- İzmir
- 29.03.2025 12:58
İzmir’de bir taksicinin gasp edilmesi, şehirdeki taksicilerin güvenliğini yeniden gündeme getirirken, İzmir Şoförler Odası Başkanı Erkan Özkan, taksicilerin can güvenliği için TOGG’dan cam bölmeli araç üretimi konusunda destek çağrısında bulundu
KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - İzmir’in Konak ilçesinde dün akşam yaşanan gasp olayı, şehirdeki taksicilerin güvenliğinin ne denli büyük bir sorun haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bir taksici, kimliği belirsiz bir yolcu tarafından tehdit edilerek 2 bin lirası gasp edildi. Bu tür olayların artması, İzmir’deki taksici esnafının güvenlik kaygılarını gündeme taşırken, şoförlerin can güvenliği her geçen gün daha da tehdit altına giriyor. Şehirdeki taksicilerin karşılaştığı tehlikelerle ilgili önemli açıklamalarda bulunan İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Erkan Özkan, güvenlik önlemleri konusunda alınması gereken adımlar ve çözüm önerilerini paylaştı. İzmir’den TOGG’a seslenen Başkan Özkan, “Türkiye artık kendi aracını üretir hale geldi. TOGG gibi bir marka var. Bizim talebimiz ve beklentimiz, Türkiye’de yaklaşık 150 bin ticari taksi için cam bölmeli, güvenlik önlemleri alınmış özel taksi araçlarının yerli üretimle geliştirilmesi” diye konuştu.
İzmir Şoförler Odası Başkanı Erkan Özkan, ulaşım sektöründeki tüm araçların kendine özgü güvenlik riskleri taşıdığına dikkat çekerek, şoförlerin güvenliğinin her şeyin önünde olduğuna değindi. Özkan, özellikle son dönemde yaşanan bir gasp olayıyla tekrar gündeme gelen güvenlik sorunlarına karşı, oda olarak önemli önlemler aldıklarını belirterek İzmir’de hayata geçirdikleri panik butonu sistemi hakkında bilgiler veren Özkan, “Her ulaşım aracının kendine özgü riskleri var. Özellikle taksilerde hem yolcular hem de şoförler zaman zaman can güvenliği tehdidiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle İzmir Şoförler Odası olarak, ‘panik butonu’ ya da ‘ikaz butonu’ adını verdiğimiz bir güvenlik sistemini devreye aldık. Bu sistemle, şoförler herhangi bir tehlike anında araçlarına yerleştirilen butona bastıklarında, İzmir’de yalnızca bu projeye özel kurulan ve Türkiye’de bir ilk olan 7 gün 24 saat kesintisiz çalışan haber merkezine anında sinyal ulaşıyor. Bu sinyal sayesinde aracın iç ve dış kameraları otomatik olarak devreye giriyor, ses iletimi sağlanıyor ve aracın konumu harita üzerinden anlık olarak görüntülenebiliyor. Olası bir tehdit durumunda ise kolluk kuvvetleri vakit kaybetmeden bilgilendiriliyor. Amacımız, şoför arkadaşlarımızın güvenliğini en üst düzeyde sağlamak. Bu sistemle birlikte olaylara çok daha hızlı müdahale etme şansımız oluyor” diye belirtti.
Şoförlerin güvenliğini sağlamak için gündeme gelen araç içi cam bölmelerin mevcut araçlarla uyumlu olmadığını bu yüzden yerli üretim olan TOGG markasının buna uygun araçlar üretmesi için çağrıda bulunan Özkan, “Aslında 2004 yılından beri cam bölme yönetmeliği var. Yani isteyen, Türk Standartlarına uygun cam bölmeyi aracına taktırabilir. Ancak geçmişte bu sistemler pek verimli olmadığı için yaygınlaşmadı. İzmir Şoförler Odası olarak cam bölmeye karşı değiliz; isteyen yaptırabilir, ama şu anda Türkiye genelinde yaptıran neredeyse yok. Çünkü Türkiye’de üretilen araçlar, iç mekan genişliği açısından bu bölmelere uygun değil. İngiltere veya Amerika’daki gibi bölmeli araçların Türkiye’de üretilmemesi, bu sistemin yaygınlaşmasını engelliyor. Mevcut araçlara cam bölme yapılması ise hareket kabiliyetini oldukça sınırlıyor. Bu konuda hem federasyonumuz hem de büyükşehirlerdeki şoför odaları olarak yetkili mercilerle görüşmeler yürütüyoruz. Türkiye artık kendi aracını üretir hale geldi. TOGG gibi bir marka var. Bizim beklentimiz, Türkiye’de yaklaşık 150 bin ticari taksi için cam bölmeli, güvenlik önlemleri alınmış özel taksi araçlarının yerli üretimle geliştirilmesi. Bu talebimizi kamuoyuna ve yetkililere iletiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kısa vadede cam bölme yerine alternatif çözüm olarak araç içi kamera sisteminin ciddi faydalar sağladığını dile getiren Özkan, “Şu anda en etkili ve uygulanabilir çözüm kamera sistemleri. Son gasp olayında da önceki yıllarda yaşanan gasp ve cinayet olaylarında da kameraların caydırıcı etkisi olduğu görüldü. Can güvenliği açısından kamera sistemlerinin önemi büyük” dedi. Açıklamaların sonunda taksici esnafının can güvenliği için özel olarak tasarlanmış, yerli üretim güvenli araçların önemine dikkat çeken Özkan, “Taksicilerin can güvenliği için özel olarak tasarlanmış, güvenli, bölmeli araçların yerli üretimi artık bir ihtiyaçtır. Bu yöndeki adımların atılmasını umut ediyoruz” dedi.
Gaspa uğra uğrayan taksi şoförü Tayfun Özişçiler, yaşadığı korkunç anları şu şekilde anlattı: “Akşam saat 22.30 civarında İzmir Park’tan bir yolcu aldım. Soğukkuyu’ya gideceğini söyledi ve oraya vardığımızda ara bir sokağa girdik. Aniden arkamdan saldırarak cebimdeki paraları istedi. Direnecek gücüm yoktu, bu yüzden paraları verdim. ‘Oğlum için çalıyorum, onun için alıyorum’ dedi. Gerçekten büyük bir korku yaşadım, Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. İlk başta rüya gibi geldi, sanki uykudaydım. Ama iş ciddiye binince direnmeye başladım. Parayı verdim, araba anahtarlarını da isteseydi, onları da verecektim. Şikayetçi oldum ve sonuna kadar da şikayetçi olacağım. Bugün bana, yarın başka birine olabilir. Artık araçlarda arka bölümün bir şekilde ayrılmasını istiyoruz, bu gerçekten çok önemli.”