Sayıştay’dan Büyükşehir’e ‘düşük’ not: O konularda düzelme yok, yine uyarı!

Kurumları denetleyen Sayıştay İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2022 denetim raporunu yayımladı. Raporda, daha önceki yıllarda uyarılarda bulunulan ancak Büyükşehir tarafından gerekli düzenlemelerin yapılmadığı konular da yer alırken Basmane Çukuru, Buca Metrosu ve Beyoğlu arazisine ilişkin dikkat çeken ifadelere yer verildi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.11.2023 08:41
  • Güncelleme Tarihi : 22.11.2023 09:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sayıştay’dan Büyükşehir’e ‘düşük’ not: O konularda düzelme yok, yine uyarı!

Kurumları denetleyen Sayıştay İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2022 denetim raporunu yayımladı.

Raporda, geçtiğimiz yıllarda Sayıştay’ın Büyükşehir’i uyardığı zeytin ağaçları, Ege Sağlık Vakfı gibi konular yeniden yer alırken kamu kaynaklarının verimsiz kullanılması noktasındaki bulgular dikkat çekti.

Raporda, İzmir’in kangren haline gelen Basmane Çukuru konusuna da yer verilirken Buca Metrosu2na ilişkin yasal sürece ilişkin de bulgular yer aldı.

TAŞINMAZ TAHSİSLERİNDE UYARI

Hazırlanan raporda, Büyükşehir tarafından diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilmiş taşınmazlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından belediyeye yapılan taşınmaz tahsislerinin muhasebe kayıtlarına alınmadığı belirtildi.

Toplamda 264 taşınmazın kaydedilmediği belirtilen raporda, “Taşınmaz işlemlerinin incelenmesi neticesinde; 2022 yıl sonu itibariyle İdare tarafından diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilen 181 adet taşınmaz ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından İdareye tahsis edilen 83 adet taşınmaz için yukarıda açıklanan muhasebe kayıtlarının yapılmadığı tespit edilmiştir” denildi.

O İLÇELERDE NAZIM İMAR PLANLARI YOK

Yayımlanan raporda, bazı ilçe merkezlerinde ve büyük yerleşim alanlarında nazım imar planının bulunmadığı belirtildi.

Raporda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu işaret edilirken Büyükşehir’in nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak ile yükümlü olduğu hatırlatıldı.

Raporda, “İdarenin yapmak zorunda olduğu nazım imar planının Kiraz, Beydağ ilçe merkezleri ile Dikili Çandarlı, Bornova Pınarbaşı, Kemalpaşa Armutlu Yukarıkızılca ve Bağyurdu, Tire Gökçen, Bergama Bölcek Mahallelerinde ve Çeşme Reisdere Germiyanyalısı mevkiinde olmadığı görülmüştür” denildi.

ZEYTİN AĞAÇLARI YİNE RAPORDA

Sayıştay’ın raporunda, daha önceki yıllarda da Büyükşehir'e uyarıda bulunduğu “zeytin ağaçları” yer aldı.

Raporda, Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetinde bulunan zeytin ağaçlarının atıl halde bulunduğu, bir kısmının üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı ve bu ağaçlardan tarımsal ürün elde edilmediği belirtildi.

Yıl sonu itibariyle İdare tarafından yapılan sayımda 37 bin 574 adet zeytin ağacının kamu idaresinin mülkiyetinde olduğu saptanırken Belediye tarafından sayımı yapılması gereken üzerinde zeytin ağacı bulunan bir çok taşınmazın olduğu belirtildi. Ağaçların kamu kaynağı olduğu hatırlatılırken belediye tarafından herhangi bir ürün elde edilemediği ve bu zeytin ağaçlarının bir kısmının ise üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı da tespit edildi.

BÜFE İŞLETMELERİNE UYARI!

Sayıştay tarafından yayımlanan raporda, Büyükşehir Belediyesinin şirketine verilen 103 adet ekmek satış büfesinin ihale yapılmaksızın üçüncü kişilere verildiği belirtildi.

Raporda, “Belediye şirketine meclis kararıyla işletmesi devredilen büfelerin şirket tarafından üçüncü kişilere işletmesinin devrinin ihale şartnamesi düzenlenerek ihale yoluyla şeffaf, rekabete uygun ve saydamlığı sağlayacak şekilde, sürenin belirli olması gibi hususları da içerecek biçimde 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre verilmesi gerekmektedir” denildi.

İzmir’de Halk ekmek büfeleri belediyenin şirketi olan Grand Plaza A.Ş. tarafından işletiliyor.

KATLI OTOPARKTA SÜRE BİLİNMEZİ

Raporda ayrıca Büyükşehir Belediyesinin tasarrufunda bulunan yüzde 50 hissenin işletme hakkının bulunduğu Çankaya otoparkına ilişkin de bulgular yer aldı.

Rapora göre; otoparkın meclis kararında süre belirtilmediği ve kira artışının hatalı yapıldığı belirtildi.

Otoparkın Belediyeye ait %50 hissenin işletme hakkının aylık 55 bin 62 lira bedelle 2011 yılında İZELMAN A.Ş.’ye devredildiği hatırlatılırken kira süresinin bir yıl olduğu, her yıl kira bedeline Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) on iki aylık ortalamalara göre değişim (%) oranı esas alınarak artış yapılacağı ve kira artışının kabul edilmesi halinde sözleşmenin aynı şartlarla devam edeceği belirtildiği ifade edildi.

Raporda, “…Özetle, 6098 sayılı Kanun’un 344’üncü maddesi gereğince TÜFE oranında artış konut ve çatılı işyerlerinin kiralanması ve geçici 2’nci maddesinde ise, kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında TÜFE oranında artış yapılacağı belirtilmiştir. Belediyenin devrettiği işletme hakkı olduğundan dolayı belirtilen Kanun maddeleri kapsamına girmemektedir. Bu nedenle artışın protokolde yer alan hükümlere göre yapılması gerekmektedir. Protokolün 3’üncü maddesinde yer alan her yıl kira bedeline Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oniki aylık ortalamalara göre değişim (%) oranı esas alınarak artış yapılacağı hükmüne göre 2012-2018 yılları arasında (ÜFE) oranında artış yapılmış, 2019 yılından sonra ise (TÜFE) oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı esas alınarak kira artışı yapılmıştır. 2019 yılı sonrası (TÜFE) oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı esas alınarak 2019 yılı için %19,62, 2020 yılı için %11,27, 2021 yılı için %15,78 ve 2022 yılı için %54,69 oranında kira artışı yapılmıştır. Yapılması gereken kira artışları ise Ağustos ayına ait olan ve 4 Eylülde yayımlanan on iki aylık ortalamalara göre (ÜFE) değişim oranı esas alınarak 2019 yılı için %30,51, 2020 yılı için %6,71, 2021 yılı için %31,34 ve 2022 yılı için %105,39 oranında olmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Raporda, Büyükşehir’in yanıtında katlı otoparkın bulunduğu bölgenin birinci derece arkeolojik doğal sit alanı olması nedeniyle yapının yıkımına yönelik işlemlerin başlatıldığını söylediği belirtildi ve “Yapının tahliye ve yıkımına yönelik işlemlerin başlatılacağı ifade edildiğine göre, Protokolün 3’üncü maddesinde yer alan hükmün uygulanması sonucu süresiz hale gelen işletme hakkı devrinin 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinde yer alan hükme aykırı olması nedeniyle sürenin belirlenmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, ancak 2019 yılı sonrası kira artışının (ÜFE) oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı esas alınarak düzeltmelerin yapılması gerekir” denildi.

EGE SAĞLIK VAKFI TEHSİSİ YİNE RAPORDA

Raporda ayrıca, geçtiğimiz yıllarda uyarıda bulunulan hastane tahsisi de yer aldı. 1993 yılında, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yüksel Çakmur tarafından yönetilen Ege Sağlık Vakfı’na hastane yapılması amacıyla tahsis edilen Güzelbahçe İlçesi Yaka Mahallesi 1963 parsel 2 paftada bulunan 32.984,38 m2’lik taşınmaz üzerinde hastane yapılmadığı yine raporda belirtildi.

“Söz konusu vakıf tarafından şu ana dek hastane yapılması amacına yönelik herhangi bir girişimde bulunulmamış olup bu hakkın iptaline yönelik Belediye tarafından gerekli işlemler yapılmamıştır” denildi.

Raporda, tahsisin 49 yıllık olduğu ve 30 yıldır herhangi bir faaliyet yapılmadığına dikkat çekildi.

Raporda, “Belediye taşınmazı üzerine hastane yapılması amacıyla verilen intifa hakkının vakıf tarafından 30 yıl boyunca hareketsiz ve atıl bırakılması maddede belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olup mevcut olayda bir hakkın uzun süre kullanılmaması ve uzun süre hareketsiz kalması dürüstlük kuralına göre o haktan feragat ettiğine ilişkin örtülü bir irade açıklaması olarak yorumlanmalıdır. Kamu görevlilerinin 2020 ve 2021 yılına ilişkin raporun gereğini yerine getirmedikleri ve raporda belirtilen hususu uygulamadıkları sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak 2020 ve 2021 Yılı Sayıştay Denetim Raporlarında da belirtildiği üzere, Belediye tarafından söz konusu intifa hakkının sonlandırılması için dava sürecinin işletilmesi gerekmekte olup, ilgili hakkın sonlandırılarak 32.984,38 m2 bir kamu kaynağının verimsiz kullanımı sonlandırılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

BASMANE ÇUKURU KAZANDIRILMALI

Raporda, İzmir’in kangren sorunu haline gelen Basmane Çukuru da yine yer aldı.

Sayıştay’ın daha önceki yıllarda da kente kazandırılmalı uyarısında bulunduğu Basmane Çukuru ile ilgili olarak “İzmir ilinin şehir merkezinde bulunan 20.866,10 m2 bir taşınmazın 1997 yılından itibaren T.C. Sayıştay Başkanlığı İzmir Büyükşehir Belediyesi 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 39 şantiye alanı olarak kalması hem şehirde yaşayan insanların güvenliği açısından Belediye sorumluluğu doğurmakta hem de kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını göstermektedir. Bu sebeple yürürlükte bulunan imar planları doğrultusunda söz konusu taşınmazın Belediye tarafından İzmir iline yeniden kazandırılması gerekmekte olup kamu kaynağı olan taşınmazın kullanımı sağlanmalıdır” denildi.

Raporda Büyükşehir Belediyesi’nin şirketine verilen 103 adet ekmek satış büfesinin ihale yapılmaksızın üçüncü kişilere verildiği tespiti yapıldı. İstanbul-Beyoğlu’nda bulunan ve ihaleye çıkılmasına rağmen taliplisi çıkmayan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait arazi ile ilgili bulgu da rapora yansıdı. Raporda arazinin üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı aktarıldı.

BEYOĞLU TAŞINMAZSI YİNE RAPORDA

Yapılan incelemelerde, geçtiğimiz yıllarda da raporda yer alan ve uyarılan İstanbul Beyoğlu’ndaki taşınmaz yer aldı.

1959 yılında satın alınan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine bulunan İstanbul İli Beyoğlu İlçesi Sururi Mahallesi 853 ada 17 parsel 697 m2 arsanın üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı tespit edildiği belirtildi.

Büyükşehir’in daha önce birkaç kez satışı için ihaleye çıktığı ancak satışı gerçekleşmeyen taşınmaz için irtifak hakkı uyarısı yapıldı ve “1959 yılında satın alınıp Belediye mülkiyetine kazandırılan bu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaması ve üçüncü şahıslarca üzerine çay bahçesi ve yiyecek satışlarının yapıldığı imarsız dükkanların inşa edilerek işletilmesi kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılmadığını göstermektedir. Kamu görevlilerinin 2020 ve 2021 yılına ilişkin raporun gereğini yerine getirmedikleri ve raporda belirtilen hususu uygulamadıkları sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, 2020 ve 2021 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki üçüncü şahısların kullanımı sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Belediye tarafından faydalanılması gerekmektedir” denildi.

BUCA METROSU İHALESİ: İDARİ VE ADLİ SÜREÇ BAŞLATILMALI

Raporda İzmir’in en büyük yatırımı olarak lanse edilen Buca Metrosu’nun ihale süreci de yer aldı. İhaleye giren ve en düşük teklifi veren firmaya değil sondan ikinci firmaya verilen ihale ile ilgili mahkeme süreci yaşanmıştı. Mahkeme Büyükşehir lehine karar vermişti.

Raporda kamu görevlilerin görevini gereğince yerine getirmediği ve ihalenin 528 milyon TL yüksek bedelle yapıldığı belirtildi. Açıklamada “Tekliflerin değerlendirilmesi sürecinde, komisyon tarafından ortaya konulan seçimler ve dokümana aykırı uygulamalar nedeniyle, benzer risk unsurunu içeren iki tekliften birinin diğerine tercih edilmesi sonucu ihale konusu yapım işinin 528.547.504,36 TL daha yüksek bedelle yaptırılmak üzere sözleşmeye bağlandığı anlaşılmaktadır. Sonuç itibarıyla, İzmir Hafif Raylı Sistemi 5. Aşama Üçyol – Buca Hattı Yapım İşi ihalesinde tekliflerin değerlendirilmesi sürecinde Banka’nın geçerli satın alma politika ve kurallarına riayet edilmediği, ihale sürecinde yapılan değerlendirmelerin uluslararası kabul gören saydamlık, eşit muamele, öngörülebilirlik, belirlilik ve güvenilirlik ilkelerine uygun yürütülmediği, dolayısıyla bu süreçte görev alan kamu görevlilerinin görevlerini gereği gibi yürütmedikleri kanaatine varıldığından dolayı ilgililer hakkında gerekli idari ve adli sürecin işletilmesi gerektiği değerlendirilmektedir” denildi.

ÖDEMİŞ ENTEGRE KATI ATIK TESİSİ'NDE 'MALİ AVANTAJ' UYARISI

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ödemiş Belediyesi ve bir firma tarafından birlikte işletilen katı atık tesisi ile ilgili bulgulara yer verildi. Raporda “Ödemiş Entegre Katı Atık Yönetimi Tesislerinin Yapımı ve İşletilmesi İşinin Ödemiş Belediyesince 2886 sayılı Kanun kapsamında ihale edilmesi sonrası 28.11.2013 tarihinde İmtiyaz Sözleşmesinin imzalandığı, 6360 sayılı Kanun sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesince Komisyon kararına istinaden 09.11.2016 tarihinde imzalanan üçlü Protokol kapsamında taraf olunduğu ve İmtiyaz Sözleşmesinde yazılı usul izlenmeksizin imtiyaz sahibi şirket ile 29.03.2019 tarihinde imzalanan ek protokol ile de imtiyaz sahibi firmaya mali avantaj sağlandığı görülmüştür” değerlendirilmesi yapıldı.

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Orman alanına santral halkın kantarında

Haber Merkezi