- İzmir
- 10.03.2025 23:51
Katıldıkları söyleşide milli sporcular Ferhat Arıcan ve Mehmet Ayberk Koşak sporun beslenme düzeni oluşturduğunu belirtirken; Uzman Diyetisyen Mısra Aydın ise obezitenin Türkiye’de geldiği boyuta dikkat çekerek Türk erkeklerinin 3’te 1’nin 2030’a kadar obez olacağını söyledi.
Milli sporcuların deneyimlerini paylaştığı ve bir diyetisyenin beslenme önerilerinde bulunduğu “Sağlıklı Yaşam İçin Hareket Zamanı” adlı söyleşi Medicana International İzmir Hastanesi’nde gerçekleşti. Moderatörlük görevini Özde Koca’nın üstlendiği söyleşide Göztepe Spor Kulübü’nün milli jimnastikçileri olan Ferhat Arıcan ve Mehmet Ayberk Koşak’ın katılımcılar ile spor alanındaki deneyimlerini paylaşırken; Uzman Diyetisyen Mısra Aydın ise obezitenin giderek artan bir sorun olduğunu belirterek 2030 yılına kadar Türk erkeklerinin 3’te 1’inin obez olacağını söyledi.
Sporcu olarak ülkesine ödüller getirmenin yanında yeni nesiller yetiştirmek gibi bir misyonlarının da olduğunu altını çizen Arıcan, kendisinin jimnastik sporuna çok geç yaşta başladığını aktardı. Kendisini izleyen bir çocuğun jimanstiğe başlamasının kendisi için tüm madalyalardan daha önemli olduğunu belirten Arıcan, “Jimnastiğe hiçbir eğitim görmeden başladım 9-10 yaşında beden eğitimi öğretmenimiz beni ellerimin üzerinde görünce jimnastik serüvenim başladı tabi ki o yaşlarda başlamak dezavantajdı. Motorik becerilerimiz daha erken bir dönemde başlar ama hırsım sayesinde çok çalışarak bu eksikliği kapatmış oldum. Ülkemi temsil etmek büyük bir gurur benim için. İlkleri başarmak da çok önemli ilk kez olimpiyata gittim, madalya kazandım. Bizim artık başarıların yanında daha farklı bir misyonumuz var geleceğin aydınlık nesillerine Ayberk gibi yetenekli gençlere rol model olabilmek. Hem Göztepe’nin içindeki sporculara hem ‘Ferhat Abi’ oluyorum hem yönetici oluyorum. Olimpiyattan döndükten sonra bir çocuk bana Ferhat Abi seni izledim jimnastiğe başladım dedi bu benim için tüm madalyalardan daha önemli. Sağlıkta bunun başında geliyor küçük yaşta spora başlarsak hem bu hayatımızın bir parçası oluyor hem de sağlığımıza destek oluyor” ifadelerini aktardı.
Sporcu insanların normal bir insandan farklı rutinler yaşadığını aktaran Arıcan, çok fazla antrenman yaptıkları için beslenmede karbonhidrat ve protein dengesine özen gösterdiklerini açıkladı. Antrenmandan en az 1 buçuk saat önce kahvaltı edecek şekilde uyandıklarını dile getiren Arıcan, “Çok küçük yaşlarda başlıyoruz jimnastikçiler olarak spora. Biz küçük yaşta spora başlayınca beslenme anlamında da düzene girmiş olduk. Sporcuların kendi rutinleri normal kişiden çok farklı oluyor. Günde 6 saat antrenman yapıyoruz o yüzden bizim karbonhidrat ve protein dengemiz çok önemli. Bizim uyku saatimiz bile bellidir. O yüzden sporculuğun dengeli beslenme ile ilgili büyük etkisi olduğunu düşünüyorum biz hem doğru hem dengeli beslenmeyi biliyoruz beslenme uzmanlarıyla birlikte beslenme programları ayarlıyoruz. Onların verdiği programlarla doğru bir şekilde beslenme programlarımızı antrenmanlarımızla uyarlıyoruz. Yaklaşık 7-8 saatlik uyku düzenimiz var sabah antrenman saatine göre kalkıyoruz. Sabah antrenmanından önce 1 buçuk saat öncesinde kahvaltı yapıyoruz ki antrenman sırasında rahatsızlık hissetmemek için” diye konuştu.
Kaliteli beslenmenin sporda başarıyı getiren bir etken olduğuna dikkat çeken Koşak, beslenme konusunda bir denge oluşturulması gerektiğini söyledi. Hazır paketli gıdalardan mümkün olduğunca kaçındığını dile getiren Koşak, “Halkımız tarafından destek görmek bizi motive ediyor. Gelecek hedeflerim arasında kaptanımın takım arkadaşlarımın bize devrettiği bayrağı ileri taşımak var. Ben 4 yaşında başladım jimnastiğie 20 senedir uğraşıyorum. Artistik jimnastik ne kadar bireysel bir oyun olsa da takım olarak da yarışıyoruz. Hayatınızda çok şey paylaştığınız insanlarla bir şey başarmak en önemlisi oluyor. 2022’de Münih’te Avrupa üçüncüsü olmak en büyük gururumdu. İyi çalışma iyi beslenme ve iyi dinlenme sporda başarının temelini oluşturur. Her birey için önemlidir beslenme ben bunu yakıta benzetiyorum. Ne kadar kaliteli beslenirseniz o kadar başarılı olursunuz. Hazır ve paketli gıdalardan kaçınıyorum. Su insanın hayat kalitesini tamamen değiştiren bir şey. Buna bir yerden başlamak lazım. Şunu kesin yemem şunu yapmama dememek gibi kesin olmamak lazım. Kendinize bir denge kurmak en önemlisi. Yarışma zamanları sabah beslenmemiz değişiyor bazı yarışmalar 11’de başladığı için kendimizi 1 hafta öncesinde bu düzene alıştırmaya başlıyoruz” dedi.
Kilo verme aşamasında kişiye özel beslenme programlarının oluşturulmasını öneren Aydın, kilo verme sürecinin sporla desteklenmesi gerektiğini belirtti. Beslenme ve sporda öncelik devamlılığı sağlamak olduğunun altını çizen Aydın konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Türkiye’deki obezite oranı dünyada 17’imci sıradayız Türk erkeklerinin 3’te birinin 2030 yılına kadar obez olacağı tahmin ediliyor. Obeziteye bağlı ölüm oranlarında da dünya ortalamasının yaklaşık iki katı. Sporcuların söylemlerine katılıyorum beslenme uzman eşliğinde kişiye özel ayarlanmalı. Günlük yaşam temposuna uygun olmalı. Tek tip beslenme kişinin kan değerlerine uygun olmayabilir. Bu şekilde kalori açığı yakalanarak kilo kaybı yakalanabiliyor ama bu sağlıklı olmuyor. Kırmızı et kadar balığa da sofralarda yer verilmeli. Kurubaklagillere yer verilmeli her besin grubu her öğünde masada olmalı. Öğün atlama yapılmamalı. Kişiye göre günde 2-3 beslenme ayarlayabiliyoruz. Pişirme yöntemlerinde yağ seçenekleri çok önemli zeytin yağını öneriyoruz. Dışarda yemek yendiği zaman bunlar atlanabiliyor. Ancak günümüz dünyasında dışarda yemek kaçınılmaz en azından paketli ürün alırken etiketler iyi okunmalı. Özellikle kilo verme sürecinde yüzme, koşu, bisiklet, aerobik gibi egzersizler öneriyoruz. Kilo verme süreci biten kişilere de vücut şekle girsin isteniyorsa fitness ve pilates gibi sporlar öneriyoruz. Beslenmede de sporda da önceliğimiz sürdürülebilir olmak, devamlılığını sağlamak. Yetişkinler için 7-8 saat uyku öneriliyor. Uyku az alındığında bu kişiyi yeme içmeye yönlendirebiliyor.”