Mavişehir ve Çiğli’nin yıkılma riski çok yüksek

Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir’deki en büyük deprem riskinin özellikle Mavişehir, Bayraklı, Bornova, Çiğli gibi bölgelerde olduğuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 06.05.2025 08:52
  • Güncelleme Tarihi : 06.05.2025 08:52
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Mavişehir ve Çiğli’nin yıkılma riski çok yüksek haberinin görseli

Deprem gerçeğiyle yüzleşen İzmir’de, zemin yapısı ve plansız yapılaşma kentin geleceği için ciddi tehdit oluşturuyor. Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, kentin diri fayları ve riskli bölgeleri hakkında bilgi vererek çarpıcı uyarılarda bulundu. İzmir’de güncel bir deprem tehlikesinin olmadığını belirten Prof. Dr. Ercan, “İzmir’de deprem yaratacak nokta güneyde yer alan İzmir kırığıdır. Bu kırığın bir kolu Kemalpaşa’dan Pamucak Körfezi’ne uzanırken, ana kol Yeşildere’den Çeşme’ye kadar devam ediyor. İzmir’in en diri kırığı budur” dedi. Deprem açısından en riskli bölgelerden biri olarak Mavişehir’i işaret eden Prof. Dr. Ercan, “Mavişehir ve çevresinin durumu hiç iyi değil. Kıyı kesimlerinde çok katlı yapılarla dolmuş durumda. Depremi unutup gelirlerini katlamak isteyenler yüzünden lüks konutlar yapılıyor ancak çoğunda paslanma ve beton çürümeleri başlamıştır” ifadelerini kullandı. Ayrıca Bornova Ovası, Bostanlı, Karşıyaka ve Çiğli gibi Gediz Deltası’na ait eski ovalarda yapılaşmanın hızla arttığını belirten Prof. Dr. Ercan, “Buralar cinayet konutlarının yapıldığı yerlerdir. İzmir’e karşı işlenen büyük suçlar bunlardır ve geri dönüşü yok” diye konuştu. Prof. Dr. Ercan, olası büyük İzmir depreminin tarihini ise 2080 olarak öngördü.

GÜNEY NOKTA ALARM VERİYOR

İzmir’de güncel bir deprem durumunun söz konusu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Ercan, “İzmir’de deprem yaratacak nokta güneyde yer alan İzmir kırığı. Bu kırığın bir kolu Kemalpaşa’dan nif kırığı olarak, Ege Denizi’ne doğru Pamucak Körfezi’nde doğru gidiyor. Diğer kırık ise ana kırık olarak Yeşildere, Kemeraltı, Varyant, Göztepe, Güzelbahçe ve Çeşme’ye doğru uzanıyor. İzmir’in en diri kırığı burası. Kuzey’de bir kırık var. Bu da Yamanlar Dağı’nın önünden Bornova’ya doğru gelir. Ege Üniversitesi Hastanesi’nin altından geçiyor. Daha sonra Bayraklı’nın kuzeyinden eski Smyrna kentinin altından Alaybey ve Karşıyaka’ya doğru gidiyor. Altınyol diye anılan yerden Menemen’e doğru gidiyor ve oradan Bağarası üzerinden Ege Denizi’ne kavuşuyor. Bu iki kırık arasında İzmir Körfezi bir göçüntü alanı. Bu göçüntü alanının tortulları da Alsancak, Konak ve Bornova arasında bir yığışım gösteriyor. Basmane, Kahramanlar ve bunun yanı sıra depremin yıktığı Bayraklı, Manavkuyu’dan Bornova’ya kadar uzanan göçüntü tortulları var. Bu tortulların kalınlığı 250 metreye kadar varan gevşek jöle kıvamında batak ve deprem dalgalarını 4 kata kadar büyüten oldukça dayanıksız birimlerden oluşuyor” diye aktardı. 

MAVİŞEHİR TEHLİKEDE

İzmir’de doğru yapılaşmanın olduğu yerleri aktaran Prof. Dr. Ercan, “İzmir’de yapılan iyi işlerden bir tanesi Bornova tepelerinde şehir hastanesinin olduğu Bayraklı tepelerinde, Yamanlar Dağı’nda yapılan toplu konutlar. Bunlar doğru seçimler. Oralarda çok katlı yapıların olmasını onaylıyorum. Bu yerleşimler Menemen’e kadar gidiyor. İzmir’de doğru yapılan işlerden bir diğeri ise Hatay tarafında. Bunun yanı sıra Göztepe’nin sırtları Balçova’nın sırtları bunlar doğru yapılaşmalar. Ancak düzlük alanlar eğlence alanı ve spor alanı olarak kullanılması gereken yerlerde, emlak bankası ve büyük şirketler tarafından denizin önünde perde çeker gibi çok katlı yapılar oluşturuluyor. Bu durum kente karşı işlenen suçlar arasına girer. Yeşildere’de bulunan gecekonduların ise kaldırılması gerekiyor. Çok katlı yapılaşmaya açılmalı. Kadifekale’nin tümüyle temizlenmesi lazım. Şirinyer ve Buca deprem açısından güvenli yerler. Keza Gaziemir’den tuzla kırığı geçse de çok sağlam. Sarsılır ancak yıkılmaz” dedi. Mavişehir’de kıyı bölgelerinde yer alan çok katlı binalara değinen Prof. Dr. Ercan, “Mavişehir ve çevresinin durumu hiç iyi değil. Hala çok katlı yapılarla dolduruluyor. Tek kaygıları depremi unutup gelirlerini katlamak. Bu konutlar lüks konut olarak satılıyor. Çoğunda paslanma ve beton çürümeleri başlamıştır. Dere yataklarının bulunduğu kesimler büyük bir depremde göçmeye aday kesimler. Ancak İzmirliler Bostanlı, Mavişehir ve Çiğli’den konut almayı sürdürüyor. Bu durum da talepten dolayı yapı sayısını artırıyor. Fiyatlar da artıyor” ifadelerini kullandı. 

CİNAYET KONUTLARI YAPILIYOR

Bornova Ovası’nın, eskiden İzmir’in savaş durumları ve salgın durumlarında kullanılacak stratejik bir ovası olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ercan, “Tıpkı Bostanlı, Karşıyaka, Çiğli ovalarında olduğu gibi burası da Gediz deltasının bulunduğu kesimdi. Ne yazık ki burası hızla yapılaşmış ve aynı zamanda son yıllarda çok katlı, cinayet konutlarının yapıldığı ve hala yapılmaya devam edildiği bir yer oldu. Bunlara kim nasıl izi veriyor? İzmir’e karşı işlenen büyük suçlar ve geri dönüşü de yok” dedi. 

İZMİR’DE OLASI DEPREM TARİHİ 2080

2020 depreminden sonra İzmir’in çok büyük bir hasar gördüğünü vurgulayan Prof. Dr. Ercan, “Yıkılan yapılar Bayraklı’da olmasıyla beraber Bayraklı, Bornova, Karşıyaka, Alaybey, Bostanlı, Mavişehir ve Çiğli’deki yapılar 9’uncu raundu bitirmiş boksör yorgunluğunda. Yeni gelecek bir deprem ile artık bu alanlarda hasar sıfırdan başlamayacak direkt yıkıntılar meydana gelecek. İstanbul kadar olmasa da bu kesimde, İzmir’de beklenen deprem için şu an verebileceğim tarih 2080. Hesaplamalar sonucunda çıkan bir rakam. Ancak depremin etki yaratması için kentin içinde olması gerekmiyor. İzmir’den 78 kilometre ötede Sisam’da deprem oluyor İzmir’de bir yerler yıkılıyor. Bu nedenle fay dedikleri kırık yıkmıyor. Evinizin altından kırık geçmesi evinizin yıkılacağı anlamına gelmiyor. Ancak bulunduğunuz yer kötüyse ve gevşekse yüzde 65 yıkılma ihtimali var demektir. O nedenle yer seçimi son derece önemlidir” dedi.

Yazarımız Kim ?

MERVE AĞRIÇ