- İzmir
- 04.09.2025 19:21
Antik dünyanın en önemli kehanet ve bilgelik merkezlerinden biri olan Klaros, arkeolojik çalışmalarla gün yüzüne çıkarılıyor. İzmir’in Menderes ilçesinde bulunan antik alanda sürdürülen kazılar, hem kültürel mirasın korunması hem de gelecek kuşaklara aktarılması açısından büyük önem taşıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Ege Üniversitesi’nin bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılar, Saya Holding’in ana sponsorluğunda devam ediyor. Çalışmalar, Klaros’un antik dönemde sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri yeniden görünür kılmayı amaçlıyor.
Klaros kazıları, yalnızca arkeolojik bir süreci değil; aynı zamanda kültür ekonomisi, yerel kalkınma ve tarih bilinci açısından çok katmanlı bir dönüşümü temsil ediyor. Antik Çağ’da Apollon adına kehanetlerin yapıldığı bu kutsal alandaki çalışmaların, bölgenin kültürel potansiyelini açığa çıkarmada stratejik bir rol üstlenmesi bekleniyor.
Beş yıldır iki ana alanda süren kazıların ilk odağı, Geleceğe Miras Projesi kapsamında MS 1. ve 4. yüzyıllar arasında Klaros’a gelen ziyaretçilerin konaklaması için inşa edilen Katagogeion oldu. Diğer odak noktası ise Klaros’un güneyinde, Sahildeki Kolophon tarafında ortaya çıkarılan, 50 metre uzunluğunda ve 7 mekândan oluşan Roma yapısı. Kazılarla birlikte koruma ve onarım faaliyetleri de hız kazandı.
Kazıların bilimsel danışmanlığını yürüten Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Onur Zunal, Klaros’un yalnızca tarihî bir ören yeri değil, aynı zamanda bir hafıza mekânı olduğunu vurguladı. Zunal, “Klaros, yaklaşık 3 bin yıl önce insanların geleceğe dair yön bulmak için başvurduğu bir merkezdi. Bugün ise her yeni buluntu, geçmişin sessiz tanıklığını geleceğe taşıyor” dedi.
Klaros'un, İzmir'in tarihsel kaderinde de önemli bir yeri bulunuyor. Antik yazar Pausanias'a göre, Büyük İskender bir gün gördüğü rüyayı Klaros'taki kahinlere yorumlattı ve bu kehanet doğrultusunda Smyrna'nın (bugünkü İzmir) yeni yerleşim alanı belirlendi. Bu yönüyle Klaros, yalnızca bir kutsal alan değil; şehir kurduran, medeniyet inşa eden bir bilgelik merkezi niteliği taşıyor.
Kazıların serüveni 1907 yılına kadar uzanıyor. Ancak savaşlar, kaynak yetersizliği ve yönetimsel nedenlerle sık sık kesintiye uğrayan çalışmalar, bugüne kadar yalnızca 51 yıl aktif olarak sürdürülebildi. Dönüm noktası ise 2001 yılında Ege Üniversitesi'nin kazı sorumluluğunu üstlenmesiyle yaşandı. Önce Prof. Dr. Nuran Şahin, ardından Doç. Dr. Onur Zunal'ın bilimsel danışmanlığında devam eden çalışmalar, bugün disiplinli ve sürdürülebilir bir biçimde ilerliyor.
Saya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, kültürel mirasın geleceğe taşınmasına katkı sağlamaktan duydukları sorumluluğu şu sözlerle ifade ediyor:
"Bugün dünya şehirleri, kültürel mirası yalnızca geçmişin bir izi olarak değil, geleceğin inşa edici gücü olarak da görüyor. Klaros'a verdiğimiz destek yalnızca kazı alanına değil; aynı zamanda kültür ekonomisinin gelişimine, yerel kalkınmaya ve uluslararası tanınırlığa yönelik sürdürülebilir bir katkıdır. Bu yaklaşımımız evrensel sürdürülebilirlik ilkeleriyle de örtüşüyor. Türkiye'nin ve İzmir'in kültürel yükselişinde Klaros gibi merkezlerin geçmişle birlikte geleceği de inşa edeceğine inanıyor, bu tür örneklerin çoğalmasını diliyoruz."
Klaros Kazıları'nın ilerleyen süreçte daha geniş kitlelerle buluşturulması, bilimsel yayınlarla desteklenmesi ve kültür turizmine katkı sunacak biçimde kamusallaştırılması hedefleniyor.
Kaynak : DHA