- İzmir
- 27.05.2025 19:04
Art arda gelen mevzuatların deniz turizmini zorladığını belirten İMEAK DTO İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, sektörün sezona belirsizlik ve endişeyle girdiğini söyledi
KEMAL ÖZKURT - İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Mayıs ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde, Yöneyim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Deniz ticaretine ilişkin güncel değerlendirmelerde bulunan Öztürk, ithalat ve ihracat rakamlarının azalmasına dolayı işlerinin kötü gittiğini belirterek taşıyacak mal bulamadıklarını söyledi. Art arda gelen yeni mevzuatların deniz turizmini zorlandığını da ifade eden Öztürk, "Her geçen gün yeni mevzuatlar önümüze çıkıyor. Uygulamalar ve düzenlemeler artarak devam ediyor. Konuştuğum herkes bu sezon için çok da iyimser değil” ifadelerini kullandı.
Sürekli değişen ve artan mevzuat sebebiyle turizmde denizcilerin zorlandığını belirten Öztürk, "Her geçen gün yeni mevzuatlar önümüze çıkıyor. Uygulamalar ve düzenlemeler artarak devam ediyor. Bölgemizde Çeşme, Urla, Mordoğan, Seferihisar, Teos, Kuşadası, Güzelçamlı, Didim ve Akbük gibi önemli turizm destinasyonlarımız var. Bu bölgelerde hatırı sayılır tekne sayımız bulunuyor. Ancak konuştuğum herkes bu sezon için çok da iyimser değil. Çünkü mevzuatlar art arda gelmeye devam ediyor. Gerekli mevzuatlara elbette itirazımız yok. Ama bazı konularda esneklik sağlanabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin ithalat ve ihracatının olumsuz etkilenmemesi için sera gazı emisyonu konusunda hazırlık yapması gerektiğini söyleyen Öztürk, "Yakın geçmişte yaşanan pandemi sonrası, küresel ekonomide belirsizliğin en yüksek seviyelere ulaştığı bir ayı daha geride bıraktık. Bu belirsizlikten küresel deniz yolu taşımacılığı da nasibini aldı. Bunun bir yansıması olarak, Baltık Kuru Yük Endeksi 31 Mart - 30 Nisan tarihleri arasında yüzde 10,29 oranında azaldı. Diğer yandan, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra indirmeyi hedefleyen yeni bir anlaşma üzerinde uzlaşmaya vardı. Bu anlaşma kapsamında, 2040’a kadar en az yüzde 70 oranında azalma hedeflenmektedir. 2050 yılında ise küresel deniz taşımacılığının net sıfır emisyona ulaşması amaçlanıyor.Bu konu çok önemli. Sadece iklim açısından değil; Türkiye'nin en önemli gelir kaynaklarından olan ihracat açısından da bu gelişmeleri göz ardı etmemeliyiz. Turizm ve ihracat ülkemiz için son derece kritik. Önlem almazsak, bu gelişmeler ihracatımız için bir engel olabilir. Ama biz bunu bir engel olarak değil, hazırlanılması gereken bir süreç olarak görmeliyiz. Bu bağlamda, deniz taşımacılığı sektörü de kendini dönüştürmek zorunda. 2030, 2040 ve 2050’ye hazırlıklı olmalıyız" dedi.
İthalat ve ihracat rakamlarını paylaşarak denizciler işlerinin kötüye gittiğini ifade eden Öztürk, "Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2025 yılının Nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 8,5 artarak 20 milyar 924 milyon dolara, ithalat ise yüzde 12,29 artarak 32 milyar 961 milyon dolara yükseldi. Dış ticaret hacmi yüzde 11,2 artışla 53 milyar 885 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sıkça “İşler nasıl gidiyor?” diye soruyorlar. Ben de diyorum ki: "Bilmiyorum nasıl gidiyor ama geçen seneye göre daha kötü." Neden böyle düşündüğümü soruyorlar. Çok basit: Türkiye’nin ihracatı, ithalatın yüzde 80’ine bağlı. İthalat yapılmıyorsa üretim de azalmış demektir. Üretim azaldığı için ihracat da azalıyor. Peki biz taşımacılar neyi taşıyacağız? Şu anda piyasa koşullarının ne yönde gelişeceğini kestirmek çok zor. Allah hepimize kolaylık versin, zor bir dönemden geçiyoruz. Sadece Türkiye değil, tüm dünyada bu zorluklar hissediliyor" diye konuştu.