Orman yangınlarının kahramanları: Bu doğayı korumak zorundayız!

İzmir’de meydana gelen orman yangınlarını söndürme çalışmalarında yer alan iş makinesi operatörleri, çalışmalar sırasında yaşadıklarını anlattı. Operatör Eray Acar, “Bu doğayı, bu yeşili korumak zorundayız” dedi. 

  • Oluşturulma Tarihi : 06.07.2025 15:37
  • Güncelleme Tarihi : 06.07.2025 15:37
  • Kaynak : AA
Orman yangınlarının kahramanları: Bu doğayı korumak zorundayız! haberinin görseli

Havaların ısınmasıyla birlikte orman yangınları yeniden gündemdeki yerin aldı. Son günlerde İzmir’de meydana gelen orman yangınlarında, itfaiye ekiplerinin yanı sıra iş makinesi operatörleri de yer alıyor. 45 tonluk dozerleriyle sarp arazilerde alevlerin yayılmasını önlemek ve söndürme araçlarının ulaşımını sağlamak için gece gündür çalışan operatörler, orman yangınlarının kontrol altına alınmasında kritik rol üstlenen iş makinelerini kullanıyor. Bu iş makineleri yangının yayılmasını önlemek için ormanın iç kısımlarında yollar açıyor. Arazözlerin yangın bölgesine ulaşabilmesi için sarp bölgelerde çalışma yürüten operatörler, aynı zamanda soğutma çalışmalarına da destek veriyor.

 

 

ALEVLERE KARŞI ZORLU MÜCADELE

Devlet Su İşleri (DSİ) bünyesinde görev yapan operatörler, yangın bölgesine intikal ettikleri andan itibaren yoğun ve zorlu bir mesai yürütüyor. Zaman zaman alevlerle karşı karşıya kalan ekipler, can güvenliğini sağlamak ve makineleri korumak amacıyla hızla karar alarak hareket etmek zorunda kalıyor. Bu süreçte İzmir'in Ödemiş ilçesindeki orman yangınlarına müdahale ederken şehit olan dozer operatörü İbrahim Demir ise ekip arkadaşlarını yasa boğdu.

KALKAN: RÜZGARIN YÖN DEĞİŞTİRMESİ EN BÜYÜK RİSKİMİZ

DSİ Afyonkarahisar Şube Müdürlüğünde görev yapan 42 yaşındaki iş makinesi operatörü Arif Kalkan, yangın söndürme çalışmaları sırasında yaşadıklarını anlattı. Manisa'nın Ahmetli ilçesindeki yangının ardından üç gün önce Buca'daki çalışmalara katıldığını belirten Kalkan, gece gündüz demeden görev yaptıklarını söyledi. Kalkan, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı: "Dozerlerle yolu olmayan, sarp bölgelerde çalışıyor. Bazen alevlerle karşı karşıya kalıyoruz. Riskli bölgelerde itfaiye ve sağlık ekipleriyle sürekli irtibat halindeyiz. Rüzgarın yön değiştirmesi en büyük riskimiz. Bu durumda yangın bir anda bulunduğumuz noktaya ulaşabiliyor. Hem kendi güvenliğimiz hem makineler için hızlı ve doğru kararlar almak zorundayız.”  Ayrıca, yangının ilerlemesini durdurmak için ilk olarak çevresine şerit açtıklarını dile getiren Kalkan, bu sayede alevlerin kontrol altına alınabildiğini, arazözlerin de güvenli şekilde müdahale edebildiğini belirtti.

 

 

ULUAĞAÇ: ÇOĞU ZAMAN ÇIKIŞ YOLUMUZ OLMUYOR

Mehmet Uluağaç da Manisa'daki görevinin ardından Buca ilçesine geçtiğini ve uzun süredir yangınla mücadele ettiğini söyledi. Sarp arazilerde çalıştıklarını aktaran Uluağaç, "En çok korktuğumuz şey, yangının dolanarak arkamızdan gelmesi. Çünkü girdiğimiz bölgelerde çoğu zaman çıkış yolumuz olmuyor. Devamlı bir gözümüz arkada” dedi.

ACAR: ATEŞTEN KORKMUYORUZ

Eray Acar ise Bilecik'teki yangının ardından Buca'daki göreve geçtiğini belirterek, yangınla mücadelenin zorlu ancak anlamlı olduğunu dile getirdi. Acar, "Biz ateşin karşısındayız. Arazözlere yol açıyoruz. Ateşten korkmuyoruz çünkü buraya, yangını söndürmek için geldik. Bu doğayı, bu yeşili korumak zorundayız. Türkiye cennet bir vatan, bu yüzden burada gönüllü olarak çalışıyoruz." dedi. Bilecik'teki görevinde 48 saat boyunca hiç uyumadan çalıştığını belirten Acar, İzmir'de de aynı özveriyle mücadele etmeye devam ettiğini sözlerine ekledi.