- İzmir
- 17.09.2025 00:59
Memur Sen İzmir İl Başkanvekili Ekrem Özdemir, iktidarın 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’ne yönelik basın açıklamasında, “İşverenin teklifinde; refah payı ve taban aylığa zam yoktur” dedi. Ayrıca anlaşma sağlanamaması durumunda 18 Ağustos Pazartesi günü iş bırakma eylemi yapılacağı açıklandı.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN / Yüzlerce kamu emekçisini kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleriyle ilgili süreç devam ediyor. Konuyla ilgili olarak hükümet ilk teklifini dün açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan teklifte, 2026’nın ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı için yüzde 6 zam; 2027’nin ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için yüzde 4 zam sunuldu. Memur – Sen ise hükümetin söz konusu teklifine tepki gösterdi. Memur Sen İzmir İl Temsilciliği, konuyla ilgili olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen açıklamayı topluluk adına Memur Sen İzmir İl Başkanvekili Ekrem Özdemir okudu. Özdemir, “Kamu işvereni dün açıkladığı teklifte 2026 için yüzde 10 + yüzde 6, 2027 için yüzde 4 + yüzde 4 zam önerisinde bulundu. Öncelikle; İşveren Heyeti’nin bu teklifini yok saydığımızı ve gerçekçi bulmadığımızı belirtiyoruz. Görüyoruz ki İşveren, tutmayan enflasyon hedeflerini baz alarak kamu görevlisine bu teklifi layık görmüştür. İşverenin teklifinde; refah payı ve taban aylığa zam yoktur. Gelirde adaleti sağlayacak oran yoktur” ifadelerini kullandı.
Emekli ve emekçinin gözetilmediğini belirten Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti: “Emekli ve emekçiyi gözeten bakış yoktur. Kamu işvereninin bu teklifi; memurun yaşadığı zorlukların görmezden gelindiğini gösteriyor. Teklif, kamu görevlilerinde hayal kırıklığı oluşturmuştur. Kira artış oranının yüzde 41 olduğu bir zeminde, düşük belirlenmiş enflasyon hedefi kadar zam teklif edilmesi kabul edilebilir değildir. Bu teklif yetersiz ve geçersizdir. Yıllarca dirsek çürütmüş, gecesini gündüzüne katmış, daha kaliteli kamu hizmeti için kariyer yapmış memurlarımızın; niteliğini ve emeğini değersizleştiren bir teklif olarak görüyoruz. Kamu çalışanları arasında oluşan huzursuzluğu, ücretlerde oluşan adaletsizliği bu teklif gidermez. Sayın Cumhurbaşkanımızın, kamu çalışanları arasında ücretlerin dengelenmesi hassasiyetinin dikkate alınmadığı açıkça görülmektedir. Geçmiş kayıplarımız, yüksek enflasyon, market/pazar fiyatları, gelecek kaygılarımız, işverenin teklifine yansımamıştır. Görüyoruz ki, Kamu İşvereni 7. Dönem Toplu Sözleşmedeki hatasını tekrar ediyor. Altını çizerek ifade ediyoruz ki memurların ve emeklilerin kaybedecek 2 yılı daha yok. Biz tutmayan hedeflerin, adaletsiz Hakem Kurulu’nun, maliyenin sıkılaşma politikalarının sonucunda kaybeden taraf olmak istemiyoruz!”
Özdemir, konuşmasının devamında sendikanın teklifini de paylaştı. Ayrıca 4688 sayılı kanunun revize edilmesi gerektiğini de belirten Özdemir, şöyle konuştu: “Memur-Sen olarak; 2026 yılının birinci altı ayında; yüzde 10 Refah Payı 10 bin TL Taban Aylığa Zam 25 oransal zam ikinci altı ayında; yüzde 20 oransal zam teklif ettik. 2027 yılının birinci altı ayında; 7 bin 500 TL Taban Aylığa Zam yüzde 20 oransal zam ve ikinci altı ayında yüzde 15 oranında artış teklif ettik. Refah payı istedik; çünkü geçmiş dönem kayıplarımızın giderilmesi gerekiyor. Taban aylığa zam istedik; çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki dengenin yeniden kurulması gerekiyor. Oransal zam istedik, çünkü kamu görevlilerinin yüksek enflasyon altında ezilmemesi gerekiyor. Enflasyon oranında zammın, zam olmadığını işverenin kabul etmesi gerekiyor. Bu hususlara ilave olarak, ilave 1 derece verilmesini, aileyi koruyacak tekliflerimizin kabul edilmesini, 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge verilmesini istiyoruz. Akademisyenlerin, şube müdürlerinin, şef ve amirlerin mali ve özlük haklarının düzeltilmesini, Mühendis ve Teknik personelin mali haklarının iyileştirilmesini, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılarak uygun hizmet sınıfına geçirilmesini istiyoruz. Bayram ikramiyesi verilmesini, kira desteği sözünün yerine getirilmesini, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini istiyoruz. Seyyanen ödemenin emekliliğe yansıtılmasını, bütün gelirlerimizin emekliliğe esas sayılmasını, 4688 sayılı Kanun’un revize edilmesini istiyoruz.”
Son olarak milli gelir artarken memurun refah düzeyinin de artması gerektiğini kaydeden Özdemir, “Türkiye büyürken alım gücümüz de büyüsün, milli gelir artarken memurun refah düzeyi de artsın istiyoruz. Toplu Sözleşme Masası adaleti tesis edecek, dengeyi kuracak, eşitliği sağlayacak güce sahiptir. 8. Dönem Toplu Sözleşme uzlaşma ile tamamlanmalı, Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde imzalanmalıdır. Toplu sözleşme masasının 1 haftadan az süresi var. Bunun için İşveren Heyeti zaman kaybetmeden; çalışma barışını sağlayacak, müzakereye uygun, adil teklifi masaya sunmalıdır. Son sözümüz şudur; adil ve acil teklif bekliyoruz” dedi.
Özdemir, açıklamanın ardından Memur Sen Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi’ni okudu. Cuma günü yapılacak olan görüşmeden de anlaşma çıkmaması durumunda pazartesi günü iş bırakma eylemlerinin başlayacağını belirten Özdemir, şu ifadeleri kullandı: “Kamu İşvereninin, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sunduğu yetersiz ve adaletsiz teklifi üzerine toplanan Başkanlar Kurulumuz tarafından, Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuzda yapılan istişareler de dikkate alınarak aşağıdaki değerlendirme ve kararların kamuoyuyla paylaşılması uygun görülmüştür: Öncelikle Yetkili Konfederasyon Memur-Sen olarak, Kamu İşvereninin 2026 yılı için yüzde 10 + yüzde 6, 2027 yılı için yüzde 4 + yüzde 4 olarak açıkladığı, refah payının ve taban aylığa zammın yer almadığı, gerçeklerden uzak, emekliyi de emek-çiyi de yok sayan; akla, vicdana, hakkaniyete sığmayan teklifini bir kez daha reddediyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyon ve hedefine uymayan, gelir dağılımında adaleti sağlamayan, memuru açlık ve yoksulluk sınırı arasına mahkum eden teklifi kabul etmiyoruz. Geçmiş kayıpları telafi etmekten, gelecekteki kaygıları önlemekten, kamu görevlileri ve emeklilerin beklentilerini karşılamaktan, sorunlarını çözmekten uzak bu teklif umut değil hayal kırıklığı üretmiştir. Cumhurbaşkanımızın; ‘En düşük memur maaşını en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz’ sözüne rağmen aynı işi yapan farklı statülerdeki çalışanlar arasında ücret adaletini sağlamayan bu teklifle bir pazarlık mümkün değildir. Sorunların masada çözülmesine imkan varken İşveren bu teklifle kamu görevlileri ve emeklilerini meydanlara çıkmaya zorlamıştır. İşveren pazarlığa uygun, hakkaniyetli ve gerçekçi bir teklif getirene kadar gerçekleştireceğimiz "Eylem Takvi-mini" kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. 13 Ağustos 2025 Çarşamba Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önü dahil 81 ilde eylem; 14 Ağustos 2025 Perşembe sendikalarımızın müstakil eylemleri Emekli Memur-Sen eylemi; 15 Ağustos 2025 Cuma günü gelecek teklife göre; 15 Ağustos 2025- 16 Ağustos 2025 Cuma – Cumartesi 81 ilde Memur/Emekli Nöbette Eylem Çadırı kurulması, 18 Ağustos 2025 Pazartesi İş Bırakma, Yürüyüş ve Ankara Mitingi”
Kaynak : HABER MERKEZİ