- İzmir
- 28.06.2025 14:45
Sık sık arazi satışlarıyla gündeme gelen Menemen Belediyesi’ndeki satışları değerlendiren CHP’li Egemen Ege, “Menemen’in tarımsal kimliği kaybettirilmeye çalışılıyor” dedi
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ ÖZEL HABER - AK Partili Aydın Pehlivan yönetimindeki Menemen Belediyesi, arazi satışlarıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Son olarak belediye, ilçedeki 11 mahalledeki arsa ve tarla statüsünde bulunan 54 taşınmaz, 818 milyon 204 bin 678 liralık muhammen bedelle satılığa çıkarıldı. Başkanvekilliğine başladığı 2021 yılından beri ilçede gerçekleştirdiği milyonlarca liralık satış işlemleriyle gündemdeki yerini koruyan Pehlivan yönetimindeki belediye, İLKSES Gazetesi’nin ulaştığı verilere göre yaklaşık 4 milyon metrekarelik bir alanın satışını gerçekleştirdi. Söz konusu taşınmazların arasında tarım alanları ve statüsü düşürülmüş SİT alanlarının da bulunduğu görüldü. Menemen Belediye Meclisi CHP’li Üyesi Egemen Ege, belediye tarafından gerçekleştirilen satışları değerlendirdi. Pehlivan’ın göreve geldiğinden beri taşınmaz satışı yaptığını ifade eden Ege, ayrıca inşaat ruhsat harçlarının düşük alındığına dair bir tespitlerini de paylaştı. Ege, konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını kaydederek şöyle konuştu: “İnşaat ruhsat harçlarının düşük alındığını tespit ettik. Bununla ilgili bir suç duyurusunda bulunduk. Bizim daha önce kesin hesap cetvellerinin görüşüldüğü meclis toplantısında da incelmede fark etmiştik. Menemen’de sürekli bir inşaat var zaten. Ruhsat harcı kesilmemiş olması bile imkansız. Çok fazla inşaat var, çok fazla emsal artışı ya da ruhsata tabi olmayacak derecede fazla imar planının dışında kat fazlası olan yerler var. Buna rağmen Menemen Belediyesi ruhsat harcından bir gelir elde etmemiş. Üstüne bir araştırma yaptık, tespit ettiğimiz noktalar oldu. Kamu zararı oluşuyor. Kamu zararıyla ilgili Başsavcılığımıza ihbarda bulunduk. Sadece bu da değil yapı denetim kaydı olmayan binalar da var. Böyle olunca oradaki ruhsat harcının alınmadığı da fark edilmiyor. Ciddi bir kamu zararı var, görevi kötüye kullanma diyebileceğimiz bir suç da oluşmuş ayrıca. Bununla ilgili bir suç duyurusu süreci başlattık.”
Menemen Belediyesi’nin AK Parti yönetimine geçtiğinden beri çok fazla arazi satışı yapıldığına dikkat çeken Ege, “Menemen Belediyesi’nde satışlar çok fazla, ilk günden beri satış yapılıyor. Herhalde bugüne kadar 8 milyar lirayı bulmuştur. Bunun karşılığında da yapıldığı iddia edilen şeyler sürekli alt geçit, tematik oyun parkı, kütüphaneler ama bitmiyor kütüphaneler. Alt geçit yaptık dediler satış yaptıktan sonra, seçimden önce 3 – 4 milyar liralık bir satış vardı. Alt geçit evet yaptılar ama seçimden sonra hala alacaklı firma taşınmaz satışlarından taşınmaz aldı” dedi. Ege, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Demek ki bu sattığınız parayla siz burayı ödememişsiniz. Ödemiş olsanız bu adamlar gelip burada bizim alacağımız var demezlerdi. Bizim merak ettiğimiz nokta bu. Satış yapılıyor, bunları yaptık diyorlar ama hala adamlar alacaklarına karşılık Menemen’den bir mal alıyorsa bu satışlardan ana gelir olarak elde edilen para nereye gidiyor? Menemen’de bu satışlar AK Parti döneminde oldu. Aydın Pehlivan’ın başkanvekilliği döneminde başladı. O günden bugüne devam ediyor. Daha önce Serdar Aksoy döneminde, Seyrek’te satılan taşınmazlar için bir yetki verildi belediye başkanına. Ama kat karşılığı verme yetkisi verildi, ruhsat değil buradan belediyenin bir gelir edeceği taşınmaz üretilmesi yönünde bir yöntem belirlendi. Onda bile bir sonraki mecliste CHP’li meclis üyeleri tekrar kendileri önerge vererek bu yetkiyi geri aldı. Yani Menemen Belediyesi CHP döneminde bu şekilde satışla hiçbir işlem yapmadı.”
Ege, söz konusu satışlardan elde edilen gelirlerin nereye harcandığına ilişkin bilgilerin de paylaşılmadığını belirtti. Meclis toplantılarında gelirlerle ilgili soru önergesi sunmalarına karşın bunların da oylamaya tabi tutularak reddedildiği ve cevapsız bırakıldığını anlatan Ege, şöyle konuştu: “Biz her mecliste satışlardan elde edilen gelirlerle ilgili soru önergesi sunuyoruz. Soru önergeleriyle ilgili de değişik bir yöntem belirlediler aslında, oylamaya tabi olmamasına rağmen oylamayla reddettirmeye çalışıyorlar, onlara da öyle cevap vermiyorlar. Bir cevap alamadık bunlara ama herhalde seçim döneminde harcandı diye düşünüyoruz. Çünkü hiçbir gelir gider dengesi yok. SGK’ya devretmeye yeltendikleri taşınmazları da satmaya çalışıyorlar. Menemen Belediyesi’nde sadece satış var. Onu yaptık bunu yaptık diyorlar ama bu yapılan şeylerin 5 kere ödenmiş olması gerekiyor bu satışlarla. Nitelikli bir harcama yok problem bu. Tabii ki belediye imarlı arsa üretir, satar bir gelir elde eder. Ama bunu nitelikli harcaması gerekiyor. En büyük problem de oradan kaynaklanıyor. Bizim aşamadığımız problem bu.”
Seyrek Mahallesi’ndeki yüksek satışların da nedenini anlatan Ege, ilçe genelindeki satışlara vatandaşın da tepki gösterdiğini kaydetti. CHP grubu olarak da satışların önüne geçmek için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Ege, “Satışların önüne geçmek için davalar açıldı daha önce. İzmir Büyükşehir Belediyesi de dava açmıştı. Ancak bizim tam olarak karşı odluğumuz nokta şu; biz bu paraların nereye harcandığını bilmeden satış yapıyoruz. Yapacağı şey dahi belli değilken, hatta yaptığı şeylerin dahi parasını ödeyemezken biz sürekli evin şımarık çocuğunu doyurmaya çalışan ebeveyn gibi bir yerleri satıyoruz” diye konuştu. Ege, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Seyrek’teki satışların yüksek olmasının sebebi de şu, Villakent diye bir bölge açıldı, Seyrek imara açıldı, üniversite bölgesi. Bir konut gelişimi var. Orada çok fazla da arazi var. Arazi üretilmiş. Ama Seyrek’te Villakent ve arkası civarı aslında SİT alanı. SİT Alanı çok fazla yer var. Onlar da satılıyor, SİT alanları da satılıyor. Yani önce SİT alanı statüsünde çıkarılarak satıldı buralar, sonra dava açıldı dava neticesinde tekrar SİT statüsü kazandılar ama satılmış oldular. Ondan sonra SİT alanı olduğu halde de satılmaya devam edildi. Bu konuda yasal süreç başlatıldığı da oldu ama SİT alanı statüsünden düşürüldükten sonra hukuken satılmasının önünde bir engel yok. Ancak bunun nasıl bir sonuç doğuracağı önemlidir. SİT alanı yatırımlık bir yer değil, neden alırsınız? Bir taahhüt vardır. Seyrek çok uzun zamandır imar bölgesi. Ama tarım arazileri de bu sürece dahil edildi. Bölge hızla yapılaşıyor ancak çarpık yapılaşıyor. Normal dört kat imarlı yerde çok daha yüksek katlı bina göreceksiniz. Genel olarak halk ilk günden beri satışlara tepki gösteriyor. Ama seçim döneminde bir göz boyama süreci yaşandı. Orada bir umut gibi geldi insanlara belki. O göz boyama sürecinde bir menfaat elde ettiler. Bu seçim sonucunu da etkiledi tabii. Ancak seçimden sonra gördük ki o göz boyamak için kullanılan şeylerin hiçbirinin parası ödenmemiş, hala satarak ödüyoruz. Bir yerden sonra artık insanlar da şu an rahatsız. Çünkü Seyrek’te alan satılıyordu, sadece Seyrekliler rahatsızdı. Bugün artık Menemen’in bütün beldelerinde satış var. Artık her yer tepki göstermeye başladı. Özellikle köylüler bundan rahatsız. Çünkü Menemen tarımla para kazanan bir yer, bu durumun uzun vadede doğuracağı sıkıntıları insanlar fark etmeye başladı.”
Arazi satışlarının uzun vadede tarımı bitirebileceğini ifade eden Ege, Gediz Nehri’ndeki kirliliğe de dikkat çekti. Ege, şunları kaydetti: “Menemen’in zaten tarım anlamında bir problemi var. Gediz gibi bir sorunumuz var bizim. Su problemleri başladı. Ama bu satışlar da bence Menemen’de tarımı bitirir uzun vadede. Buradan Maltepe ovasına giderken sağlı sollu depolama alanları oluşmaya başladı tarım arazilerinde. Bu araziler çok uzun yıllar süren bir emekle verimli hale getirildi. Çok ciddi bir tuzluluk vardı. Bu alanlar tek bir imzayla depolama alanı oluyor ve betonla doldurup tarım arazisi öldürülüyor. Belediye satışa çıkarılan tarım alanlarından kalan boşluğu doldurmak için tarıma yönelik bir çalışma da yapmıyor. Bizim en basitinden Menemen’deki tarıma ilişkin dedik ki Gediz’deki kirliliğe ilişkin bir komisyon kuralım, araştırma yapalım. Tüm partilerin katıldığı bir komisyon olsun. Gerekirse Büyükşehir’e gerekirse bakanlığa gidelim. Biz çalışmalarımızı yapalım. Aylardır bekliyoruz, bir sene geçti. Menemen bir de Gediz’in son noktası. Tüm sanayinin yükü Menemen’de bitiyor. Buradaki çiftçi çok da önemsenmiyor artık bence. Görüldüğü kadarıyla Menemen’in tarımsal kimliği kaybettirilmeye çalışılıyor. Çünkü tarım arazilerinin satışı, Gediz’in kirliliği için önlem alınmaması, çiftçinin çok fazla mağduriyeti var. Ciddi bir verim düşüşü var, insanlar artık bir ürün Menemen’de yetişiyorsa yemek istemiyor. Bu durumlar da artık Menemen’in tarım kimliğini ortadan kaldırmaya doğru gidiyor.”
Ege, son olarak satışların ihale süreçlerine ilişkin de konuştu. Sürecin görünürde şeffaf olduğunu ancak perde arkasında neler yaşandığını bilemediklerini söyleyen Ege, değerlendirmesini şöyle noktaladı: “İhale süreçlerine genelde bir iki firma giriyor. Alacağı yeri belli olan firma giriyor. Dışarıdan bakınca ihale süreci şeffaf görünüyor ama perde arkasında ne dönüyor bilemiyoruz. Çünkü sadece bir firma gelip bir yeri alıp gidiyor, başka bir firma gelip b aşka bir yeri alıp gidiyor. Sonra da deniyor ki ‘Para ödemeyeceğim, zaten benim alacağım vardı mahsup ettim.’ En önemlisi, alacaklı firmalar. Her alacaklı firma alacaklarına karşı gelip arsa almak zorunda kalıyor. Menemen Belediyesi’nin gelir kaynağının bir kısmı taşınmaz satışları. Bunu olağan bir süreç gibi işliyor Menemen. Bu gidişle muhtemelen Menemen’de satılmamış yer de kalmayacak. Bizim tahminimiz şu ki niyetleri burada bir daha seçim kazanmak değil, kaybettiklerinde sürdürülebilir olmayan bir belediye bırakmak. Anlayış budur.”