- İzmir
- 21.11.2025 14:37
Yıldır, Metropolis’ten zeytinlikleri koruma çağrısı yaptı
Torbalı’da düzenlenen 2025-2026 zeytin ve zeytinyağı açılış töreninde konuşan Yıldır, zeytin yasası kapsamında öne çıkan madencilik ve enerji yatırımlarına karşın, alternatif bir çözüm yoksa mevcut zeytinliklerin korunmasının herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
KEMAL ÖZKURT - İzmir Ticaret Borsası ile Torbalı Belediyesi iş birliğiyle Metropolis Antik Kenti’nde bugün 2025-2026 sezonu zeytin ve zeytinyağı açılış töreni düzenlendi. Sektör temsilcileri, üreticiler ve yerel yönetimlerin katıldığı programda zeytinyağında markalaşma, sektördeki son gelişmeler ve Avrupa Birliği projeleri ele alındı. Etkinlik kapsamında zeytin hasadı gerçekleştirildi, zeytinyağı tadım etkinliği yapıldı ve davetliler Metropolis Antik Kenti’nde kısa bir geziye katıldı. Programa İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun katılım gösterdi. Programın açılışonda konuşan Levent Yıldır, zeytinliklerin madencilik ve enerji yatırımları nedeniyle baskı altında olduğunu söyleyerek “Elbette ihtiyaçlar olabilir ama doğayı yok ederek bunları karşılayamayız. Eğer tahribat varsa mutlaka alternatif bir çözüm sunulmalıdır. Böyle bir seçenek yoksa mevcut zeytinlikleri korumak bizim sorumluluğumuzdur” diye belirtti.

ENERJİ YATIRIMLARI ZEYTİNLİKLERİ TEHDİT EDİYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, zeytinliklerin korunmasına ilişkin tartışmalara dikkat çekerek, madencilik ve enerji yatırımlarının zeytin alanlarını tehdit ettiğini ifade etti. Yıldır, “Zeytin yasası kapsamında madencilik ve enerji yatırımları öne çıkıyor. Bu da ‘zeytin ağaçlarımız önemsenmiyor mu?’ algısı yaratıyor. Elbette ihtiyaçlar olabilir ama doğayı yok ederek bunları karşılayamayız. Eğer tahribat varsa mutlaka alternatif bir çözüm sunulmalıdır. Böyle bir seçenek yoksa mevcut zeytinlikleri korumak bizim sorumluluğumuzdur. Bu konuda belediye olarak, belediyeler olarak ve parti olarak çok net bir duruşumuz var. Onlar bizden önce vardı, bizden sonra da var olmaları gerekiyor. Zeytinlikleri korumak kendi geleceğimizi korumaktır. Bu konuda duyarlı olduğunuzu biliyorum ancak bu duyarlılığı daha da artırmamız gerektiğini düşünüyorum. Doğayı korumak, onu sürdürülebilir hale getirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin görevi" diye konuştu.

TORBALI ÜRETİMDE BÜYÜYOR
Torbalı’nın son yıllarda üst üste vergi rekorları kırdığını hatırlarlatan Başkan Demir, 2024 yılında İzmir’in yüzde 44’lük vergi yükünü ilçenin karşıladığını söyledi. Demir, İzmir genelindeki 771 milyar liralık tahakkukun 683 milyarının tahsil edildiğini, Torbalı’da ise 303 milyarlık tahakkukun 301 milyar olarak gerçekleştiğini belirtti. İlçenin yalnızca sanayide değil, tarımda da güçlü bir merkez olduğunu vurgulayan Demir, Ege Bölgesi’ndeki sebze ve meyvenin yüzde 17’sinin Torbalı’da üretildiğini ifade etti. Metropolis Antik Kenti’nin turizm potansiyeline de işaret eden Demir “Torbalı’da ekmek var, un var, her şey var. Bu işlenmemiş elması doğru işleyip Torbalı’yı marka kentler arasına taşıyacağız” dedi.

TORBALI’YA İTTM ÇAĞRISI
Markalaşmanın, doğru budama ve gübreleme tekniklerinin, bilimsel üretim modellerinin önemine dikkat çeken Demir, İtalya ve İspanya’nın pazarlama stratejileriyle öne çıktığını belirtti. Avrupa’da kişi başı 20 litre zeytinyağı tüketildiğini anımsatan Demir “Bizim ürettiğimiz zeytinyağı Türkiye’de hak ettiği değeri bulmuyor. Bu tabloyu değiştirmek için üreticimizle birlikte çalışacağız” diye konuştu. Demir, Tarım Teknoloji Merkezi’nin Torbalı’da kurulması çağrısı yaparak “Ben üzerime ne düşüyorsa yapmaya hazırım. Sizlerden de aynı desteği bekliyorum” ifadelerini kullandı.

YENİ SEZONU AVANTAJA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ
Sektörün gelişme potansiyeli ne kadar yüksekse, çözüm bekleyen yapısal meseleler de bir o kadar fazla olacağına dikkat çeken Kestelli, "Tağşiş ve merdiven altı üretim hem tüketici sağlığını hem de dürüst üreticiyi zedelemeye maalesef devam ediyor. Depolama altyapısının yetersizliği kalite kaybına ve ekonomik zarara neden oluyor. Bu noktada lisanslı depoculuğa geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Markalı ihracat oranının düşük kalması ise dünya pazarında gerçek potansiyelimize ulaşmamızı engelliyor. Artık biliyoruz ki iklim değişikliği verimi ve kaliteyi tehdit eden en kritik unsur. Bunun için kültürel uygulamalar ve adaptasyon modelleri geliştirilmeli ve desteklenmeli. Sürdürülebilirlik, teknoloji, kalite ve markalaşma merkezli bir dönüşümü hep birlikte gerçekleştirmeliyiz. Yeni sezon, Türkiye için hem bir sınav hem de bir fırsat dönemidir. Dünya arzındaki daralma, doğru stratejilerle Türkiye için ciddi avantajlara dönüşebilir" diye konuştu.

Kaynak : HABER MERKEZİ