- İzmir
- 07.05.2025 21:01
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Tahsisleri Çalışma Grubu Sorumlusu Güney Can, Türkiye’de kişi başına düşen su miktarının azaldığını ve tedbir alınması gerektiğini vurguladı
Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (TARİŞ) ve Canbel Tarım tarafından düzenlenen İklim Krizinde Pamuk Tarımında Sürtülebilir Su Yönetimi Çalıştayı, 21 Mart 2024 tarihinde Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde (UTAEM) gerçekleştirildi. Çalıştayda açılış konuşması gerçekleştiren Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Tahsisleri Çalışma Grubu Sorumlusu Güney Can, Türkiye’de kişi başına düşen su miktarının hızla azaldığını ve gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda Türkiye’nin su sıkıntısı yaşayan bir ülke olma riskinin artacağını belirtti.
"TÜRKİYE'YE ATILMIŞ EN BÜYÜK KAZIK MISIR TARIMI"
Ziraat Mühendisi Ferhat Uysal, Türkiye'ye atılmış en büyük kazığın mısır tarımı olduğunu vurguladı. Uysal, “Türkiye'nin tarımını kurtaracak olan en güzel ürün pamuk. Ne kadar çok pamuk alanına ekiliş sağlayabilirsek, Türk tarımını o kadar ileriye götürebiliriz. Ege bölgesindeki pamuk ekim alanı 1 milyon dekarın altına düşmeye başladı. Manisa'da ekilmiş olan mısır alanları pamuk olsa, muhtemelen yüzde 20 tasarruf sağlayacağız. Belki de su alma hakkımız daha çok artacak. Mısır'ı yurt dışına ithal edebiliriz. Ancak pamuğun katma değeri, bize kazandırdıkları çok daha fazla. Menemen özelinde bakacak olursak pamuk ekimi artıyor. Çok sevindirici bir durum. 70 bin dekarlık pamuk ekim alanının bu yıl 120 dekara kadar çıkmasını bekliyoruz. Menemen pamuğu asla bırakmayacak tek bölge” diye belirtti.
TÜRKİYE SU STRESİ ALTINDA
Kullanılabilir deniz suyu kaynaklarına ihtiyacın her geçen gün artığını belirten Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Tahsisleri Çalışma Grubu Sorumlusu Güney Can, “Hızlı nüfus artışı, insanların istek ve ihtiyaçlarının artışı, sanayileşme tepkisi ile dünyada ve ülkemizde deniz su kaynakları hızla azalıyor. Kişi başına düşen su miktarı da hızla azalıyor. 2030 yılına geldiğinde çeşitli projeksiyonlara göre ülkemizde su kaynaklarının yüzde 20’nin azalacağı öngörülüyor. Bu veriler bizim ülkemizin günümüz itibariyle su fakiri olmamasına rağmen su zengini bir ülke de olmadığını ortaya çıkarıyor. Aslında biz su stresi altında olan bir ülkeyiz. Gerekli tedbirleri almazsak yakın gelecekte ülkemizin su sıkıntısı yaşayan bir ülke olma riski de artacak. Bakanlık olarak, havuz yönetimi anlayışı içerisinde havuz yönetimi planları hazırlayarak su miktarının ve kalite açısından korunabilmesi, su güvenliğini sağlayabilmesini amaçlıyoruz” dedi.
“PAMUKTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HAYATİ ÖNEME SAHİP”
İklim krizi ile başa çıkmak ve pamuk tarımında sürülebilir su yönetimi konularında önemli bir adım atmaya odaklandıklarını vurgulayan Canbel Tarım Genel Müdürü Sibel Elbir, “Pamuk tarımı, dünya genelinde ekonomik bir öneme sahip bir sektör olmasının yanı sıra su kaynakları sürdürülebilir kullanım açısından da kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve su kaynaklarını korumak adına, pamuk tarımında sürdürülebilir su yönetimine odaklanmak hem çevresel hem de ekonomik açıdan hayati bir öneme sahip” sözlerine yer verdi.
“DOĞRU SU KULLANIMI MİLLİ BİR MESELE”
Suyun tüm biyolojik hayatı ve tüm insan faaliyetlerinde önem taşıdığını dile getiren TARİŞ Genel Müdür Vekili İsmail Peker, “Su küresel ve ulusal anlamda büyük önem taşıyor. Dünyada kişi başına düşen su tüketimi 700 metreküp civarında. Yapılan çalışmalar 2050 yılında dünya nüfusu 9,5 milyara ulaştığı zaman erişilemeyen su oranının yüzde 20'den yüzde 40 çıkacağını gösteriyor. Türkiye 112 milyar metreküp kullanabilir su kaynağına sahip olmasına rağmen kişi başına düşen 25 metreküp kullanabilir su miktarı ile su kısıtlılığı bulunan ülkeler kategorisinde yer alıyor. Su kaynaklarının yüzde 70'inin tarımsal sulamada kullanıldığını düşünürsek ve önlem alınmazsa bir tehdit söz konusu. Kişi başına düşen kullanılabilir suyun 1 metreküp olmasıyla beraber su fakiri ülkeler arasında yer alabileceğimiz aşikâr. Artık geleneksel uygulamalarını bir kenara bırakıp üreticiler olarak iyi bir gözlemle suyumuzu doğru zamanda, doğru miktarda ve etkin sulama yöntemlerini belirleyerek çözmek mecburiyetindeyiz. Doğru su kullanımının milli bir mesele olduğu da unutulmamalı” ifadelerini kullandı.
“SANAYİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAKLAŞIM OLMALI”
Su tüketiminde ve üretiminde sürdürülebilir bir yaklaşım olmadığı sürece pamuk üretiminde de sürdürülebilirliğin olmayacağını aktaran İyi Pamuk Uygulamaları Derneği Genel Müdürü Şükran Bayçura, “Biz her ne kadar sadece pamuk üretiminde çalışan bir dernek olsak da farkındayız ki başka ürünlerde sürdürülebilir yaklaşım olmazsa pamuk üretiminde de sürdürülebilirlik olmayacak. Bunun yanında eğer sanayide bir sürdürülebilir yaklaşım olmazsa tarımsal üretimde hiçbir zaman sürdürülebilir yaklaşımı temizleyemeyeceğiz. Yani havuzun yukarı tarafından kirli su geliyorsa eğer eğer sanayi üretiminden geliyorsa tarımsal üretimde kirli suyu temizleyemeyeceğiz. Ya da evsel kullanımda eğer dikkat etmezsek su kaynaklarımızı kirletmeye ve kısıtlamaya devam edeceğiz. Toprağı iyileştirmezsek suya ilişkin yaptığımız yatırımın karşılığını alamayacağız” diye belirtti.