- İzmir
- 03.05.2025 23:50
Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden yapılan basın açıklamasında ÇED sürecindeki eksiklikler ve açılan davalara rağmen madenin faaliyetlerine devam ettiği belirtildi
KEMAL ÖZKURT-Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin Çöpler Altın Madeni tesisinin bulunduğu geniş alanda toprak kayması meydana gelmişti. Birçok kurum ve kuruluş olaya ilişkin açıklamalarda bulunurken bir açıklamada TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden geldi. Odadan yapılan açıklamada altın madenin faaliyete geçmesinden bu yana ÇED sürecindeki eksiklikler, açılan davalar ve bilirkişi raporları ile madenin yaratacağı çevresel riskler ve kirlilik defalarca ortaya konmasına ve geçtiğimiz yıl meydana gelen kaza ile tonlarca siyanürün toprağa sızmasına rağmen maden aynı koşullarda çalışmaya devam ettirildiğine dikkat çekildi. Açıklamanın devamında İliç’te ki çevre felaketinin boyutunun ortaya çıkması için bağımsız uzmanlar tarafından sahada gerekli çalışmalar yapılmalı, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiği belirtilirken, "madenin kapatılarak rehabilitasyon çalışmaları tamamlanması ve başta TMMOB ve TTB olmak üzere uzman meslek örgütlerinin uyarıları dikkate alınmalıdır" ifadelerine yer verildi.
Odadan yapılan basın açıklamasında altın madeni faaliyete geçmesinden itibaren ÇED sürecindeki eksiklikler, açılan davalar ve bilirkişi raporları ile madenin yaratacağı çevresel riskler ve kirlilik defalarca ortaya konmasına, geçtiğimiz yıl meydana gelen kaza ile tonlarca siyanürün toprağa sızmasına rağmen maden aynı koşullarda çalışmaya devam edildiği belirtildi. Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi;
“Bu süreç Çevresel Etki Değerlendirmesi aşamasında faaliyetin çevresel risklerini yeterince ele alınmadığının, izin sonrasında da yetkili kurumlar tarafından gerekli denetimin yapılmadığının göstergesidir. Çevresel riski çok yüksek olan bu ve benzer tesislerin planlama, işletme ve denetim süreçlerinde yaşanan aksaklıklar geri dönülemez sonuçlar doğurmaktadır. “Kirleten öder” ilkesinden yola çıkan çevre denetim süreci, uygulanan ceza miktarları ve tahsil edil(e)meyen cezalar ile birlikte parasını verenin kirletmeye devam edebildiği bir noktaya doğru gitmektedir. Çevresel riski büyük olan sektörlerde yer alan şirketlerin bilançolarında yer alan gelirler, kesilen cezalar, teşvikler, ödediği veya silindiği için ödemek zorunda olmadığı vergi borçları birlikte düşünüldüğünde sorunun büyüklüğü ortaya çıkmaktadır. Benzer olayların bir daha yaşanmaması için madencilik faaliyetleri, çevresel değerler ve kamu yararı gözetilerek, bilimsel doğrular çerçevesinde yapılmalı, çevre ve insan sağlığı kar elde etme güdüsüne feda edilmemelidir. İliç’te ki çevre felaketinin boyutunun ortaya çıkması için bağımsız uzmanlar tarafından sahada gerekli çalışmalar yapılmalı, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Maden kapatılarak rehabilitasyon çalışmaları tamamlanmalıdır. Başta birliğimiz TMMOB ve TTB olmak üzere uzman meslek örgütlerinin uyarıları dikkate alınmalıdır. 10 milyon metreküp siyanürlü toprak ve bunun yarattığı çevre katliamı göz önüne alındığında, bu bir insanlık suçudur. Sorumluları gerekli cezayı almalıdır.”