Sayfa Yükleniyor...
Mart 2024 yerel seçimine geri sayım devam ederken adaylığı en çok gündeme gelen ve tartışılan isimler arasında olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den adaylık çıkışı geldi. Resmi olarak aday adayı olduğunu duyuran Soyer, “5 yıl boyunca mutfağı toparladık. Artık salonda yemek vermek istiyoruz” dedi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ülkedeki yoksulluk ve kentte yoksullukla mücadele için atılan adımlara ilişkin bilgi veren Başkan Soyer ayrıca görev süresinin performans analizlerine ilişkin de konuştu.
Soyer yayında, 2024 yerel seçiminde adaylığı konusuna da değinirken ‘mutfak’ çıkışı yaptı.
İZMİR’DE TERSİNE GÖÇ BAŞLADI
İlk olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “ülkemizde aşırı yoksulluk ve açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır” sözlerini yorumlayan Soyer, üretim vurgusu yaparak, “Orda bir tuhaflık var. Yoksulluk yoksa 1 milyon insana neden sosyal yardım yapılıyor? Ki bunun içinde belediyeler yok. Biz 2019’da sosyal yardım verdiğimiz hane sayısının 4 katına çıktık. 20 bin hane iken 80 bin hane oldu. 250 bin kişi demek bu. Çok büyük bir felaket yaşanıyor. Bunun görülmemesinin imkanı yok. Kendi istatistiklerinde de var. Bunlar, sosyal yardımlarla giderilecek şeyler değil. Bunlar, pansuman olur. Asıl hikaye üretim kaynaklarının artırılması. Asıl hikaye ekonomide. Biz, sosyal yardımı 4 katına çıkardık ve bunu artık kartla yapıyoruz. Bu şekilde vatandaşın kapısına gidip erzak götürenler olmuyor. Kendi ihtiyacına göre alıyor. Bunu da küçük esnafla yapıyoruz. Hem küçük esnaf hem vatandaş kazanıyor. Ama esas olan üretimin artırılması Biz bunun için fabrikalar kuruyoruz. Süt fabrikası kurduk, Şaşal fabrikasını kurduk. Et entegre tesisi kurduk. Biz süt fabrikamızda günde 100 ton süt işliyoruz. O ürünlerin ihracatını yapmaya başladık. Biz attığımız bu adımla fiyatları regüle ediyoruz, biz belirliyoruz. Tüccarın fırsatçılığını engellemiş oluyoruz. Üretici doğduğu yerde doymaya başlayınca artık İzmir’de tersine göç başladı. İnsanlar köyüne göç etmeye başladı. Biz asıl meselenin sosyal yardım pansumanından değil üretimden geçtiğini biliyoruz. Biz 27 Ocak’ta yani Köy Enstitülerinin kapandığı tarihte yeniden bir Köy Enstitüsü açacağız Süt fabrikamızdan elde ettiğimiz gelirle burada 400 çocuğumuz okuyacak” dedi.
ÇOCUKLAR BUGÜNKÜ HAYATLARIMIZIN ORTAKLARI
Artan yoksulluktan en çok etkilenen kesim olan çocuklara da değinen Soyer, “Ben Seferihisar’dayken çocuk belediyesi kurmuştum. Bir gölge belediye. Onlar geleceğimizin ortakları. Çocuk aklı değil çocuk haklı. O çocukların bugün için görüşleri, talepleri ve hayalleri var. Onları duyup dinlemek lazım. Biz çocuklarımızın bugünkü hayatlarımızın ortakları olduğu bilinciyle haklarını teslim etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
İZMİR’E 60 MİLYARLIK YATIRIM
4,5 yıllı performansının istatistiklerini de çıkaran Soyer, raylı sistem ve altyapı çalışmaları ağırlıklı bilgi vererek, “Göreve geldiğimiz zaman 25 proje vaadinde bulunmuştuk. 3 cemre demiştik. 264 projenin 144’ünü gerçekleştirdik. Bu süre boyunca altyapı ağırlıklı çalıştık. İzmir’de şu anda hafif raylı sistemde 3 büyük yatırım aynı anda devam ediyor. Narlıdere Metrosu’nun sonuna geldik. 287 milyon Euroluk bir maliyeti var. 27 Şubat’ta açılışını yapacağız. Buca Metrosu… En büyük yatırımı İzmir tarihinin. 765 milyon Euroluk bir yatırım. Bunun 49S0 milyon Eurosunu bir sendikasyon kredisiyle pandemi döneminde sağladık. Senede 45 milyon Euro getirisi olacak ve bu şekilde geri ödemesi içinde kimsenin cebinden para çıkmadan kendi kendini ödeyecek. Çiğli tramvayı da var. 14 Şubat’ta açılışını yapacağız. 60 milyar liranın üzerinde yatırımımınız var İzmir’de. Sadece 11 milyar Körfez’in temizliği için harcıyoruz. Sadece temiz değil, yaşayan bir Körfez için çalışıyoruz. Şehrin altyapısını tamamen değiştiriyoruz. Kemeraltı için çalışıyoruz. Sokaklarının altına yeraltı nehirleri yapıyoruz. UNESCO Dünya Mirası listesine gireceğiz. Bütün bunlar yerin altında. Biz yerin altına metroları, kanalları ve ayrıştırma hatlarıyla bir şehir inşa ediyoruz biz yaşanabilir ve dirençli bir şehir yaratmak istiyoruz. Bir yandan da kentsel dönüşüm var. Biz geldiğimiz günden beri yeraltına muazzam bir yatırım yapıyoruz. Ve bunu dünyada büyük bir kriz varken yaptık. Bütçemizin yüzde 40’ını yatırımlara ayırıyoruz” ifadelerini kullandı.
İZMİR BUNUN FAYDASINI GÖRECEK
Geçtiğimiz ay Avrupa Parlamentosu Bölgeler Birliği Meclisi Başkanlığı görevine seçilmesi hatırlatılan Soyer, yeni görevinin her anlamda artı getirileri olacağının altını çizerek, “Ben geçen ay günlerde Avrupa Parlamentosu’nda Bölgeler Komitesi’nin meclis başkanlığına seçildim. Türkiye’nin Avrupa temsilinde en büyük koltuğu. Biz artık orada bir mevzuat yapılırken sadece izleyici ve ona tabii olan olmayacağız. O mevzuatı yapıcıları, yönlendiricileri olacağız. Aynı zamanda finansman kaynağı da demek bu. İzmir bunun faydasını görecek. Biz bunun faydasını göreceğiz. Bölgeler Birliği Meclis Başkanlığı görevim Türkiye ve İzmir için ayrıca CHP için büyük onur” dedi.
İZMİRLİLER SADECE HİZMETE OY VERMEZLER
Son olarak yerel seçim ve adaylık sorusuna da yanıt veren Soyer, şunları söyledi; “Ben net olarak aday adayıyım. 5 yıl boyunca mutfağı toparladık. Artık salonda yemek vermek istiyoruz. Bunu yapacak durumdayız. Eminim ki İzmirliler yeraltında olan ve o görmedekileri yatırımın ne kadar kıymetli olduğunu biliyorlar. İzmirliler sadece hizmet performansına değil; demokrasiye, laikliğe özgürlüğe ve bağımsızlığa oy verirler. Biz o nedenle kendi kendimizle yarışırız. O nedenle dünyaya entegre olmaya çalışıyoruz. Bizim Avrupa’da 10 yıldır kurduğumuz bu ilişkiler bunun ürünü. Biz 2026’da İzmir Avrupa Başkenti olacağız inşallah. Biz İzmir’i yine Anadolu'nun lokomotifi olarak ileriye taşıyacağız.”
Haber Merkezi