Tugay’dan iklim krizine yönelik açıklama: Yönetenlerin çapsızlığının bir parçası!

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı Çalıştayı'nda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim krizinin giderek derinleşen etkilerine karşı mevcut yönetim anlayışlarını eleştirerek, “Bizi yönetenlerin çapsızlığının bir parçası” dedi

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Tugay’dan iklim krizine yönelik açıklama: Yönetenlerin çapsızlığının bir parçası! haberinin görseli

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı Çalıştayı’ Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gerçekleşen çalıştaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve birçok bürokrat katıldı. Çalıştayda, çözümün merkezine “yerel yönetimlerin gücünü” koyan mesajlar öne çıktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim krizinin giderek derinleşen etkilerine karşı mevcut yönetim anlayışlarını eleştirerek, “Bizi yönetenlerin çapsızlığının bir parçası içindeki çağda olmak istemezdim” diyerek sürdürülebilir politikaların uygulanmasında yerel yönetimin başarı getireceğini vurguladı. Çalıştayda, karbon nötr hedefinden enerji güvenliğine, sanayide dönüşümden yerel iş birliklerine kadar pek çok başlıkta kritik değerlendirmeler yapıldı.

TUGAY: YERELDE ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bizler üzerinde konuştuğumuz konularını yerel yönetimler eli ile olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Söylememiz, konuşmamız, kağıtlara dökmemiz çözmüyor. Yerelde çözmemiz gerekiyor. Kentteki diğer paydaşların da katılması gerekiyor. Uygulanmadığı zaman çoğu hedef boşta kalıyor. En büyük nedeni sistemin yanlış uygulanması. Yerel yönetimler çok değerli bu konuda. Merkezileşmiş yönetimler başarısızdır, yerelleşmiş yönetimler başarılıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 2020 yılında yapılmış Eylem Planımızı, İZENERJİ şirketimizin dahiliyle revizyon çalışmamızı yapıyoruz. Son aşamasındayız. Bu konu bizi düşünmekten yoruyor. Mesafe almakta zorlandığımız bir konu. Onlarca, belki yüzlerce çabamız var. Sadece İzmir değil, tüm belediyelerin çabası var. Hayati olduğunu biliyor, bir şeyler yapmak istiyoruz ancak zorlanıyoruz. Olması gereken olmuyor. Bunun için 2 yol var. Ya çok katı cezalar ile olan bir uygulama ile yönetenin karar alması ve uygulaması lazım. Zoraki kararlar ‘bunu yapmazsanız kapatırız’ gibi… Ya da toplum olarak bu işi kültür olarak benimseriz. Ülke olarak benimsememiz gerekiyor. Vatandaşlarımızla bunu konuşmaya ve bu kültürü oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

“NÖTR KARBON HEDEFİMİZ VAR”

“Yakın zamanlarda yapılmış 1 buçuk-2 yıl önceki araştırmalarda dünyada iklim krizinin olmadığına inanan insanlar vardı” diyen Tugay, “Bugün muhtemelen azalmıştır. İklim krizini kim çözecek? Sorusuna ‘birileri çözer herhalde’ demişlerdi. ‘Bilim insanları çözer’ demişlerdi. Kansere de çare bulacak, iklim krizine de. Ancak gerçek şu; raporlarda benim görüşüme göre geri dönüşümsüz noktaya ya vardık ya varacağız. Hep kullanmadığımız eşyalarımız olsun, her taraftan elektrik yakalım, tüketimimize yetişemeyen fabrikalar olsun. İşte biz buyuz… Dediler ki ‘daha fazla alın, kullanmasan da al, daha çok giy, göbek yapın şişmanlayın, yemediklerinizi atarken çekinmeyin’ denildi. Bunlar dünyaya bir karbon yükü. Denizin dengesi gitti. Yüzbinlerce kaybolan canlı türü var. Mahvettik dünyayı. Geri dönüşümde olup olmadığımızdan emin değilim. Daha az elektrik tüketelim, daha az araba kullanalım, toplu taşıma kullanalım dememizin anlamını anlıyoruz. Herkes bu gerçeği dünyaya söylemeli. Aşırı sıcak, kurak, su ve gıda bulmakta zorlandığımız, kapalı ortamlarda olan laboratuvar ortamlarında yetişen şeylerle mi yaşayacağız? Bu davranışa neden olan çağın insanı olmaktan utanıyorum. Bizi yönetenlerin çapsızlığının bir parçası içindeki çağda olmak istemezdim. ‘Çevremizi Nötr Karbon Yapacağız’ diye bir hedefimiz var. Zor diyorlar ama yeter ki yerine getirelim. Verilere baktığımızda her şeyin nereden geldiği belli. Yüzde 70 elektrik harcaması sorunu olduğunu ve en çok sanayide ciddi bir tüketim var. Teşvikler yapmamız lazım. Acil bir şekilde sağlamamız gerekiyor. Toplantı salonlarının dışında iklim krizi konusu ve yapılması gerekenlerle ilgili çalışmalar şart” diye belirtti.

UZUNOĞLU: TÜM İLÇELERİ KAPSAYACAK ÇALIŞMA İÇERİSİNE GİRECEĞİZ

SECAP çalışmalarının Türkiye’de yaygın değil olmadığını belirten İZ ENERJİ A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Uzunoğlu, “Şu anda İstanbul Enerji’nin yapmakta olduğu SECAP çalışmasının değerlendirmesinde paydaş olarak bulunuyoruz. İlk kez İZENERJİ, İstanbul Enerji ile SECAP çalışması yapıyor. Bursa, İstanbul, Bursa, Denizli ve Muğla gibi daha büyüteceğimiz iş birliği içindeyiz. Muğla ile olan iş birliğimizi daha da büyütüyoruz. Çok değerli bir güç birliği içinde. 3 hususa dikkat çekmek istiyorum. Şöyle; 1 tanesi yakında çıkmış olan İklim Kanunu’na bağlı olarak bir yönetmelik taslağı var. Bu taslak aslında şu anda zorunlu bir performans göstergesi olmayan SECAP'ın zorunlu bir gösterge haline getirir. Bu anlamda sorumluluk alanları büyüyecek artacak ve zorunluluk haline geleceği için tüm ilçeleri kapsayacak bir çalışma içerisine gireceğiz. 2’ncisi yine bu çalıştayda ele alınacak bir Enerji Üslubu teması var. Enerjinin temel bir insan hakkı olduğunu, maliyet açısından insanlar için zor olduğunu bildiğimiz için SECAP çalışmalarının Enerji Üslubu için önemli olduğunu biliyoruz. 3’üncüsü ise Ankara’da olacak yeni görüşme. Orada görünürlüğümüz için bu işte öncülük yapan kurumların biz sözü olacak. Bu çalıştayda ele alınacak” ifadelerini kullandı.

YALÇIN: SANAYİ TESİSİ KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETMEK ZORUNDA

Toplumun tüm katmanları ile bu çalışmalara katılması gerektiğinin altını çizen İstanbul Enerji A.Ş Genel Müdürü Yüksel Yalçın, “1775 yıllarda başlayan sanayi devriminden sonra imalatlar büyük sahalara açıldıktan ve motorun da yakıt teknolojisinin devreye girmesiyle büyük kapasiteyle enerji tüketimi yaratması, karayolu çalışmasının devreye girmesiyle iklim değişikliği büyük bir problem halinde geldi. Son 150 yılda endüstriyel çalışma nedeniyle içinden çıkılamaz bir halde geldi. Dünya iyi bir yere gitmiyor. Gıda, su ve enerji Türkiye’de yaşanan gerçek savaşların altındaki realite. ‘Kendi enerjisini, gıdasını ve suyunu üretecek olan bağımsızdır’ ilkesi için birlikte almamız gereken önlemler var. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediye iş birliği içinde. Başkanlık binası bizi bu hale getirmedi, hepimiz beraber bu hale getirdiysek beraber çözeceğiz. Sanayi çevresinin karbon emisyonuna ciddi etkisi var. Dolayısıyla İzmir’de bir sanayi tesisi kurarken kendi enerjisini kurmak zorunda olduğunu biliyoruz. Kendi enerjisini üretecek bina modeli artık kültürümüze işlemeli. Bu nedenle müteahhitler, mimarlar ve şehir plancıları bu işi yaparken göz önünde bulundurarak çalışması gerekiyor. İzmir deprem bölgesi. 6 Şubat depreminde enerjisiz kaldı. Tek bir ilçe bir depremde tamamen yıkılsaydı onun enerjisini karşılayacak mobil enerjilerimiz var mı? İzmir’in enerjisini kuracak bir güç yok. Enerji yatırımlarının önü açılmalı. Enerji büyük bir maliyet. Enerjisi kredisi yok. Bu böyle devam ettikçe enerji yokluğu devam eder. Ulusal politikalar bir yana, her ülke, her ilçe kendi enerjisini üretmeli. İzmir SECAP çalışmasını 2016’da başlattı. Avrupa Birliği kapsamında olan çalışma çalıştaylar ile devam ediyor. Doğru atık yapan şehirler olmadığı sürece çalışmalara devam edemeyiz” diye aktardı.

Kaynak : MERVE AĞRIÇ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.