- İzmir
- 29.04.2025 19:39
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İnciraltı’na ilişkin imar planlarını onaylamasına tepki gösteren TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, CHP’ye de çağrıda bulundu.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN / İzmir’in Balçova ilçesinde yer alan İnciraltı bölgesinin imara açılmasına ilişkin hazırlanan planlar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylandı. Uzun yıllardır tartışmaya neden olan alanın imara açılacak olması, çevrecilerin tepkilerine neden oldu. Türk Mimar Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Bölgenin imara açılacak olmasına tepki gösteren TMMOB, belediye başkanlarına da çağrıda bulundu. Açıklamayı, topluluk adına Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Sekreteri Ayşegül Yarış okudu.
Yarış, İnciraltı bölgesinin İzmir için önemine değindiği konuşmasında mücadele vurgusu yaparak şunları kaydetti;
“İnciraltı, İzmir ölçeğinde değişken süreçleri ile son 40 yıla damgasını vurarak önemli bir mücadele alanına dönüşmüş doğal bir değerdir. Değişen otoritelerin İnciraltı’nı ranta kurban etme konusunda gösterdikleri kararlılık, İnciraltı’nı zenginleşme aracı haline getirilmesine yönelik müdahaleler, TMMOB’de her zaman karşılığını bulmuştur. İnciraltı bölgesi, Çakalburnu Lagünüyle, endemik bitki türleriyle, nadir rastlanan özel ekosistemiyle, yarattığı biyoçeşitlilik rezerviyle ve tarım alanlarıyla, kısacası tüm doğal değerleriyle bir bütündür. Bu bileşenleri birbirinden ayırmak tümünün kaybına neden olacaktır. İnciraltı bugüne kadar büyük bir kararlılıkla mücadele verdiğimiz ve koruyabildiğimiz İzmir halkının ve gelecek nesillerin doğal mirasıdır. Rant odaklarının uzun yıllardır süregelen girişimleri ile bölge hiçbir geçerli dayanağı olmayan kamu yararı karaları ile tarım dışına çıkarılmaya ve kağıt üzerinde sit statüsünün düşürülmesi ile değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. Maalesef bu süreçte şehrimizin yanı başındaki kıymetli tarım alanları bilinçli olarak atıl bırakılmış ve vasfının dışında kullanımına göz yumulmuştur. Hâlbuki gerek Tarım Orman Bakanlığı gerekse mahkeme bilirkişi raporları bölgedeki korunması gerekli mutlak ve dikili tarım arazilerini defalarca belgelemiştir. Ülkemizin bitkisel üretim konusunda geldiği olumsuz koşullarda İnciraltı bölgesini bir bütün olarak değerlendirmek ve korumak durumundayız. Toplumun ortak yararı için mücadelemize inatla devam edeceğiz.”
Açıklamasında yerel yönetimlere de planlara karşı yaklaşımlarından dolayı tepki gösteren Yarış, İnciraltı’nın İzmir’in mirası olduğunu belirtti. Yarış, açıklamasında şunları kaydetti;
“Ranta kurban edilmek istenen, bu kentin tarım alanları ve doğal varlıklarıdır! İnciraltı gerek Turizm Merkezi Alanı İlanı gerek İl Toprak Koruma Kurulu kararları, gerek EXPO Alanı olarak belirlenmesi amacıyla çıkarılan özel yasa sonucunda taşıdığı doğal nitelikleri tamamen göz ardı edilerek yapılaşma odaklı imar planı süreçleri ile 40 yıldır kent gündeminde yer alan İnciraltı bölgesi, son günlerde tekrar pazarlık konusu edilmektedir! İnciraltı rant odaklarının değil İzmir’in mirasıdır. Üzülerek görmekteyiz ki, asli görevi kentimizin mirasını korumakla görevli yerel yönetimlerimiz de bu pazarlıklara dâhil olmuştur. TMMOB, uzun yıllardan beri İnciraltı bölgesinde; kamu yararı gözetmeyen, bilimsel ve teknik gerekçeleri esas almayan, rant odaklı girişimlere, Anayasa, kanun ve yönetmeliklerin meslek odalarına tanımladığı yetki ve yükümlülükten aldığı güç ve sorumluluk refleksi ile karşı durmuş ve bu anlayıştan taviz vermeden mücadele etmiştir. Dün olduğu gibi bugün de eşsiz nitelikli özel bir tarım alanı olma özelliği yanında doğal çevresi ile İzmir için özel bir değere sahip İnciraltı’nın talanına ve tahribine neden olacak, hukuka aykırı her türlü iş ve işlemin karşısında kamucu bir anlayışla mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir.”
Yarış, açıklamasını şöyle noktaladı;
“İnciraltı bölgesinin yapılaşmaya açılmasına yönelik daha önceki planlar yargı kararları ile iptal edilmişken, benzer nitelikteki son imar planlarına ilişkin İzmir İdare Mahkemeleri’nde açılan dava süreçleri devam ederken, alanda yeniden bir planlama süreci başlatılması, bir oldubitti ve topyekûn talan anlayışının ürünüdür. Belediye başkanlarımıza sesleniyoruz ve onlara görevlerini hatırlatıyoruz. İnciraltı; rant odaklarının değil, İzmir Halkının ve gelecek nesillerin doğal mirasıdır. Tarım alanlarını korunması ve artırılması üzerine program hazırlatan partinin belediye başkanlarının taraf olmak yerine İnciraltı talanına itiraz etmek ve devam eden dava süreçlerine sahip çıkmalarını bekliyoruz.”
AKDEMİR’DEN KANAL İSTANBUL GÖNDERMESİ
Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, Kanal İstanbul projesine göndermede bulundu. İnciraltı’na yönelik imar planlarının onaylanmasından mutluluk duyduğunu belirten Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit’i de eleştiren Akdemir, CHP İzmir İl Başkanlığı’na seslendiği açıklamasında şunları söyledi;
“Herkes kendi çıkarı doğrultusunda rantı tanımlıyor. Kanal İstanbul’a nasıl itiraz edilmişse İnciraltı’na itiraz etmek de bizim görevimiz. Ancak hükümetin yerel yönetimle anlaşabildiği tek konu rant. Biz yaklaşık 50 gündür halkın iradesine sahip çıkmak için sokaktayız. İmamoğlu’nun tutukluğuna itiraz ettiğimiz için sokaktayız. Bu konuda bir adalet süreci devam ediyorken bir yerel yöneticinin bu konuda teşekkür ediyor olması kabul edilebilir değil. Yerle yönetimler parti programlarını temsil ettikleri için seçilirler. CHP İl Başkanlığına sesleniyoruz; Parti suç işlemektedir. Bizler halkın iradesine sahip çıkmak için sokakta bir adım geriye düşmeyen insanlar hak hukuk adalet derken kendi parti programlarına uymayan yöneticileriyle birlikte olmak istemiyoruz. İnciraltı yalnızca mülkiyet kavramı üzerinden değerlendirilemez. İzmir kenti, tüm emekçilerin yoğunlaştığı İnciraltı bölgesi yaşam alanıdır. Asgari ücretle geçinemeyen insanların orada nefeslendiği bir alandır. İnciraltı yalnızca mülkiyet kavramı üzerinden değil kentin 3 milyonunun kullandığı bir alan olarak değerlendirilmelidir. Yerel yöneticiler, parti programlarına rağmen ona karşı çıkacak şekilde tavır sergiliyorsa kendi partilerinin sorunudur. CHP İzmir İl Başkanlığı görevini yerine getirmelidir.”