- İzmir
- 08.05.2025 15:49
24. Uluslararası İşletmecilik Kongresi’nin açılış oturumunda konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, “Önümüzdeki dönemde üçüncü bir kutup mu olur yoksa tek kutup Doğu mu olur bilemem, ona göre ekonomik ilişkilerimizi düzenlememiz gerekiyor” dedi.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) ve Yaşar Üniversitesi iş birliğinde 24. Uluslararası İşletmecilik Kongresi’nin açılış oturumu düzenlendi. İzmir İktisat Kongre Merkezi’ndeki program, İzmir Valisi Süleyman Elban, CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, AK Parti İzmir Milletvekili Muharrem Kasapoğlu, ilçe belediye başkanları, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, akademisyenler, dernek üyeleri ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Program kapsamında açıklamalarda bulunan Vali Elban, “Bizler bugün de dahil olmak üzere bugüne kadar Batı dünyasıyla ilgili tanımlama yaparken bu tanımın içerdiği kavramlarda biri de gelişmişlik kavramı. Biz Batı dünyası dediğimizde bilimde sanayide teknolojide ileriye gitmiş, dünyayı yukarıya çeken uygarlık olarak kabul ediyorduk” dedi.
Elban, konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
“Bugün itibariyle batının yanına Doğu da ortak oldu. Batı neredeyse Doğu’yla olan rekabeti kaybetme noktasında geldi. Doğu’daki baş döndürücü gelişmeyle birlikte dünya ekonomik anlamda iki kutuplu hale geldi. Dolayısıyla işletmeciliğin ana konularından içerisinde yer alan rekabet karamı hepsinden öne çıkmaya başladı. Daha önce neredeyse birçok konu batı dünyasının tekelindeydi. Artık hiçbir şey kimsenin tekelinde olmamaya başladı. Önümüzdeki dönemde üçüncü bir kutup mu olur yoksa tek kutup Doğu mu olur bilemem ama diğer ülkelerde de ciddi anlamda gelişmeler olacağı kesin. Bu yüzden biz konumumuzu bu anlamda doğru seçmemiz ve ona göre ekonomik ilişkilerimizi düzenlememiz gerekiyor. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle jeopolitik riskimiz yüksek. Dünyada çıkan krizler sürekli üretimi, rekabeti ve ülkelerin ekonomik gelişmesini doğrudan etkiliyor. Bunun birçoğu da ekonomik rekabet nedeniyle çıkan krizler. Bir günde ham maddeye ulaşamadığınızı, enerji planlamalarınız alt üst olduğun görüyorsunuz. Rekabet sadece teknoloji anlamında değil bu düzen anlamında da devam ediyor. Biz ilk üç sanayi devriminde dünyayla rekabet edemedik. 4’üncü sanayi devriminde hızlı hareket edersek dünyayı yakalayabiliriz. Bunun için de dijitalleşmeyi takip etmeliyiz. Toplum doğrudan 5.0’a geçmiş ve tüketiciye sen bilmiyorsun, böyle tüketmen lazım ı dayatmış durumda. Dolaysıyla çok hızlı şekilde 4.0’ı yakalayıp geçip toplum 5.0’ı yakalamamız lazım. Bu anlamda işletmelerdeki o 4 unsur da rekabet konusunun en öne çıktığını vurgulamak istiyorum. Dolayısıyla burada yapılacak panellerde işletmecilik alanındaki teni konular ele alınacak.”
CHP’li Özlale ise programdaki açıklamasında, üniversiteler ve sanayi dünyası arasındaki iş birliğine vurgu yaptı. Özlale, şöyle konuştu:
“İkinci sanayi devrimini kaçırdığımız için imparatorluğun yıkılışı kaçınılmaz olmuştu. Biz burada iktisat kongresini yaptık ve bunun çok temel bir sebebi vardı. Ekonomik bağımsızlık olmadan milli bağımsızlık mümkün değildi. Ondan sonra 3’üncü sanayi devrimini kaçırdık şimdi sırada 4’üncü var. O çok daha yıkışı. Vasata tahammül yok. Bir örnek vermek isterim. Dün buraya gelirken bir yapay zeka programına yarın bir konuşma yapacağım, bana yeni dönemin işlerini oluşturur musun dedim. Bana bir görsel hazırladı, iki dakika sürdü. Bundan beş ya da altı sene önce bunu bir grafiker bir haftada yapabilirdi. Bu teknoloji daha iki yaşında. Bu yüzden üniversite sanayi iş birliğini sağlamamız gerekiyor. Bugün yeni bir dönemde üniversitelerin farklı bir işleve ulaşması gerektiği bir dönemdeyiz. Müfredatımızın çağın gerisinde olması kaçınılmaz. Bu yüzden üniversite sanayi iş birliği devreye girmeli. Aklıma iki model geriyor. Biri, üniversite sanayi iş birliği beceri politikasına eğilmeli. Artık üniversite girişlerinin kimlikle olmaması gerektiğini, herkesin kampüse girip o becerileri edinmesi gerektiğini düşünüyorum. Üniversiteleri başka bir solukla yeniden tasarlamamız lazım. Yaşam beklentisi 80’e kadar çıkmış tüm vatandaş Türkiye’nin eğitim politikasından daha da kötü bir politikası var o da beceri politikası. Bu yıkıcılığı azaltmamız için kampüsü ve becerileri herkese salmamız lazım. İkinci yol ise girişimcilik. Yeni işleri ve kaliteli işleri yeni şirketler yaratıyor. Bizim aynı zamanda üniversiteleri girişimcilik merkezine çevirmemiz lazım. Çok yıkıcı bir sanayi devriminin ortasındayız. Bu bence siyaset üstü bir mesele. Bu becerileri herkese kazandırmamız için üniversite ve sanayi iş birliğinin her zamankinden önemli olduğunu düşünüyorum.”
AK Partili Kasapoğlu da İzmir’in üretim ve teknoloji anlamında bir dünya markası olduğunu belirtti. Söz konusu panelin önemine değinen Kasapoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“Kongre hakikaten hem stratejik önemi itibariyle hem de şehrimiz açısından bizleri heyecanlandıran bir çalışma. Marmara Üniversitesi’ndeki işletme bölümü öğrenciliğimden itibaren hem iş birliğim hem gönül bağım devam etti. Bu güzel çalışmanın hem işletmecilik camiası açısından hayırlı olmasını diliyorum. Bu tür etkinlikler bilginin paylaşıldığı ve deneyimlerin etkileşim aldığı bir çalışma. Uluslararası olması dolayısıyla da kültürler arası etkiletişimin güçlendiği bir alan. Değişimin her zamankinden hızlı şekil aldığı bir çağda yaşıyoruz. Tabii hem akademi camiasından hem de iş dünyası açısından iş birliğinin bugün bu şekilde var olması bizleri mutlu kılıyor. İşletmecilik disiplini sadece akademik camiayı ilgilendiren bir disiplin değil. Hayatın her alanında olan bir olgu. O yüzden sadece akademi camiasından değil reel sektör açısından da bu disiplin çok önemli. Bu yüzden hem iş birliği hem bilgi paylaşımı önemini artırıyor. Farklı ülkelerden gelen akademisyenler, iş insanları bu anlamda çok özel bir önem arz ediyor. Burada yapılan sunumlar inanıyorum ki bu disiplinin küresel ölçekte gelişmesi açısından güçlü bir rol oynayacak. Tüm dünyayı kapsayan bir kongre. Bu süreçte emeği olan herkese teşekkür ediyorum. İzmir üreten bir şehir. Yalnızca ülkemizle ilgili bir üretim değil. İzmir bir dünya markası. Bugüne kadar öncü olmuş, üretmiş ve çığır açmış bir şehir. İzmir’in bu kongreye ev sahipliği yapıyor olması ve iş dünyasıyla iş birliği sadece sembolik bir iş birliği değil. Genelde iş dünyası sponsor olur ama burada yeni bir başlangıç var. İş dünyası tecrübesini ortaya koyuyor. Reel iş birliklerinin artması açısından bu bir başlangıç ve inanıyorum ki bunun İzmir’de katlanarak artması çok mümkün. Yarınlarımız adına umut doluyuz.”
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, “Yaşar Üniversitesi ile ev sahipliği yaptığımız bu kongrenin güçlü bir bilim kurulu, sistematik işleyen bir yapısı ve bildirilerin bilimsel altyapısı olduğundan hareketle içeriğe dair çok fazla söz söylemeyi doğru bulmuyorum ancak bu kongrede girişimcilik, bilişim, iş analitiği, dijitalleşme, kalite yönetimi, sürdürülebilirlik gibi temel kavramlar üzerinden tebliğler ve konuşmalar dinleyeceğiz. Panellerde girişimciliği konuşurken, döngüsel ekonomiyi masaya yatırırken, finansmana erişimi, dijital dönüşümü tartışırken iş dünyasının bu konulara yaklaşımını, beklentilerini, ihtiyaçlarını da elimizden geldiğinde siz hocalarımıza da aktarmaya çalışacağız” açıklamasında bulundu.
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise şunları kaydetti:
“Biz İzmir Üniversiteleri Platformu olarak beraber çalışıyoruz. Hem merkezi hem yerel yönetimle çalışıyoruz. STK’larla omuz omuza çalışıyoruz. İşletmecilik kongresinde bir farklılık, işletme disiplini ilke olarak zaten sektörle iç içe durmak zorunda. Biz her sene bir üniversitenin düzenleyeceği kongre, akademik düzeyi de yüksek bir organizasyonda çalıştık. 116 – 117 başvuru geldi Türkiye’den ve yurt dışından, kör hakemlik sürecine tabi tutuldu. İşin akademik tarafında güzel bir iş çıktı. Sektörle ilgili düzenlediğimiz 4 panelimiz var. Ağırlıkla özel sektörün üst düzey yöneticileriyle beraber olma fırsatını bulabileceğimiz paneller oldu. Kongremizde ayrıca atölye çalışmalarımız da olacak.”