Lütufsuz Köy! Bu köye giden gelemiyor, gelen gidemiyor!

Lütuflar’a yıllar önce konulan iki otobüs durağı kullanılamadığı için çürümeye yüz tuttu. Çünkü köye otobüs ve dolmuş uğramıyor. Bölge halkının deyimiyle “Giden gelemiyor, gelen gidemiyor.”


  • Oluşturulma Tarihi : 07.08.2023 10:00
  • Güncelleme Tarihi : 07.08.2023 10:08
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Lütufsuz Köy! Bu köye giden gelemiyor, gelen gidemiyor!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER 
İzmir’e yaklaşık 1 buçuk saat uzaklıkta olan Bayındır’ın köyleri alarm veriyor! 600 nüfuslu bir orman köyü olan Lütuflar başı çekerken, geçimini incir ve zeytin ile sağlayan köylü ne ulaşıma ne de sağlığa erişebiliyor.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllar önce koyduğu iki otobüs durağı kullanılamadığı için çürümeye yüz tuttu. Çünkü köye otobüs ve dolmuş uğramıyor. Bölge halkının deyimiyle “Giden gelemiyor, gelen gidemiyor.” 



Bayındır’ın ova köylerine dahi ESHOT otobüsü varken Lütuflar Köyü’nün tam teşekküllü bir hastanesinin dahi olmadığını aktaran köy sakinlerinden Zafer Yümlü, “İnsanlar hasta olduğunda Tire veya Torbalı’ya gitmek zorunda kalıyor… Acil müdahale yapacak sağlık personeli ve ambulans olmadığından can kaybı ve sakatlıklar da yaşanıyor” sözlerini kullandı. Lütuflar’daki tüm bu sorunlar için defalarca başvuru yapılmış ama laf var, icraat yok… Köyden belediyeye seslenen Zafer Yümlü, “Yürüseniz, yürünmez. Arabanızla gelseniz çuvalla benzin parası verirsiniz. Yağmuru var, karı var, kışı var. ‘Köylü milletin efendisidir’ demişti Atatürk. Milletin efendisi olan, üreten, yetiştiren, halkı besleyen İzmir’in göbeğindeki köylünün bir otobüsü bile yok. Yıllardır çok görülmüş ona. Varın gerisini siz düşünün” serzenişinde bulundu. 


KULLANILMAYAN DURAKLAR ÇÜRÜYOR

İki yıldır Bayındır’ın Lütuflar Köyü’nde yaşam süren sanatçı Zafer Yümlü, köye dair şu bilgileri paylaştı: “Bayındır’ın Lütuflar Köyü’nde yaşıyorum. Burası yaklaşık 600 nüfuslu bir orman köyü. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı mahalle statüsünde. 520 rakımda ve Bayındır'a yaklaşık 28 km. Halk geçimini çoğunlukla incir ve zeytin ile sağlıyor.” 
Yıllardır var olan ancak çözümü için çaba sarf edilmeyen ulaşım ve hastane sorununa dikkat çeken Yümlü, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllar önce koyduğu iki otobüs durağı var ancak ne otobüs ne de dolmuşu yok. Duraklar çürüyor! Giden gelemiyor, gelen gidemiyor. Özellikle kış aylarında çok büyük sıkıntı oluyor. Hasta olsan, doğum yapsan hepten yandın. Sağlık ocağı var ama sabit doktor ve ambulans yok. Sadece belli dönemlerde doktor geliyor. Acil müdahale yapabilecek daimi doktor, hemşire veya ebe yok” dedi.


CAN KAYBI VE SAKATLIKLAR YAŞANIYOR! 

Sadece Lütuflar Köyü’nün değil; Gaziler, Alanköy ve Kızılkeçili Köyü’nün de benzer bir kaderi yaşadığını kaydeden Yümlü, “Buralarda da durum aynı. Diğer tüm köylere otobüs varken 40 kilometrelik bu bölüme otobüs yok. Yol var, durak var, toplu ulaşım yok. Defalarca başvuru yapılmış ama laf var, icraat yok. Düşünün bir şimdi. Yürüseniz, yürünmez. Arabanızla gelseniz çuvalla benzin parası verirsiniz. Yağmuru var, karı var, kışı var. ‘Köylü milletin efendisidir’ demişti Atatürk. Milletin efendisi olan, üreten, yetiştiren, halkı besleyen İzmir’in göbeğindeki köylünün bir otobüsü bile yok. Yıllardır çok görülmüş ona. Varın gerisini siz düşünün. Acil müdahale yapacak sağlık personeli ve ambulans olmadığından can kaybı ve sakatlıklar da yaşanıyor. Bayındır’ın ova köylerine dahi ESHOT otobüsü varken bizim köyümüzün tam teşekküllü bir hastanesi bile yok. İnsanlar hasta olduğunda Tire veya Torbalı’ya gitmek zorunda kalıyor. Bu da hem zaman hem de can kaybına yol açıyor… Dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni protesto ediyorum. Bir belediye o ildeki tüm vatandaşlara eşit hizmeti sunmakla yükümlüdür. Belediyeciliğin partisi, siyasi görüşü olmaz” eleştirisinde bulundu. 


 

Haber Merkezi