Tarımın en büyük tehlike: “Artan ve düşmeyen girdiler”

Tarımsal üretimde artan ve düşmeyen girdiler sorununa dikkat çeken İTB Meclis Başkanı Kocagöz, bazı girdilerin hammaddelerinde yüzde 30’a varan gerilemeler olmasına rağmen, bunun girdi fiyatlarına yansımadığına vurgu yaptı


  • Oluşturulma Tarihi : 30.06.2022 12:10
  • Güncelleme Tarihi : 10.04.2007 16:56
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tarımın en büyük tehlike: “Artan ve düşmeyen girdiler” haberinin görseli


NURETTİN BAKİ

İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) haziran ayı meclis toplantısı, İZQ Girişimcilik Merkezi’nde gerçekleşti. Türkiye ve İzmir’de tarım alanında yaşanan gelişmeler masaya yatırıldığı toplantının açılışında konuşan İTB Başkanı Işınsu Kestelli, şu an dünyanın en önemli gündem maddelerinden birinin uluslararası tahıl piyasaları olduğunu belirterek, “Pandemi ve küresel iklim değişikliği son birkaç yılda tahıl piyasalarını etkilemişti. Ancak, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş piyasalardaki krizi derinleştirdi. Her iki ülkede dünyanın büyük tahıl üreticisi ve ihracatçısı durumunda. Ayrıca çok da ciddi stokları bulunuyor. Ukrayna’nın elindeki buğdayın piyasaya arzı için ülkemizin de içinde yer aldığı görüşmelerin olumlu sonuçlanması durumunda piyasaların daha öngörülebilir bir hale geleceğine inanıyorum. Ülkemizde ise yeni sezon hasadı devam ediyor. Geçtiğimiz yıl, kuraklığında etkisi ile son yılların en düşük buğday rekoltesi gerçekleşmişti. Bu yıl ise uzun yıllar ortalamasına yakın bir seviyede, yaklaşık 19,5 milyon ton üretim bekleniyor. Yaklaşık 1ay daha sürecek hasat sezonunun sorunsuz bir şekilde devam etmesini ve bereketli olmasını temenni ediyorum” dedi.

İZKA’DAN ÇEVRECİ PROJE

İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye’nin işbirliğiyle ‘İzmir Bölgesinde Endüstriyel Simbiyoz Projesi’ni başlattığını söyleyen Kestelli, “Endüstriyel simbiyoz, işletmeleri daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir kaynak kullanımı yaklaşımı çerçevesinde bir araya getiriyor. Programın temel amacı, atık, yan ürün, teknoloji başta olmak üzere her türlü kaynağın ortak kullanımına yönelik işletmelerin arasında iş birlikleri oluşturulması ve İzmir’e özgü bir endüstriyel simbiyoz modelinin hayata geçirilmesidir. Program; atıklarınızı bir kaynağa dönüştürerek gelir elde etmenize, alternatif hammadde kullanımı ile girdi maliyetlerini azaltmanıza, atık maliyetleriniz ile ilgili tasarruf etmenize, çevre performansınızı iyileştirmenize, yeşil mutabakat ve sınırda karbon uygulamalarına hazırlıklı olmanıza katkıda bulunacak” diye konuştu.

ARTAN VE DÜŞMEYEN GİRDİLER

İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz ise, daha önce girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle tarım ürünlerinin fiyatlarında zarar edilebileceğinden bahsettiklerine dikkat çekerek, “İşte o gün dikkat çektiğimiz gibi pamuk üretiminde ne yazık ki her şey tahmin ettiğimiz gibi gerçekleşiyor. O ay 150 cent olan dünya fiyatları bugün 94 Cent’e gerilemiş durumda, o ay borsamızda 60-64 TL bandında olan pamuk fiyatları da doğal olarak bugünlerde 50 TL’lere düştü bile. İyi ama bu maliyet artışlarıyla dekarda 5.600 TL’yi bulan pamuk üretim maliyetinin altından üretici nasıl kalkacak? Anımsar iseniz o ay yine kütlü fiyatının en az 20-22 TL / kg olması ancak maliyetini kurtaracak diye de ifade etmiştik. Yani bu da 50 TL mahlıç pamuk fiyatının altında üreticinin para kazanamayacağını gösteriyor. İşte bu yıl bizi tarımsal üretimde bekleyen asıl tehlike bu, ‘Önce suni artan şimdi de düşen fiyatlar ama gerçek, artan ve düşmeyen girdiler.’ Tarımsal üretimde neredeyse birçok üründe bunu yaşayacağız. Bu dalgalanmalar son bulana dek üreticimizin en az zararla bu işin altından kalkmasını sağlamalıyız. Onların bu üretimden kaçmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Artan girdi fiyatları gerçek değerleri ile kontrol edilmeli ve fahiş artırım yapan imalatçılar varsa, tekel oluşturarak üreticiye fazla fiyatla mal satanlar varsa buna engel olmalıyız. Bazı girdi kalemlerinin hammaddelerinde yüzde 30’a varan gerilemeler var. Peki ama bu girdi fiyatlarına yansıyor mu? Bunların da ciddi anlamda kontrol edilmesi gerekiyor. Tüm bunların yanında bu şartları gözeterek destekleme politikalarının revize edilmesinin de yerinde olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DEKİ İLK BELGE

Toplantıda ayrıca, 31 Aralık 2021 tarihinde Zeytinyağı Üretim Operatörlüğüne Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğu getirilmesi ile birlikte İZLADAŞ’ın, Ocak 2022 tarihinden itibaren aktif olarak bu alanlarda sınav uygulamalarına başladığı, İzmir Ticaret Borsası’nın Sıvı ve Katı Yağ İmalatı Komite üyesi Mümin Yavuz’un girmiş olduğu teorik ve uygulamalı sınavlar sonucunda başarılı olarak Türkiye’de bu belgeyi almaya hak kazanan ilk kişi olduğu açıklandı. Yavuz’a, Mesleki Yeterlilik Belgesi İTB Başkanı Işınsu Kestelli tarafından takdim edildi.

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ