Rıza Bey Apartmanı davasında 20 sanığın yargılanmasına devam edildi

İzmir'de meydana gelen depremde en çok can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nın yıkımıyla ilgili 20 sanığın yargılandığı dava devam etti


  • Oluşturulma Tarihi : 23.05.2025 15:25
  • Güncelleme Tarihi : 23.05.2025 15:25
  • Kaynak : AA
Rıza Bey Apartmanı davasında 20 sanığın yargılanmasına devam edildi haberinin görseli

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, bazı tutuksuz sanıklar, mağdur yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Tanık F.E., projenin hazırlandığı mimarlık-mühendislik firmasında asistan olarak çalıştığını, görev yaptığı dönemde Rıza Bey Apartmanı'nın inşa edilmediğini ileri sürdü.

Apartmanla ilgili herhangi bir sözleşme hazırlamadığını, sözleşmeleri daktiloda kendisinin yazdığını söyleyen F.E., "Firma sahibi İ.K. ve binanın fenni mesul müdürü mimar A.S.B'nin özel asistanıydım. O dönemde böyle bir bina yapıldığını hatırlamıyorum. Deprem olduğunda bu apartmanı gördüm. 'Keşke firma sahibi İ.K. yapsaydı' dedim. Çünkü onların yaptığı tüm binalar ayakta" ifadelerini kullandı.

Binanın projesinin çizildiği mimarlık mühendislik firması sahibi tutuksuz sanık İ.K, yargılanmasının tek sebebinin projede kullanılan antetli kağıtta firması ve adının geçmesi olduğunu savundu.

10 BİNLERCE İNŞAAT YAPTIM HEPSİ SAĞLAM

Olaydan dolayı çok üzgün olduğunu dile getiren İ.K, "Ben bu kadar suçlanınca dosyalarımı karıştırmaya başladım. Başlıkta mimarı benim adım yazıyormuş. Herkes beni projenin başlığı yüzünden suçluyordu. Ben müteahhit H.H.Ö'yi tanımıyorum. 10 binlerce inşaat yaptım. Hepsi sağlam. Benim kendi inşaatımda hiçbir şekilde aykırılık olmamıştır." diye konuştu.

Projenin fenni mesulü A.S.B. de kendisinin projede imza yetkisi olmadığını öne sürdü.

Müteahhit H.H.Ö. de projeyi arsa sahibi Rıza Beyin hatırı için İ.K'nin bürosuna çizdirdiğini, kendisiyle görüşüp ödemeyi de ona yaptığını söyledi.

İ.K'nin adının sadece projedeki kağıtta geçtiğine ilişkin yalan söylediğini savunan H.H.Ö, "Bazı şeyleri kurtarmak için yalana düşüyorlar. Ben onun mimar ve mühendislerini tanımam, kendisini bilirim. Eksiksiz, kesintisiz binamı yaptım. Bir sürü dokunulmuş binaya. Ben suçsuzum. Projeyi ben İ.K'ye çizdirdim. Eksik malzeme kullanmadım. Herkes kendisini kurtarmak için bir şey söylüyor" dedi.

SUÇLU KİM?

Depremde 2 çocuğunu kaybeden müşteki Emine Yücel de sanık vekillerinin sürekli yeni bilirkişi raporu istediklerini söyledi.

Yücel, "Canlarımızı kaybettik. Doğal afetten değil binanın çürük olmasından dolayı öldüler. Bu dosyada bilirkişiler en yetkin kişilerden seçildi. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken heyet alandaydı. Tüm örnekler polis eşliğinde alındı, fotoğrafları çekildi. Yeni heyet atanmasının akla mantığa ters olduğunu düşünüyorum. Bu talepler yargılama süresini uzatmaya yöneliktir" diye konuştu.

Sanıkların duruşmada hazır olmasını isteyen Yücel, yeğeni Lena'nın doğum günü olduğunu ve 10 yaşını kutlayamadığını vurgulayarak, yargılamanın artık sonlanmasını istedi.

SUÇLULAR EN AĞIR CEZAYI ALSIN

Kızı Aslı Taner'i depremde kaybeden anne Arzu Taner de 5 yıldır davaya gelip gitmekten yorulduğunu belirterek, "Hepimiz ilaçlarla ayakta duruyoruz. Herkes birbirine suç atıyor. Peki suçlu kim? Suçlu bizim evlatlarımız mı? Buraya gelip gittikten sonra 1 hafta kendime gelemiyorum. Her gün mezarlıktayım. Suçlular en ağır cezayı alsın. Burada öyle bir karar çıkmalı ki herkese örnek olmalı" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yeni sunulan belgeler ışığında her bir sanık yönünden sorumluluğun belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmasını mütalaa etti.

Mahkeme başkanı, yeniden bilirkişi raporu aldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.

4 TUTUKLU SANIK TAHLİYE EDİLMİŞTİ

İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.

Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.

Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ana davayla birleştirilmesiyle sanık sayısı önce 15'e ardından 20'ye çıkmıştı.

Davanın 4 tutuklu sanığı önceki duruşmalarda tahliye edilmişti.

Yazarımız Kim ?

AA