Vaatler yalan yoksulluk gerçek dediler: KESK ‘bordrolarını’ yaktı

KESK İzmir Şubeler Platformu, TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon rakamının çok altında kalan memur ve memur emeklileri zam oranına karşı isyan bayrağı açtı. Sendika üyeleri, ‘yoksulluk sınırı altında kalan bordrolarını’ yakarak ‘sefalet ücretini’ protesto etti


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2024 19:05
  • Güncelleme Tarihi : 15.01.2024 16:07
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Vaatler yalan yoksulluk gerçek dediler: KESK ‘bordrolarını’ yaktı

Türkiye'de milyonlarca vatandaş son yıllarda artarak devam eden ekonomik buhranın faturasını öderken artan enflasyon ve enflasyon oranını karşılamayan maaş zamları nedeniyle açlık sınırının altında yaşam sürüyor.

Son olarak TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 64,77 açıklarken memur ve memur zam oranı da açıklanan enflasyon rakamının çok altında kaldı.

Açıklanan zam oranı muhalefet, memur ve memur emeklileri tarafından tepkiyle karşılanırken KESK İzmir Şubeler Platformu bugün maaş zamlarına ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Emekliler ve çalışanlar enflasyonu karşılamayan zamlar karşısında ‘yoksulluk sınır altında kalan’ bordrolarını yakarak verilen zammı protesto ettiler.

Açıklamayı, KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bülent Karakaş yaptı.

İKTİDAR HEPİMİZLE DALGA GEÇİYOR

2021 yılından itibaren ENAG ve TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını kıyaslayan Karakaş, TÜİK’in gerçek enflasyondan düşük enflasyon rakamı açıklayarak milyonları açlığa mahkum ettiğini belirterek “Zam yağmuru ile başlayan ve bu yağmurun her ay şiddetlenerek kasırgaya dönüştüğü zorlu bir yılı geride bıraktık. Ülkeyi yönetenler ‘işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atsa da ücretlerimizin ve maaşlarımızın hızla buharlaştığı bir süreci yaşamaya devam ediyoruz.  Çünkü bu ülkede yıllardır maaşlarımız, ücretlerimiz TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyona göre artırılıyor. TÜİK ise açıkladığı rakamlarla bizim çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız enflasyonun en az yarısını bir kara delik gibi yutuyor.  Her yıl aynı oyun sahneleniyor. Sadece son üç yıl üzerinden baktığımızda bile maaşlarımızın-ücretlerimizin nasıl kadük bırakıldığını görüyoruz. Yıl 2023… Hükümet bir önceki Orta Vadeli Programda (OVP) yüzde 8 olan enflasyon hedefini önce yüzde 24,9’a çıkardı. Yılın daha ilk birkaç ayında bu hedefin tutmayacağı anlaşılınca hedef iki kattan fazla arttırılarak Temmuz’da yüzde 58’e çıkarıldı. Bunun da tutmayacağı görülünce enflasyon hedefi bu kez 6 Eylül 2023 tarihinde açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) yüzde 65’e çıkarıldı. ENAG ise 2023 yılında enflasyonun TÜİK rakamını ikiye katlayarak yüzde 127 arttığını açıkladı. Tüm bunlara rağmen iktidar sözcüleri 3 Ocak’ta açıklanan verilerden sonra hiç sıkılmadan ‘yıllık enflasyon yüzde 64,77 oldu. Yıllık enflasyon hedeflediğimizin altında kaldı’ diyebiliyor. İktidar yılın başından itibaren enflasyon hedefini kademe kademe 2,5 kat artırıp, yılın sonunda bu hedefin 0,23 puan altında kaldık diyerek hepimizle dalga geçiyor” dedi.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALACAK

Memur ve memur emeklilerine yapılan zamların insanca bir hayat için yetersiz olduğunu belirten Karakaş, “2024 yılına girdik. Zam yağmuru temel tüketim maddelerinden, gıda ürünlerine, akaryakıt ürünlerinden tekel ürünlerine kadar iğneden ipliğe sürüyor. Bu koşularda Ocak 2024 itibari ile altı aylık enflasyon farkı yüzde 29,78 artı toplu sözleşme artışı yüzde 15 ile maaşlarımızın toplamda yüzde 49,25 artacak olması büyük bir müjde gibi sunuluyor. Oysa bu ‘müjde’ koskoca bir yalandan ibarettir.  Çünkü ücretlerde enflasyon oranında artış demek dünyanın her yerinde sıfır zam demektir. Yaşanan gerçek hayat pahalılığının suni TÜİK rakamları ile yarı yarıya düşük gösterildiği Türkiye’de ise bunun anlamı emekçilerin cebinden çalmaya devam etmek demektir. Nitekim bugün aldığımız maaşlar,  elimizdeki bordrolar yıllardır sürdürülen bu soygun düzenini ispatlamaktadır.  Buna göre; eşi çalışmayan, 2 çocuklu, en düşük kamu emekçisi maaşı eş ve çocuk yardımı dahil 32 bin 835 lirada, ortalama kamu emekçisi maaşı ise yine eş ve çocuk yardımı dahil 35 bin lirada kalmıştır. Üstelik 2023 yılı temmuz ayında geçilen ‘yeni maaş rejimi’ ile bu tutarların 12 bin lirası ‘ilave seyyanen ödenek’ ortalama 5 bin lirası ise ‘ek ödeme’ adı altında taban aylığa yansıtılmayacak tutarlardır. Kısacası cebimize giren maaşın yarısı emekli aylığımıza yansıtılmayacaktır. Mevcutta 7 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığının ne kadar artacağı ise hala belirsizdir.  Eğer altı aylık enflasyon olan yüzde 37,6 artışı uygulanırsa en düşük emekli aylığı 10 bin 320 liraya çıkacaktır. Bu nedenle geçtiğimiz yıl ilave seyyanen ödenekten de yararlandırılmadığı için sefalete itilen milyonlarca emekli bu rakama refah payı eklenmesini bekliyor. Ama yüzde 10 refah payı dahi eklense en düşük emekli maaşı 11 bin lirayla açlık sınırının da asgari ücretin de altında kalacaktır” diye konuştu.

‘REFAH PAYI’ ALDATMACALARINA KANMAYALIM

Son olarak  “Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil, hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz” diyen Karakaş, taleplerini sıralayarak şunları söyledi; “Öncelikle tüm kamu emekçilerine bugün için brüt 12 bin 147 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin taban aylık katsayısına dâhil edilmesini istiyoruz.  Ardından en düşük kamu emekçisi maaşının eş, çocuk, kira ve ulaşım gibi yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Ekonomik büyümeden hakkımıza düşen refah payının verilmesi için düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. En düşük emekli aylığının net 18 bin 700 liraya çıkarılmasını istiyoruz. Ücret gelirlerine uygulanan vergi oranı olarak sabitlenmeli ve temel tüketim maddelerine uygulanan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Emekçilerin yol ücretleri karşılanmalı ve öğlen yemekleri ücretsiz verilmelidir. Bütün kamu emekçilerine hayat pahalılığı tazminatı verilmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır. Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz.  Gelin yıllardır tekrarlanan bizi her geçen gün daha sefalete iten bu oyuna artık dur diyelim. Ne TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına ne iktidarın ‘refah payı’ aldatmacalarına kanmayalım. Yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim.”

Haber Merkezi