Sayfa Yükleniyor...
İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, enflasyon sepeti verilerinin, İdare Mahkemesi kararına rağmen TÜİK tarafından açıklanmamasını Meclis gündemine taşıdı
Saadet-Gelecek Grubu İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mustafa Bilici, enflasyon sepeti verilerinin, İdare Mahkemesi kararına rağmen TÜİK tarafından açıklanmamasını Meclis gündemine taşıdı. Bilici, vermiş olduğu soru önergesinde yürütmede yer alan kurum ve kuruluşların, mahkeme kararlarına uymamasını eleştirdi. Enflasyon sepeti verilerinin 20 aydır açıklanmadığını belirten Bilici, Ankara 6.İdare Mahkemesi’nin 2022/2383 esas ve 2023/700 sayılı kararında, enflasyon sepet verilerinin açıklanmasına hükmetmesine rağmen TÜİK’in yaklaşık 9 aydır mahkeme kararına uymadığını belirtti. Bu durumun ‘’Hukuk Devleti’’ ilkesi ile çeliştiğinin üzerini çizen Bilici, mahkeme kararlarına uymamanın, iktidar tarafından olağanlaştırıldığına dikkat çekti.
Enflasyon verilerinin tahrif edilmiş ve gerçek dışı olduğunu aktaran Bilici, sepet verilerini açıklamaktan kaçınmanın asıl sebebinin enflasyonu bilerek ve isteyerek yanıltıcı açıklama isteği olduğunu belirtti. Enflasyonun doğru, şeffaf ve gerçek bir şekilde açıklanmasının emeklimiz, kamu görevlilerimiz ve işçilerimiz açısından büyük önem arz ettiğini açıklayan Bilici, TÜİK’in vatandaşlarımızın ekmeği ile oynadığını, vatandaşlarımızı fakirliğe mahkum ettiğini belirtti.
Bilici, vermiş olduğu soru önergesinde şu sorulara yer verdi:
1-TÜİK tarafından Ankara 6.İdare Mahkemesi’nin 2022/2383 esas ve 2023/700 sayılı kararına uyulmamasının gerekçesi nedir? Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilişkili kuruluşu olan TÜİK’in, kendisi aleyhinde verilen bir mahkeme kararına uymaması, Bakanlık tarafından nasıl değerlendirilmektedir? Ülkemizde, son günlerde ‘’mahkeme kararlarına riayet etmeme’’ kervanına Hazine ve Maliye Bakanlığı da mı katılmıştır? Bu durumun Anayasa’mızın 2.maddesindeki ‘’Hukuk Devleti’’ ilkesi ile bağdaşır bir yanı var mıdır? Mahkeme kararlarına uymamak esas, uymak istisna hale mi gelmiştir?
2-Enflasyon sepeti verileri, TÜİK’e göre “yanlış anlama ve yanıltıcı değerlendirmelere sebebiyet verdiği” gerekçesiyle yayımlanmamaktadır. Asıl gerekçe TÜİK tarafından açıklanan bu gerekçe midir yoksa ‘’iktidar tarafından açıklanmak zorunda bırakılan’’ enflasyon verileri ile sepet verilerinin açık çelişkisi midir? Daha önce enflasyon sepetinde bulunan ürünlerin, enflasyon hesabındaki oranını defalarca değiştiren TÜİK, artık bu oranı değiştirse de kendisine emredilen rakamlara ulaşamamakta mıdır?
3-TÜİK’in doğru, gerçek ve şeffaf veriler açıklaması, milyonlarca vatandaşımızın; işçimizin, emeklimizin, kamu görevlimizin menfaatinedir. Doğru veri açıklama misyonuna rağmen kamuoyu ve vatandaşlarımız nezdinde hiçbir itibarı kalmayan bu kurum, yapılan anketlerde açık ara ülkemizin en güvenilmez kurumu olmayı başarmıştır. Bakanlık, ülkemizin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşullardan kurtulmayı, TÜİK’in yanıltıcı ve tahrif edilmiş verileri vasıtasıyla mı gerçekleştirecektir? Enflasyon sepetinin açıklanmamasının asıl sebebi bu istek midir?
4-Enflasyon Sepeti verilerinin açıklanmadığı mevcut durumda, TÜİK, açıkladığı verilerin güvenilir, gerçek ve şeffaf olduğuna dair herhangi bir kanıta sahip midir? TÜİK, enflasyon sepeti yapmadan, enflasyonu açıklamayı nasıl becermektedir? Böyle bir yöntem mevcut mudur? TÜİK, hiçbir ekonomistin bilmediği kendine has bir yöntem mi geliştirmiştir? Ülkemizdeki diğer istatistik kurumlarının açıkladığı enflasyon verilerinin, TÜİK’in açıkladıkları ile uzaktan yakından alakası olmadığı göz önüne alındığında, TÜİK, masa başında, emir ve talimat ile enflasyon mu açıklamaktadır? Enflasyon sepeti verileri, açıklanan enflasyona bir kılıf olarak kullanılamayacak duruma geldiği için mi açıklanmamaktadır?
BÜLTEN