Tugay’dan karbon nötr vurgusu: Yapmazsak kötünün kötüsünden bahsedeceğiz

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 44. Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, karbon emisyonunun nötr olmasını sağlamak amacıyla çalışılması gerektiğini vurguladı ve “Bunu yapmazsak kötünün kötüsünden bahsedeceğiz” dedi.

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tugay’dan karbon nötr vurgusu: Yapmazsak kötünün kötüsünden bahsedeceğiz haberinin görseli

HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN / Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 44’üncü Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, birliğe üye belediye başkanları ve akademisyenler katılım gösterdi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Tugay, “Sağlıklı Kentler Birliği, köklü hale gelmiş belediye birliklerinden biri. Kuruluşundan bu yana sürekli üye sayısını artırmakta ve faaliyetlerini artırmak için çabalamakta. Belediyelerimizin dayanışma içinde çalışmaları, yerel yönetimlerin birbirine destek olmaları açısından tüm birlikler çok önemli. Ama bence sağlıklı kentler birliğini özel bir yere koyan başka bir şey var. O da çalışmaların, içinde yaşadığımız çağın en ağır problemlerinden olan iklim krizi sorunu ve çevre sorunlarıyla ilgili konularla doğrudan ilişkili olması” dedi.

KENDİ HALİNE BIRAKAMAYACAĞIMIZ BİR KONU

Tugay, birliğin daha yoğun çalışması gerektiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Sağlıklı kentler birliğini o yüzden daha yoğun çalışmalar içinde olması gerektiği ve buna hem ülkenin hem dünyanın ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Faaliyetlerimizi görüyorsunuz, buluşmalarımıza katılan pek çok üyemiz var. Ancak şununla yüzleşmemiz lazım çok daha gazla çalışmamız lazım. Yapılabileceklerin ne kadarı yerel yönetimlerin görevi ya da yerel yönetimlerce yapılabilecek işler, acaba bunu belediyeler olarak bizler mi yapacağız yoksa merkezi hükümetten mi bir şeyler yapılmasını bekleyeceğiz? Dünyada genel görüş, iklim ve çevre konusunda en güçlü çalışmaları yerel yönetimlerin yapabileceği yönünde. Herkes gerçekten çok iyi niyetli ama iyi niyet bazen sorunun ağırlığını karşılamaya yetmiyor. Ne yapabiliriz sorusuna herkesin kafasında net bir planla yanıt vermesi gerekiyor. Yaşadıklarımıza bakınca bu sene Türkiye’nin yarısından fazlasında ciddi bir kuraklık yaşandı. Ciddi su problemleri yaşandı kriz şeklinde. Sonbaharla birlikte yağışların olmasını ve kış boyunca da devam edeceğini umuyoruz. Ama dün su konusunda bir panel yaptık, iyi temennilerle iyi dileklerle bu süreci geçiremeyeceğiz. Dün de söyledim, 2030 yılından itibaren Türkiye su fakiri ülkeler arasına giriyor. Çünkü her yıl bir önceki yıla göre ortalama yağış miktarı düşüyor ve bu bir tesadüf değil. Nedeninin iklim krizi olduğunu, bu konuyla ilgilenen bilgi sahibi olan herkes biliyor. Kendi haline bırakamayacağımız bir durum bu.”

BU İMKANSIZ DEĞİL

Ayrıca karbon emisyonunu nötr hale getirmenin önemine de değinen Tugay, şunları kaydetti: “Sıcak hava dalgaları ve kurak havaya bağlı orman yangınları gibi problemlerle kısa vadede baş etmek için bir şeyler yapılabileceği gerçek. Ancak esas problemin iklim krizine neden olan karbon emisyonunu durdurmak için çok net ve katı kararlar alınması gerektiğini de bilmemiz lazım. Bunu yapmazsak kötünün kötüsünden bahsedeceğiz. Tarımla uğraşan herkes biliyor ki gübreleme yapmazsak toprak verimi alınamıyor. Yüzde 88 çölleşme riski var diyoruz ama bu zaten kısmen gerçekleşmiş durumda. Bir tarafta yoksulluk pahalılık işsizlik önemli diyoruz ama bir tarafta bakınca da toprağından verim alamayan çiftçiler, çiftçilik yapmak istemeyen gençler, gıda enflasyonu, bunlardan doğan sağlıksızlık, sağlıksızlığın artmasına bağlı olarak artan sağlık hizmeti ihtiyacı… İçinde bulunduğumuz durumun ülkemize getirdiği mali yükü hesaplasak harcamalar zaten buraya gidiyor. İklim krizini durdurmak, karbon emisyonunu nötr hale getirmek temel prensip ve bu imkansız değil. Sadece önce bilinç ve sonra ne yapılması gerektiğine dair bir planla hareket edilmesi lazım. Ben bu dönem birlik başkanı görevin üstlenmiş olan bir arkadaşınız olarak bu konuyla ilgili durumlarınızı tekrar gözden geçirmeye ve daha etkili eylem planları yapmaya davet ediyorum. Şehirlerden düzenli olarak veri toplamak üzere bir sistem kurmaya çalışıyor arkadaşlarımız. Bu eğer çalışırsa verileri daha sağlıklı elde edebileceğiz ve buna yeni stratejiler üretebileceğiz. Birlik üyesi olarak bu çalışmalara ne kadar katkı sağlarsanız o kadar olumlu çalışma elde ederiz. Bize yakışan şey Türkiye olarak, böylesine özel topraklarda yaşayan insanlarız. Böylesine bir kültür mirasına sahip olan bir ülkenin şu anki dağınık hali kabul edilemez. Ortak bir duruşu olan bir kamu yönetim kitlesi olmak zorundayız. Bu anlamda ben birliğin üzerine düşen ne varsa bunu yapmaya hazır olduğumuzu söylemek isterim. Yeter ki istekli olalım.”

Kaynak : HABER MERKEZİ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.