Tarımın geleceğine gençlerden umut: Emiralem’de çilek nesilden nesile

Emiralem’in bereketli topraklarında yetişen çilekler sadece damakları değil, kuşakları da birleştiriyor. Üreticiler, yıllardır süren emeklerini festivalde sergilerken gençlerin de tarımın geleceğine umut olmasını bekliyor


  • Oluşturulma Tarihi : 12.05.2025 09:04
  • Güncelleme Tarihi : 12.05.2025 09:04
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tarımın geleceğine gençlerden umut: Emiralem’de çilek nesilden nesile haberinin görseli

YAREN GÜZELKAN/ÖZEL HABER - İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Emiralem Mahallesi’nde bu yıl 15’incisi düzenlenen Çilek Festivali, üreticileri ve ziyaretçileri bir araya getirerek toprağın emeğe dönüşen bereketini kutladı. Festivalde yıllardır çilek üretimiyle uğraşan aileler hem geleneksel tarımın önemine dikkat çekti hem de toprağın değerini bir kez daha hatırlattı. Kimi ilkokul mezunu, kimi ziraat mühendisi adayı ama hepsinin ortak noktası: Toprağa duydukları sevgi ve üretime olan inanç.

TOPRAKTAN GELDİK TOPRAĞA GİDECEĞİZ

1978 yılından bu yana Emiralem Değirmendere’de çilek yetiştiren Ahmet Aydın, üretimle geçen ömründen memnun. Kendi bahçelerinde ürettikleri çileklerde kalıntılı ilaç kullanmadıklarını, yalnızca ziraatten onaylı ilaçları tercih ettiklerini kaydeden Aydın, her yıl festivale katılmaktan mutluluk duyduklarını şu ifadelerle dile getirdi: “Katılım her yıl daha da artıyor, biz de ürünümüzü daha geniş kitlelere ulaştırma imkanı buluyoruz. Çocuklarımın ve torunlarımın tarımla ilgilenmesi, bu alanı tercih edip okuması bizi gururlandırıyor. Torunumun biri ziraat mühendisi diğeri de şu an o bölümü okuyor seneye inşallah mezun olacak. Torunum bana ‘Dede ben topraksız tarım yapacağım’ diyor. Eğitimli olduklarından bizden daha bilinçliler. Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Toprakla uğraşan insan daha zinde oluyor, genç kalıyor.”

GENÇLERİMİZ TOPRAĞA SAHİP ÇIKSIN

Ahmet Aydın’ın kızı Nuray Çiftçi ise üretimin kadınlar açısından taşıdığı zorluğu ifade etti. İki çocuk annesi olan Çiftçi, çocukluğundan beri içinde olduğu tarımı büyük bir sevgiyle sürdürüyor. Nuray Çiftçi, “Çiftçilik baba mesleğim. Eşim farklı bir işle uğraşsa da ben tarımı tercih ettim. Sabah yeşilin içinde kırmızıyı bulmak tarif edilemez bir mutluluk. Oğlum ziraat mühendisliği okuyor, ben ilkokul mezunuyum ama o bilinçli şekilde bu işi yapacak. Mesleğimiz bizden sonra çocuklarımıza da miras kalsın istiyorum. Son 5-6 yıldır festivaller sayesinde daha mutluyuz. Gençlerimiz topraklarımıza sahip çıkıp üretsinler. Ne varsa toprakta var” diye konuştu. 

ÇİLEK BEBEK GİBİ İLGİ BEKLER

Doğma büyüme Emiralemli olan Ayşe Özçelik, üretimin mevsimsel zorluklarına rağmen işini büyük bir sevgiyle sürdüren kadınlardan biri. Çileğin zorlukla yetişen bir ürün olduğunu kaydeden Özçelik, özellikle soğuk havaların üretimi etkilediğine dikkat çekti. Özçelik, “Çilek yetiştirmek çok zor, aynı bir bebek gibi ilgi bekliyor. Ürettiğimiz çileğimizi nisan ayında toplamaya başlayıp mayıs ayında bitiriyoruz. Bu yıl ürünümüz az oldu ama ürünümüz çok olduğu zaman devlet desteği oluyor. Festival köyümüz açısından oldukça değerli bu sayede yerli ve yabancı turist geliyor, esnaf da hareketleniyor. Gençlerin çoğu tarıma ilgisiz ama benim oğlum bu işi sahiplendi. Tarım olmadan bu millet ne yiyecek? Ben gençlerin tarıma sahip çıkmasını istiyorum. Kadın üretici olmak da zor ama huzur verici. Festivaller çoğalsın, üreticinin sesi daha çok duyulsun” açıklamalarında bulundu. 

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ