- İzmir
- 07.10.2025 13:17
Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin özelleştirilme kararına tepki gösteren TKP İzmir İl Başkanı Tuğçe Sezen Gedik, “Görünen o ki Cemil Tugay’ın kendisi İzmir için bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir” dedi.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN / İzmir’in önemli çevre yatırımlarından olan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin özelleştirme kararı tepki çekti. Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü, konuyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. İZSU Müdürlüğü önünde, özelleştirmeye ilişkin ihale devam ederken yapılan açıklamada topluluk adına basın metnini TKP İzmir İl Başkanı Tuğçe Sezen Gedik okudu. Gedik, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü, yalnızca İzmir’in değil, ülkemizin de en büyük atıksu arıtma tesisi olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin (AAT) işletimini 22 yıldır kendisi yürütürken, bugün bu işletimi 3 yıllığına özel sektöre devretmek istemektedir. Bu karar, bir kamu hizmetinin daha özelleştirilmesidir” dedi.
Gedik, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “AK Parti iktidarı yıllardır sanayi kuruluşlarını, ulaşım sistemlerini, enerji üretim ve dağıtımını özelleştirerek emekçilerin birikimlerini sermayeye peşkeş çekmiştir. Bugün CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çiğli AAT işletimini özelleştirme girişimi, ‘özelleştirmelere karşı’ bir görüntü vermeye çalışan CHP’nin gerçekte aynı politikaları sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Özelleştirme demek; yurttaşların emekleri ve vergileriyle oluşturulan yapıların özel sektöre devredilmesi, kamu hizmetlerinin pahalanması, kalitesinin düşmesi ve denetiminin gevşemesi, emekçiler için sendikasız, güvencesiz, düşük ücretlerle çalışmak, çevremizin, havamızın, suyumuzun daha fazla kirlenmesi demektir. Çiğli AAT, 2000 yılında devreye alınmış, 604 bin 800 m³/gün kapasiteyle uzun yıllar ülkemizin en büyük arıtma tesisi olmuştur. Aynı zamanda karbon (C) gideriminin yanında azot (N) ve fosfor (F) giderimi yapan Türkiye’deki ilk kentsel AAT’dir. İzmir’de oluşan kentsel atıksuyun yüzde 70’ten fazlasını tek başına arıtmaktadır.”
Arıtma tesisi için yapılan yatırımların özelleştirmeye hazırlık olduğunu öne süren Gedik, “Bugüne kadar İZSU’nun işlettiği 65 atıksu arıtma tesisi ile ülkemizin en büyük kamu kurumu niteliğinde olan İZSU, yalnızca birkaç ay önce Çiğli AAT’de kapasiteyi yüzde 35 artırmış, üniteleri yenilemiş ve büyük yatırımlar yapmıştır. Böylesi bir dönemde işletimin özel sektöre devredilmek istenmesi, bu yatırımların sermayeye hazırlık için yapıldığını düşündürmektedir. Özelleştirme durumunda, Çiğli AAT’de çalışan yaklaşık 150 işçi, mühendis, tekniker ve teknisyenin geleceği belirsizdir. Ayrıca İZSU’nun büyük ölçekli tesis işletme deneyimi de ciddi biçimde zayıflayacaktır” açıklamasında bulundu.
Gedik, açıklamasını sonlandırırken şunları kaydetti: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu kararı, AKP iktidarının uzun süredir gündeminde olan su ve kanalizasyon idarelerinin özelleştirilmesi planlarıyla örtüşmektedir. Elektrikte, otoyollarda, sağlıkta olduğu gibi su hizmetlerinde de özelleştirme; pahalı, düşük kaliteli ve denetimsiz hizmet demektir. İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin seçtiği yol, yeni halk sağlığı sorunları demektir. Türkiye Komünist Partisi, emekçi halkımızın alın teriyle kurulmuş tüm kamu varlıklarının yeniden devletleştirilmesini en acil görev olarak görmektedir. Plansızlık içinde ‘yönetilmeye’ çalışılan şehrimiz çok önemli bir çöp sorunu ile boğuşuyor ortaya çıkan halk sağlığı sorunları hepimizi endişelendiriyor, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay bu özelleştirme hamlesiyle yeni bir halk sağlığı sorunu yaratmaktadır. Görünen o ki Cemil Tugay’ın kendisi İzmir için bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Halkın kaynaklarını patronlara peşkeş çekemezsiniz, ensesindeyiz!”
Kaynak : HABER MERKEZİ