- İzmir
- 27.08.2025 19:53
Dünyanın birçok ülkesinden öğrencinin katılımı ile gerçekleşen eğitiminin tamamlanması nedeniyle EİB binasında düzenlenen törende Türkiye’de eğitim gören yabancı öğrencilerin kendi ülkeleri ve Türkiye arasında köprüler oluşturduğuna dikkat çekildi
Türkiye Bursları kapsamında farklı ülkelerden gelen ve İzmir’de eğitim gören öğrencilerin katıldığı 4 haftalık eğitim program bugün tamamlandı. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Yaşar Üniversitesi, İzmir Ticaret Borsası Eğitim, Kültür ve Sosyal Entegrasyon Vakfı ve TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu iş birliğinde hayata geçirilen staj ve eğitim programına katılan eğitmen ve katılımcılara EİB binasında düzenlenen tören ile sertifikalar verilirken, törene Yaşar Üniversitesi Araştırma ve Yenilikçilikten Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatörü Jak Eskinazi, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Ticaret Borsası Eğitim Kültür ve Sosyal Entegrasyon Vakfı (BORSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, TOBB KGK İzmir İli İcra Kurulu Başkanı Deniz Celep katılım gösterdi. Protokol üyeleri yaptıkları konuşmalar ile projenin Türkiye’nin yurtdışındaki ticari ve kültürel bağlantıları açısından önemine vurgu yaparken; Kestelli ise konuşmasında tarımda başarının devamı için markalaşmanın önemine dikkat çekti.
Yürütülen eğitim programının Türkiye açısından önemine değinen Kestelli, “Uluslararası Öğrenciler Staj ve Dış Ticaret Eğitim Programı’nın ilk uygulamasını bugün itibarıyla tamamlamış bulunuyoruz. Her yıl Türkiye Bursları kapsamında 170 ülkeden ülkemizde yükseköğrenim görmek için başvurular yapılıyor. Bu başvurular içinde en başarılı 15 kişi Türkiye’de burs almaya hak kazanıyor. Ülkemizde 1980’lerde başlayan uluslararasılaşma süreciyle bugün Afrika’da pek çok ülkede bakanlarla, bürokratlarla ve çok sayıda Türkiye mezunu ile karşılaşmak mümkün. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen değerli gençler, ticaretimiz ve mevcut ilişkilerimiz için; hem sosyal hem kültürel alanlarda önemli bir köprü görevi görüyor. Biz de İzmir Ticaret Borsası, İzmir Kadın Girişimciler Kurulu, Yaşar Üniversitesi ve Ege İhracatçı Birlikleri olarak İzmir’de eğitim gören gençlerin burada geçirdikleri zamanı daha nitelikli hale getirmek için bir araya geldik. Amacımız, öğrencilerimizin bir yandan staj yapmalarına destek olmak, bir yandan da gelecekte kariyerlerinin farklı aşamalarında ihtiyaç duyabilecekleri ticari bilgilerle donanmalarına katkı sağlamaktır” dedi.
Tarım sektörünün 2024 yılında tüm zamanların en yüksek ihracat oranlarına ulaştığını belirten Kestelli, Türkiye’nin dünyada önemli bir yeri olduğunu belirtti. Başarıların sürdürülebilir olması için kaliteli üretim ve markalaşmayı işaret eden Kestelli, “Madem bu kadar başarılı öğrenciyle bir araya geldik, ben de 134 yıl önce kurulmuş olan kurumumuzun temel faaliyet alanı olan tarım sektörü hakkında bazı bilgiler aktarmak istiyorum. Tarım sektörü, ülkemiz için stratejik bir öneme sahiptir. Gıda güvenliğimizin teminatı, kırsal kalkınmanın güvencesi ve milyonlarca insanımız için istihdam kaynağıdır. Fındık, üzüm, kayısı ve incir gibi ürünlerde dünya lideri olan ülkemiz, tarımsal ihracatıyla ekonomimize değer katmakta; sanayimize de önemli bir hammadde sağlamaktadır. 2024 yılında tarım sektörümüz 36,2 milyar dolar ihracat yaparak tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat rakamına ulaşmıştır. Sektördeki artış oranı yüzde 3,3 olurken, tarımın toplam ihracattaki payı yüzde 16’ya çıkmıştır. Bu performans, Türkiye’nin üretim, ticaret ve küresel ölçekteki etkisini pekiştirmiştir. Ülkemiz, yaş meyve ve sebze üretiminde Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Türkiye, 2023 yılı itibarıyla dünya sıralamasında 4. sırada yer almaktadır. Tarımsal ürünlerimiz yalnızca miktar açısından değil, aynı zamanda katma değerli ürünler üzerinden de ihracata katkı sağlamaktadır. Tarımsal ihracatımızın, ülkemizin ekonomik büyümesine ve dış ticaretine olan etkisi çok büyüktür. Bu başarıların sürdürülebilmesi için kaliteyi artırmaya, markalaşmaya ve katma değerli ürünlere odaklanmaya devam etmemiz gerekiyor. Bizimle aynı sınıflarda öğrenim gören, ülkemizi ve kültürümüzü tanıyan binlerce gencin bu birikimleri, gelecek yıllarda ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Uluslararası Öğrenciler ve Dış Ticaret Eğitim Programı’na yaptığımız bu güzel başlangıcın, önümüzdeki yıllarda daha fazla genci kapsayacak şekilde genişlemesini diliyorum” diye konuştu.
Yurt dışı seyahatleri sırasında Türkiye’de eğitim görmüş kişilerle görüştüklerinde kendilerini çok içten karşıladıklarını belirten Eskinazi, “Sevgili gençler, sizler ülkelerinize döndüğünüzde bizim ülkemizin birer temsilcisi olacaksınız. Ben yurt dışına yaptığım gezilerde, ülkemizde eğitim almış olan arkadaşlarımızın orada adeta birer ticaret elçisi gibi çalıştıklarını gördüm. Hatta bir keresinde Türkiye’den bir bakanın ziyareti sırasında, bizi öyle içten ve samimi ağırladılar ki, sanki aileden biri gelmiş gibi hissettik. Bu beni çok mutlu etmişti. Sizlerin de aynı şekilde bu misyonu üstlenerek ülkemizi tanıtacağınıza, burada aldığınız eğitimleri ülkelerinizde uygulayacağınıza ve iyi birer Türkiye dostu olacağınıza gönülden inanıyorum. Katılımlarınız için hepinize tekrar teşekkür eder, en içten sevgilerimi sunarım” şeklinde konuştu.
Projeden çok keyif aldıklarını ve bundan sonra devam ettirmek istediklerini ifade eden Celep, “Gerçekten çok kıymetliydi ve güzel bir geri dönüş aldık. Akabinde de protokollerle, paydaşların ve ailelerin desteğiyle daha da güçlü bir hale geldik. Sabah başkanımız meclis konuşmasında da ifade etmişti; hep birlikte çalışarak ve üreterek değer oluşturuyoruz. Bu proje de aslında tüm gençler için önemli bir fırsat ve katkı oldu. Hedefimiz, bundan sonraki süreçlerde de bu projeleri devam ettirmek. Başkanımıza, Necati Başkanımıza ve tüm katkı sunanlara tekrar teşekkür ediyoruz. Burada hep birlikte olmak bizim için çok kıymetli. Sizler için de bu çalışmaların faydalarının artarak, daha da güzel sonuçlarla geri dönmesini diliyoruz” ifadelerini aktardı.
KAZANÇOĞLU: ARAŞTIRMA VE EĞİTİM İŞ BİRLİĞİ İLE FAYDAYA DÖNÜŞÜR
Toplumsal faydanın oluşması için üniversitelerin diğer kurumlar ile iş birliği yapması gerektiğini söyleyen Kazançoğlu, “Biz üniversiteler olarak topluma hizmet noktasında tek başımıza bir şey yapamayız. Üniversiteler araştırma ve eğitim boyutunda üretim yapar, geliştirir; ancak bunların topluma faydaya dönüşebilmesi için bu şehrin, bu ülkenin kurumlarıyla iş birliğine ihtiyaç vardır. Başkanımızın da ifade ettiği gibi, gerçek anlamda topluma dokunabilmek için birlikte çalışmak zorundayız. Bugün burada yaptığımız çalışma bunun en somut örneklerinden biridir. 88 farklı ülkeden 577 öğrenci… Bu sayı sadece bir rakam değil, geleceğe dair büyük bir potansiyel. Bu potansiyeli ülkemiz yararına kullanabilirsek, firmalarımızın rekabet gücünü de artırmış oluruz. Üniversitelerin ve mezunlarının rolü işte bu noktada çok kritik hale geliyor. Bizim de önceliğimiz, yalnızca kentimizde değil, ülkemiz genelinde rekabet gücüne katkıda bulunacak projeler geliştirmektir. Bu eğitimlerde emeği geçen tüm hocalarımıza, dış ticaret hedefleri doğrultusunda katkı sağlayan kıymetli eğitmenlerimize teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm ise, bu koordinasyonu sağlayan ve Yurt Dışı Türkler Başkanlığı havuzundan faydalanmamıza vesile olan kıymetli yöneticimize… Kendisine şükranlarımızı sunuyorum. Başkanımızın da belirttiği gibi, Tarım Teknoloji Merkezi projesi, kurumların bir araya geldiğinde neler başarabileceğinin çok güzel bir örneğidir. Paydaş olmanın gururunu yaşıyoruz. Üniversite, kamu, YTB, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör; dört temel aktör bir araya geldiğinde başarı kaçınılmazdır. Ben de bu iş birliği sürecinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.
Gerçekleşen konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından iş birliği protokolüne imza atılırken; ardından da eğitimcilere ve katılımcılara sertifikaları teslim edildi.
Kaynak : BERKAY ERDEN