ne değer taşıdığına bakıyorum. Salepçioğlu Kemeraltı’nın ortasında, Kemeraltı’nı Kemeraltı yapan hanlardan bir tanesi. Bu hanı değişik bahanelerle ortadan kaldırmanın, Kemeraltı’nın ekonomisine, Kemeraltı’nın İzmir açısından önemine darbe vuracağını düşünüyorum. İlk başlarda geçen seneden beri devam eden bu süreçte binanın otel yapılacağına dair duyumlar vardı. Kemeraltı’nın ortasına yıldızlı bir otel yapma fikri Kemeraltı’na ihanet etmek demek. Arkasından tabii oradaki esnafların örgütlenip mücadele vermeleri üzerine biraz geri adım atıldı ve denildi ki bu bina depreme dayanıksız. Fakat depreme dayanıksız raporu verecek olan şirketler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından akredite edilmiş olmalı. Salepçioğlu Hanı’nın depreme dayanıksız olduğunu gösteren şirketin merkezi de Gaziantep. Gaziantep’te olan bir şirket, üstelik akredite de değil, 2012 yılında binanın depreme dayanıksız olduğuna dair bir rapor düzenlemiş. 2020 yılında İzmir esaslı bir deprem geçirdiği halde bina yıkılmadı sağlam. Deprem sonrasında yapılan tespitlerde de herhangi bir hasar görünmüyor. Fakat bir rant şebekesi var. Bu rant şebekesinin başında da Kültür ve Turizm Bakanı’nın kendisi var bizatihi. Çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Bölge Müdürlüğü. Burayı bir turistik tesis yapmak istiyorlar. Otel olarak ihale etmeyi göze alamadılar. Şimdi depreme dayanıksız bina stratejisiyle oranın onarım göreceğini iddia ediyorlar. TARKEM vardı, hatta bir dönem TARKEM’in bu işe talipli olduğu söyleniyordu. Ama TARKEM şu anda kendi cesedini kaldıracak vaziyette değil. Elindeki mülkleri satıyor. Sağda solda ulufe gibi dağıtılan kamu mallarına ilave olarak Salepçioğlu da birilerine verilecek.”
Cem Ceylan ise konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Buranın vakıf işletmesinde olması çok önemli. Çünkü Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kemeraltı’nda birçok alana sahip. Kemeraltı gibi çok eski bir çarşıda, kültür mirasının yaşatıldığı bir çarşıda çok büyük bir alana sahip olması bir malik olmasına, söz sahibi olmasına sebep oluyor. Biz bugün çarşıyla ilgili bazı sıkıntılarımızı dile getirdiğimizde çarşı esnafı ya da satış koşullarıyla ilgili, her yerde her iş yapılmamalı, her binaya her ruhsat verilmemeli diye düşünüyoruz. Biz bunu kendi içimizde düşünürken Vakıflar’ın bunu çok da dikkate aldığını düşünmüyorum. Burası kar amacıyla kurulmuş bir şirket değildir. Dolayısıyla da Salepçioğlu’nun şu an geldiği durumda tartıştığımız meselede Vakıflar’ın duruşunun, vakıfların davranış biçimini aslında tartışıyoruz. Neden konuşuyoruz peki Salepçioğlu’nu? Bu aslında İzmir depremiyle başlayan bir tartışma. Çünkü bir şekilde Salepçioğlu depreme dayanıklı olmadığı güçlendirme ya da yıkılıp yeniden yapılması gerektiği gibi bir raporla çıktı karşımıza. Tabii burada alternatifler vardı. Vakıflar bu kadar da güçsüz değil, oradaki esnaf kıyıma uğramadan güçlendirme yapılabilirdi. Vakıfların da burada en iyi kamu yararını gözetmesini beklersin. Kamu yararının da önceliği barınma ve esnaftır. Çünkü esnaf olmadan bu bölgenin bir anlamı yok. Dolayısıyla burayı bir müze gibi düşünemeyiz. Burada kent suçuna sebep olacak herhangi bir uygulamanın bir daha geri dönüşü kolay kolay olmayacaktır.”
Kaynak : HABER MERKEZİ