“Amacımız çocuklara tiyatroyu aşılamak”

Gazi İlkokulu’nda her hafta sonu minik sanatseverlerle dünya klasiklerini buluşturan Tiyatro Elma’yı, ekibin içinde yer alan Tiyatrocu Ferhat Lüleci ile konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 22.03.2016 09:38
  • Güncelleme Tarihi : 22.03.2016 09:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Amacımız çocuklara tiyatroyu aşılamak” haberinin görseli

EMİRCAN IŞILDAK

Tiyatro Elma, her hafta sonu minik sanatseverlerle Gazi Ortaokulu Tiyatro Sahnesi’nde buluşuyor. Çocuklar için en sevilen kitaplar ve kahramanları sahnede canlanıyor. Örneğin, masalda bir terslik olduğunu anlayan ve işe koyulan Keloğlan’ın maceralarını ‘Keloğlan ve Masal Hırsızı’ oyununda, sürekli Jerry’nin başına açtığı dertlerle uğraşan Tom’u ‘Tom ve Jerry Sıkı Dostlar’da, yedi küçük dostun her şeyini paylaştığı bir dünyayı gösteren ‘Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’de, sıkı dostlukların zor zamanlarda ortaya çıktığını anlatmak için ‘Bremen Mızıkacıları’nda, çocuklara farklı bir yorum ve bakış açısı getiriyor. Tiyatro Elma sadece çocuklara özel oyunlar hazırlamıyor, ailelerin beraberce izlediği ve gülmekten kırıldıkları ‘Aile Komedileri’ de ortaya çıkarıyor. Biz de Tiyatro Elma ekibinden Tiyatrocu Ferhat Lüleci ile tiyatro ve çocuklar üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Lüleci, organizasyona nasıl başladıkları ve çocuklarla tiyatro ilişkisi hakkında bilgi verdi.

“TİYATRO BİR BAĞIMLILIK”

Lüleci, lise yıllarından bu yana tiyatroya bağlı olduğunu vurguladı. Son 4 yıldır da Tiyatro Elma ekibinde görev aldığını söyleyen Lüleci, “9 yıldır İzmir'de yaşıyorum. Öğrenciliğim ise henüz bitmiş değil. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde eğitimime devam ediyorum. Akademik eğitimimin yanında sanatla da yakından ilgileniyorum. Bu anlamda beni en çok keyiflendiren şeyin tiyatro olduğunu söyleyebilirim. Çünkü lise yıllarımdan bu yana tiyatroyla ilgileniyorum. Tiyatro ile bir defa bile buluşmanız, onun bağımlısı olmanıza yetiyor. Benim hayatımın büyük bir bölümünü tiyatro oluşturuyor. Yaptığım bu işten de keyif aldıkça kendimi geliştirmeye özen gösteriyorum. Bu yüzden çeşitli kurumlardan ve eğitmenlerden eğitimler aldım. Çeşitli zaman ve yerlerde de workshoplara katıldım. İzmir'de de bu doğrultuda farklı birçok tiyatro grubunda çalıştıktan sonra Tiyatro Elma’ya katıldım. 4 yıldır da Tiyatro Elma kadrosundayım” ifadelerini kullandı.

EKİP DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ’NDEN

Tiyatro Elma’nın kuruluşu hakkında da bilgi veren Lüleci, “Tiyatro Elma’nın kuruluş fikirleri, 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nde atıldı diyebilirim. Buca Eğitim Fakültesi Tiyatro Topluluğu'nda bir araya gelmiş bir grup üyenin girişimleriyle hayata geçti. Çocuk tiyatrosu üzerine çalışmalar yapıp, dünya çocuk klasiklerini tiyatroya uyarlayıp sahneleme fikriyle yola koyuldu. Geldiğimiz noktada da birçok önemli klasikleri, masalları ve hikayeleri sahneye taşıma çabasıyla devam ediyor” şeklinde konuştu. Ekip üyelerinin yine aynı tiyatro topluluğundan seçildiğini söyleyen Lüleci, “Kadromuzda 12 oyuncu var. Tiyatro Elma olarak beraber çalıştığımız arkadaşlarımızı ve diğer çalışanlarımızı öncelikli olarak Buca Eğitim Fakültesi Tiyatro Topluluğu’ndan seçiyoruz” dedi.

ÇİZGİ FİLMLER DE SAHNELENİYOR

Sahneledikleri eserlerin ağırlıklı olarak çocuk klasikleri olduğunu söyleyen Lüleci, bunların yanı sıra çok bilindik çizgi film kahramanlarını da çocuklarla buluşturduklarını vurgulayarak, “Biz ağırlıklı olarak çocuk klasiklerini minik sanatseverlerle buluşturmaya gayret ediyoruz. Ancak bunların dışında, özgün oyunlarımız da bulunuyor. Onları da sahneliyoruz. Aynı zamanda bizim çocukluğumuzdaki çizgi film kahramanları da bazen sahnemizde yer buluyor. Temel Reis, Tom ve Jerry, Bucks Bunny gibi fenomen haline gelmiş çizgi filmleri de yeni nesil çocuklarımıza gösteriyoruz” dedi.

“AMACIMIZ ÇOCUKLARA TİYATROYU ÖĞRETMEK”

Genel olarak çocuk tiyatrosu kültürünün ülkemizdeki durumunu özetleyen Lüleci, bu anlamda eksiklikler olduğunu ifade ederek, “İşimizi yaparken birçok yerden ilham alıyoruz. Sanatla uğraştığımız için her zaman kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yerimizde saymamız bizi geri götürebilen bir şey. Bu doğrultuda örnek aldığımız, çalışmalarını takip ettiğimiz farklı çocuk tiyatroları var. Özellikle İtalya ve Azerbaycan tiyatroları içerisinde çocuk tiyatrosunu gerçek anlamda eksiksiz yapan gruplar var. Ülkemizde çocuk tiyatrosu yetişkin tiyatrosu kadar gelişme gösterememiş durumda, çocuklar için yapılanlar daha önemsenmeyen kolay görülen çalışmalar olarak düşünülüyor. Ancak çocuk tiyatrosu da en az yetişkin tiyatrosu kadar üzerine düşünülen ve çaba isteyen bir alandır. Bizlerin amacı ise her zaman çocuk tiyatrosunu sihirbazlık gibi palyaço gibi sirk gösterilerinden çıkartıp, gerçek anlamda çocuklara bir tiyatro sunmak ve tiyatroyu öğretebilmek” değerlendirmesini yaptı.

“ÇOCUKLAR HEM KEYİFLİ HEM ZOR”

Çocuklarla bir arada olmanın keyifli ve zor yanları olduğunu belirten Lüleci, “Sanırım yaptığımız işin en keyifli ve en zor kısmı da çocuklara hitap etmek. Çocuklar sürekli dinledikleri hikayeleri ve hikaye kahramanlarını canlı olarak sahnede görünce ilgileri daha da artıyor. Tabi ki yine de dikkat etmemiz gereken birçok ayrıntı var. Mesela Kırmızı Başlıklı Kız hikayesinde, kurt anneanneyi ve kırmızı başlıklı kızı yememeli, ya da Hansel ve Gretel masalında cadı fırında yanmamalı gibi detaylara özen göstermek durumundayız. Bunları hikayenin kurgusunu bozmadan sahneye uyarlamak ve çocukların algısında kırılma yaratmadan vermek çok zor bir iş. Tüm bunların yanında küçük yaştaki seyircilerimiz yetişkin seyirciye göre daha tehlikeli olabiliyor, çünkü her an bir sürprizle karşılaşabiliyoruz. Sahneye gelip oyuna dahil olan, kötü karakterlere müdahale edip iyi karakteri kurtarmaya çalışan bir çok seyircilerimiz oldu. Bunların hepsi bizler için eğlenceli anılar. Sahnede her zaman böyle durumlara karşı hazırlıklıyız, bazı oyun provalarında çocukların olası tepkisini öngörerek bu durumların da provasını alıyoruz. Ancak her şeye rağmen çocuk tiyatrosu yapmak bizler için yorucu olsa da çok keyifli” yorumunu yaptı.

“ÇOCUKLAR SANATLA TANIŞMALI”

Çocuk ve tiyatro ilişkisini de yorumlayan Lüleci, “Çocukların erken yaşta sanatla buluşması kesinlikle çok önemli. Sadece tiyatro değil, müzik, resim gibi birçok farklı sanat dalıyla çocuklar tanışmalı ve öğrenmeli. Sanat, her zaman çocukların hayal dünyalarını genişletmiştir. Toplumumuzun, bizlerin, ülkemizin geleceği de çocuklarımızın hayal dünyasıyla şekillenecektir. Bu sebeple çocuklar sanattan uzak kalmamalı. Bilakis en erken şekilde sanatın bir dalıyla buluşmalılar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA OYNAMAK İSTİYORUZ”

En büyük amaçlarının Doğu ve Güneydoğu illerinde çocuklarla buluşup, oyunlarını sergilemek olduğunu belirten Lüleci, “Tiyatro Elma, İzmir merkezli bir tiyatro topluluğu, her hafta sonları bütün oyunlarını Alsancak Gazi İlkokulu Tiyatro Sahnesi’nde, hafta içleri de kent içerisindeki çeşitli sahnelerde sergiliyor. Bunun dışında Ege Bölgesi’ndeki birçok ilde ve ilçede de gösterimlerimiz oluyor. Manisa, Aydın, Denizli, Afyon gibi İzmir çevresindeki illere senede bir kaç kez gitme fırsatımız oluyor. Ancak grup olarak asıl amacımız, tiyatronun daha seyrek ulaştığı, tiyatro alanında daha yetersiz kalan şehirlere gitmek. Gelecek sezon projelerimiz içerisinde, eğer maddi olanakları sağlayabilirsek Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine gitmek. Oralarda illerde de oyunlarımızı sergilemeyi düşünüyoruz” dedi.

“EN ÖNEMLİSİ TİYATROYU SEVMELERİ”

Tiyatroya yeni başlamış veya başlamaya hevesli olanlara da istekli olmaları mesajını veren Lüleci, “Bu alana ilgi duyanlara söyleyebileceğim en önemli şey gerçekten tiyatroyu sevmeleri olacaktır. Aslına bakılırsa bu sadece tiyatro için geçerli değil. İlgilendikleri herhangi bir sanat dalı ya da spor alanı için de geçerli. Başarılı olmak için sevmeleri ve kendilerine inanmaları bana kalırsa yeterlidir. Gerisi zaten çabaladıkça gelecektir, emek verdikçe başarılı olacaklardır” şeklinde konuştu.