Sayfa Yükleniyor...
İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında depremzedeleri sevindiren emsal kararı tüm meclis üyelerinin evet oyuyla kabul edildi. AK Parti’den ise ilerleyen dönemler için ‘uygulama’ uyarısı geldi
TENZİLE AŞÇI
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı üçüncü bileşiminde depremzedeleri sevindiren bir karara imza atıldı. Karara Ak Parti de ‘evet’ oyu kullanırken ilerleyen dönemler için uyarıda bulundu.
İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem felaketi sonrasında depremde mağdur olan vatandaşların yeniden evlerine kavuşabilmesi için ‘emsal artışı’ konusu gündeme gelmişti. Gerek yerel yönetimler gerek siyasi arena gerekse meslek odaları bazında uzun süren tartışmalar sonrasında Bayraklı için parsel bazlı yüzde 20, ada bazlı ise yüzde 30 emsal artışı kararı alınmıştı.
İlk kararın ardından İzmir genelinde yer alan K planlı alanlar için de parsel bazlı yüzde 20 emsal artışı kararı alınmış ve karar TMMOB tarafından mahkemeye taşınmıştı.
‘K alanları’ kararı, geçtiğimiz haftalarda mahkeme tarafından iptal edilirken, olası karar için Büyükşehir Belediyesi’nden ilk hamle gelmiş ve İzmir genelinde uygulanması planlanan karar doğrultusunda parsel bazlı yüzde 20 artışı öngören öneri İzBB Ağustos ayı olağan meclis toplantısında gündeme getirmişti.
Öte yandan; bugün gerçekleştirilen meclis toplantısında ilgili önerge gündeme geldi.
İzmir genelinde uygulanması planlanan karar doğrultusunda parsel bazlı yüzde 20 artışı öngören ve komisyonlardan oybirliğiyle gelen önerge, mecliste de tüm grupların evet oyuyla oybirliğiyle kabul edildi.
AK Parti grubu önergeye ‘mağduriyetin giderilmesi’ için oybirliği verirken ada bazlı artış verilmemesinin ilerleyen dönemlerde sorun çıkaracağı konusunda uyarıda bulundu. AK Parti, kent genelinde parsel bazlı yüzde 20 artışın yerine Bayraklı’daki gibi ada bazlı yüzde 30, parsel bazlı yüzde 20 artış yapılması gerektiğini vurguladı.
Önergeye ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Biz daha önce bu konuyu görüşmüştük. Şu anda sadece Bayraklı’da değil tüm kentte bu sorun var. Biz Bayraklı’ya bir ayrıcalık yaptık ama diğer ilçelerde yapmadık. Biz daha önce bunun çözümü için Çiğli’de bir plan getirdik. Vatandaşın kendi rızasıyla yüzde 30 terk etmesi üzerine. Bunun yanında yüzde 30 emsal artışı vererek çözmeyi düşünüyoruz. Bu sorun İzmir’de var. Biz bu konuda bugün oybirliği yaptık. Çünkü insanlar daha çok mağdur olacaklar ve bizim bu mağduriyeti gidermemiz lazım. Ancak bizim içeride 2 farklı önergemiz daha var. Arkadaşlarımız bunları düşünsünler. Bizim verdiğimiz önerge, İzmir’in tamamını rahatlatacak bir önerge. 7-8 ayımız kaldı. 4 yıldır bu sorunu çözemedik. Verdiğimiz önergeyi meclisten geçirirsek İzmir için hayırlı bir iş yapmış oluruz” dedi.
YILDIZ: EYLÜL AYINDA O ÖNERGEYİ GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR
Boztepe’nin ardından konuşan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, AK Partinin tüm kent için verdiği önergeyi hatırlatarak “Keşke bizim verdiğimiz önerge, komisyonlarda görüşülseydi de mecliste onu da görüşseydik. İzmir’deki 30 ilçeyi kapsayan önergenin hızlı bir şekilde gündeme alınması lazım. Mesela Bornova’da bir yer. Bayraklı sınırından 130 metre uzakta. Burada siyaset falan yok. Oradaki bina orta hasarlı. Bu ciddi bir sorun. Ben buradaki direnci anlamış değilim. Buradaki vatandaş ilerideki parsel bu dönüşümü sağlarken biz 1,5 yıldır ilerleme kaydedemiyoruz diyor. Bu kadar acil bir konuda Bayraklı dışındaki riskli yapıya girmiş binalarda bu sorunun neden çözülemediğini anlayamıyorum. Bizim Eylül ayında bu önergeyi geçirmemiz gerekiyor, bu mağduriyeti gidermeliyiz. Hedefe giderken hedefe giden yolda eksikleri tamamlamak zorundayız” diye konuştu.
AYDIN: İSTİSNAİ BİR ÖNERGEDİR
Eleştirilerin ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, ‘istisnai durum’ vurgusu yaparak “Bu ve K bölgelerine ilişkin önerge, ortaya çıkan bir sorunu çözmek için oluşturduğumuz istisnai bir önerge. Dolaysıyla bu önergenin bütün sorunlara derman olması değil derdimiz, acil sorunlara derman olması derdindeyiz. Elbette ki bu hükümlerin eksikliler vardır. Ama meclisimizin ve Büyükşehir'in iradesi sorunları olabildiğinde çözme noktasındadır. Biz Büyükşehir olarak iktidar e muhalefet olarak yasal sınırlar çerçevesinde bu sorunu çözme gayretindeyiz. Ben bu önergeye evet oyu veren herkese teşekkür ediyorum. En azından yargıdan dönen bazı sorunların çözümüne katkısı olacak” ifadelerini kullandı.
HIZAL: BİR ŞEYİ YAPMIŞ OLMAK İÇİN YAPARSANIZ…
Aydın’ın sözlerine tepki gösteren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, uygulamanın ilerleyen dönemde sorun yaratacağına dikkat çekerek şunları söyledi; “Sayın Aydın istisna olduğundan bahsediyor ama… Bu istisna Bayraklı’da var da Karşıyaka’da olmayacak mı? Biz bu çalışmaları deprem hadisesinden sonra yaptık. Biz depremde canlarımızı kaybettik ve yıkım yaşadık. Ama yarın ya da daha sonra yaşanacak bir depremde Bornova’nın da etkilenmeyeceğini kim biliyor! Büyükşehir'in kaotik ortamlarda acil sorunlar dışında temel sorunları çözecek temel önergeleri veriyor olması sorun. Bu, siyaset malzemesi yapılmayacak bir mesele. Geldiğimiz nokta da istisnai bir durum. Evet yargı kararları bizim için önemli. Ama bir istisnayı sadece bir ilçeye yönelik yaparsanız o halde büyükşehir belediyesi olmanızın bir anlamı kalmaz. Siz, 30 ilçenin belediyesisiniz. O yüzden buna yönelik bir çalışma yapmamız gerekiyor. Sadece Bayraklı’ya yönelik uygulama ileride ciddi sorunlar çıkaracaktır. Tamam ekonomik anlamda öngörülemeyen maliyet artışları oldu. Ama tek sorun bu değil. Bürokratik anlamda da sorunlar yaşandı. K sınırları belirlendi ama ruhsatlarla ilgili yazışmalarda sorun yaşandı. Dolayısıyla bir şeyi yapmak için yaparsanız sorunu çözmezsiniz.”
AYDIN: BÜYÜKŞEHİR, HİÇBİR ŞEYİ GÜNÜ KURTARMAK İÇİN YAPMAZ
Hızal’a yanıt veren Aydın, mevzuatı işaret ederek “Büyükşehir, hiçbir şeyi günü kurtarmak için yapmaz. Ama şunu da söyleyelim. Bu ülkedeki kentsel dönüşüm sorununu çözümünün sadece yerel yönetimlere verilmemesi gerekiyor. Biz hiçbir şeyi yapmak için yapmadık. Depremin maruz bıraktığı bölgeyle ilgili yapılan düzenlemenin diğer bölgelerle olan farklılığı her bölgenin kendi sorunuyla ilgili bir farklılıktır. Bizim bu düzenlemeyi mevzuat sınırlarını aşmadan yapmamız gerektiğini herkes biliyor. Eğer mevzuatı aşan bir iş yaparsak ve yine yargıya giderse pek çok vatandaş mağdur olacak” dedi.
Haber Merkezi