Advertisement

Tahtalı Barajı’nda su seviyesi alarm veriyor: Yüzde 4’ün altına düştü

İzmir’in içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı kritik seviyeye indi. İZSU verilerine göre barajda su seviyesi bugün itibarıyla yüzde 3,91’e geriledi

  • Oluşturulma Tarihi : 26.09.2025 14:57
  • Güncelleme Tarihi : 26.09.2025 14:57
  • Kaynak : DHA
Tahtalı Barajı’nda su seviyesi alarm veriyor: Yüzde 4’ün altına düştü haberinin görseli

Kuraklık ve düşük yağışlar nedeniyle kentte baraj rezervleri hızla azalırken, 6 Ağustos’tan bu yana planlı su kesintileri uygulanıyor. İzmir’deki diğer barajlarda da durum endişe verici: Ürkmez Barajı’nda doluluk oranı yüzde 3,76, Balçova Barajı’nda yüzde 6,59, Güzelhisar Barajı’nda ise yüzde 49,99 seviyesinde. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı neredeyse tamamen kurudu ve yüzde 0,16 seviyesine indi; Gördes Barajı’nda ise bu yıl su bulunmuyor.

TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajın ekim sonuna kadar tamamen kuruyabileceğini belirterek şu uyarıda bulundu:
“2026’da yağışlar artacak ama bu barajları dolduracak seviyede olmayacak. Yağışlardan mucize beklenmemeli.”

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Ekim ayının sonunda Tahtalı Barajı'nın dibini göreceğiz. Barajlardaki su aralık ayının ortasından sonra yükseliyor. Daha aralık ayına çok var. 2026'da güzel yağışlar bekliyoruz ama bu yağışlar barajları doldurmayacak. Yağışlardan mucize beklenmesin" diye konuştu. Prof. Dr. Yaşar, "Tahtalı boşalınca sadece kuyulara saldıracağız. Kuyular da derinlere indi, bu nedenle daha çok ağır metal çekilecek ve su çok daha pahalıya gelecek" dedi.

"KESİNTİ SÜRELERİ UZAYARAK DEVAM ETMELİ"

Tahtalı Barajı'nın 2008'de yüzde 2 ile en düşük seviyeyi gördüğünü hatırlatan Prof. Dr. Yaşar, "2008'de İzmir nüfusu 3 milyon 750 bindi, şu anda 4,5 milyon. 750 bin kişi fazla var ve bu dönem daha kurak geçiyor" dedi. İzmir'de su kesintilerinin yaklaşık 2 aydır sürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Yaşar, "Su kesinti süreleri daha da uzayarak devam etmeli. Ekim sonundan sonra 24 saatlik kesintilere gidilebilir. Ancak geç kalındı, suyun geçen sene kesilmeye başlanması gerekirdi. Asıl sorunumuz çeşmeden akan su değil, tarımda kullanılan su. İzmir, tarım sektöründe Türkiye'nin lider şehirlerinden biri, tarıma su verilmezse sıkıntı o zaman başlayacak. Suyu çok dikkatli kullanmamız lazımdı, halen de kullanmıyoruz" diye konuştu.

Prof. Dr. Yaşar, şöyle devam etti:

"İzmir'de şu an günlük kişi başı 150 litre su veriliyor. Yaz aylarında bu oran normalde 180 litreydi. Eylül ayında kente günde 750 bin metreküp su verilirken, şu anda 640 bin metreküp veriliyor. Su kesintilerinden ortalama 100 bin metreküp tasarruf sağlanıyor, ancak yeterli değil." 

Kaynak : DHA