- İzmir
- 28.04.2025 13:25
Karşıyaka’nın girişinde yer alan Tersane Mahallesi birçok sorun ile boğuşmak zorunda kalırken; Muhtar Ali Bakır yaşadıkları en büyük sorunun depremde hasar alan mahallenin tek camisinin 4 yıldır kapalı olması olduğunu söyledi
Karşıyaka’da sahilde yer alan 8 mahalleden ilki olan Tersane Mahallesi, küçük bir mahalle olmasına karşın mahalle sakinlerini huzursuz eden birçok sorunu da içinde barındırıyor. Mahallede hurdacılık faaliyetlerinin çok yapılması, tarihi Alaybey Çarşısı’ndaki trafik sıkıntıları ve ibadethane sorunu bölgedeki vatandaşların huzurunu kaçırırken; Tersane Mahallesinin Muhtarı Ali Bakır, doğup büyüdüğü sokaklarda var olan bu sorunlar hakkında açıklamalarda bulundu. Mahalledeki tek kültürel yapı ve tek cami olan Tersane Camisi’nin 4 yıldır kapalı olduğuna dikkat çeken Bakır, vatandaşların ibadet ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini ifade etti. Mahallenin yarısını oluşturan tersane ile eski bağlarının kalmadığını ifade eden Bakır, çocuklara oyun alanı yaratmak için tersane komutanlığının yanındaki boş arazinin kullanıma açılması çağrısında bulundu. Çarşı trafiği ve mahallenin her köşesine atılan hurda eşyalar gibi sorunlarda da yetkililerden yardım bekleyen Bakır, mahalledeki kentsel dönüşüm sürecinin de düşük gelir düzeyi nedeniyle tıkanma noktasına geldiğini söyledi.
İzmir’i etkileyen Kasım 2020 depreminden sonra mahalledeki tek caminin hasar aldığı bilgisini paylaşan Bakır, orta hasarlı ilan edilen caminin yaklaşık 4 yıldır kapalı olduğunu söyledi. Uzun zamandır kapalı olan cami nedeniyle çocukların bir kültürden yoksun kaldığını ve yaşlıların ibadet etmekte zorlandığını vurgulayan Bakır, “1957 yılında büyüklerimizin bağışlarıyla katkı sağlanarak yapılan ve Mahallemizin tek Kültürel yapısı olan 1662 sokağımızdaki Tersane Mescit/Camiimiz, Kasım 2020 İzmir depremi ile hasar almış, orta hasarlı ilan edilmiş ve kapatılmıştır. Çocukluğumda yaz tatillerinde Dini ve Ahlaki eğitim aldığım, Toplumsal kurallar ile bir nebze Kur’an okumasını öğrendiğim, özellikle Cuma günleri içeride yer kalmadığı için sokaklarında namaz kılınan Camiimizin yaklaşık 4 yıldır kapalı olması mahallemiz için çok üzücüdür. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzün katkılarıyla, en kısa zamanda güçlendirme çalışmalarının yapılarak tekrar ibadet edenlerin buluştuğu bir ‘Yaşam Alanı’ haline getirilmesi en büyük dileğimizdir. Ben bir muhtar olarak bu konuda görüşebileceğim, ulaşabileceğim en üst mercilere ulaştım ancak burada vakıf ile derneğin anlaşamaması kaynaklı bir durum var bunun çözülmesini ümit ediyoruz. Mahalle sakinlerinin 4 yıldır bir camisi yok. Bayram namazı, teravih namazı kılacak bir camimiz yok. Cumhurbaşkanımızın da camiler konusunda birçok söylemi var camilerin yalnızca ibadet yeri olmadığı ile alakalı. Biz mahalle olarak yaklaşık 4 yıldır bundan yoksunuz. Mahallemizde 4-5 yaşına gelmiş çocuklar hala bir cami kültürü görmüş değil. Yaşlılarımız da uzak yerlere gidemediği için son 4 yılda ibadet oranları düşmeye başladı. Muhtarlığımıza vatandaşlar tarafından yapılan en fazla geri bildirim bu konuda oluyor. Eskiden Tersane Komutanlığı’ndan gelip bu camiyi kullananlar oluyordu. Cami kapatılınca komutanlık kendi içinde bir mescit açtı onlar orayı kullanıyorlar şu an ama bizim böyle bir şansımız olmadı” şeklinde konuştu.
Mahallenin yarısını oluşturan tersanenin komutanlık olmadan önce mahalle ekonomisine çok katkı sağaldığını belirten Bakır, artık o eski bağın kalmadığına dikkat çekti. Çocukların oyun oynaması için tersane komutanlığı yanında bulunan boş araziyi de değerlendirmek istediklerini ifade eden Bakır, “Bizim en büyük dezavantajımız ne yazık ki tersane komutanlığı. Denizle aramızda bir set teşkil ediyor burası. Burası komutanlık olmadan önce benim babam dahi bu tersanede çalışırdı. Burada çalışan insanlar mahallenin ekonomik yapısına da katkı sunardı. Buradan ev alır, ev kiralar, alışveriş yapar, yemek yerlerdi. Tersane komutanlığa geçtikten sonra ise tersane ve mahalle arasında bir set oluştu. Bizim mahalle sınırlarımızın belki de yüzde 50’sini oluşturuyor komutanlık. Artık oradakiler servisle gidip geliyorlar kendi lojmanlarında yaşıyorlar mahalle ile etkileşimleri çok sınırlı. Mahallede insanların oturacağı çocukların oynayabileceği sadece 3 tane park var. Mahallemizde boş alanımız yok her tarafımız binalar ile çevrili. Sahip olduğumuz tek boş olan Tersane Komutanlığı ile aramızda olan Naldöken İZBAN istasyonun yanındaki boş alan. 0-9 yaş aralığında 343 çocuğumuz bulunmakta buraya bu çocuklarımız için bir oyun alanı yaptırmak istiyoruz. Orada hazinenin de bir yeri var zaten. Mini bir futbol sahası, iki pota konulsun istiyoruz. Şu an çocuklar sokak aralarında oynamak zorunda kalıyor ve ezilme tehlikesi yaşıyor biz istiyoruz ki çocuklar güvenle oyun oynasınlar. Komutanlıktan ricamız bize bu imkanı sunsunlar çünkü burası komutanlık olmadan önce ben o bölgede voleybol oynuyordum. Tersane o zamanlar kendi futbol takımıyla, kendi voleybol takımıyla spora ve mahalleye katkı sunuyordu. Komutanlık haline gelince tabi disiplin ile birlikte bu katkı azaldı. Bu oyun alanıyla birlikte tersanenin tekrar bu katkıyı sunmaya başlayacağına inanıyoruz” dedi.
Mahalle sakinlerinin çoğunun orta yaş üzeri ve dar gelirli kişilerden oluştuğu bilgisini paylaşan Bakır, bu insanların oturduğu binaların da çoğunun 1999 depreminden önce inşa edilmiş yapılar olduğunu belirtti. Bu durumun kentsel dönüşüm sürecini de etkilediğinin altını çizen Bakır, “Mahallemiz 6 bin 250 kişiden oluşuyor ve bu nüfusun yüzde 67’si 35 yaşın üzerinde. Mahallemiz hem insanlar hem de bina ve alt yapı konularında da yaş almış, yorgun bir mahalle. Karşıyaka girişte ve çıkışta herkesi selamlayan bir mahalleyiz çok güzel bir mahalleyiz. Karşıyaka’da sahil kesimini oluşturan 8 mahalleden biriyiz. Bu 8 mahalle içerisinde en az gelişmiş mahalle isi bizimki. 1999 mevzuatından önce yapılmış 45-50 senelik evler var asansörü olmayan birçok ev var. Burada gelir düzeyi düşük ve yaş almış insanlar oturduğu için kentsel dönüşüm konusunda da sıkıntılar yaşanıyor çünkü insanların üzerine ekleyecek parası yok. Deniz seviyesine yakın olduğumuz için mahallemizde kanalizasyon kokusu oluyor ve sıkışık ortam nedeniyle bu altyapı yenilenemiyor. Binalar eski ama kiralar yüksek ve bu yüzden çok kişi mahkemelik oldu gelir düzeyi düşük beklenen kira yüksek olunca birçok vatandaş evinden çıkmak zorunda kaldı. Karşıyaka’nın bir albenisi olduğu için özellikle yalı kesiminde kalan bizimki gibi mahallerde bu sorunlar yaşanıyor maalesef” ifadelerini aktardı.
Hurdacıların mahallede yoğun bir şekilde bulunduğunu dile getiren Bakır, bu yüzden tüm mahallenin hurda eşya ile dolduğunu belirtti. Hurdacıların eşyalardan işe yarar kısımları alıp kalanı mahallede bıraktığını ifade eden Bakır, “Mahalledeki bir diğer sorun ise hurdacı yoğunluğu. İnsanlarımız maalesef belediyeye atık bedeli ödeyip evlerindeki moloz ve eski eşyaları attıramadığı için hurdacılara çok cüzi bir ücret karşılığında ya da sadece evinden çıkarttırma karşılığında bu malzemeleri hurdacılara veriyorlar veya çöplerin kenarlarına bırakıyorlar. Hurdacılar da örneğin yatak gibi eşyalarda yayları alıp kalanı bırakıyorlar. Hatta bu iş öyle bir boyuttaki sadece bu mahalle ile sınırlı değil. Çevre mahallelerden gelip burada bıraktıkları da oluyor. Burada her çöp konteynırının yanında bu hurda eşya yığınlarını görebilirsiniz. Belediye ile de iletişime geçtik bu konuda onlarda elinden geleni yapıyorlar ama baş edilebilir bir durum değil bu. Bu işe bir kural-kanun gelmesi lazım bunu yapanlara eğitim mi verilir ceza mı kesilir bilemiyorum ama bir şeyler yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Mahalle halkının sıklıkla kullandığı Tarihi Alaybey Çarşısı’ndaki trafik sorunlarından şikayet eden Bakır, özellikle iş giriş ve çıkış saatlerinde ana yollardaki trafikten kaçmak isteyenlerin çarşıdan geçerek trafik karmaşasına neden olduğunu dile getirdi. Dar yol nedeniyle çift yönlü trafiğin sorunlara yol açtığını söyleyen Bakır, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Mahalle olarak en büyük arzularımızdan biri de buranın önemli bir değeri olan Tarihi Alaybey Çarşısı’ndaki trafik sorunun önüne geçmek. Burası mağazaların ve zincir marketlerin olduğu önemli bir çarşı ancak trafik keşmekeşi yüzünden hiç çarşıymış gibi durmuyor. Mahallenin genelinde olduğu gibi dar yol ve park sorunları burada dolaşan insanları, esnafı bezdirmiş durumda. Karşılıklı olarak iki büyük araç denk geldiği zaman trafik kilitleniyor. Park yasağına ise uyan yok levhanın altında araçlar günlerce kalıyor polisler elinden geleni yapsa da yeterli olmuyor. Zaten sıkışık olan trafik sabah ve akşam saatlerinde daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Ana yollardaki trafikten kaçmak isteyenler çarşıyı bir kaçış yolu olarak kullanıyor buradan Yeni Girne taraflarına çıkıyorlar. Çarşı’da trafik sıkışınca bu seferde mahallenin ara sokaklarını kullanıyorlar. Bu durumun düzeltilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Karşıyaka Belediyesi’ne başvurduk. Trafiğe tamamen kapatılamıyorsa da tek yön olsun bari dedik ancak buranın böyle olması gerektiği başka bir alternatifinin olmadığı yönünde cevap aldık.”