Sayfa Yükleniyor...
Gazeteci, şair Ünal Ersölünün Sarmaşk isimli 8inci şiir kitabı piyasaya çıktı
ANIL YIKGEÇ
Gazeteci, şair Ünal Ersözlünün son şiir kitabı Sarmaşk, şiirseverlerle buluştu. Yakın Kitapevinde düzenlenen imza gününde kitabını imzalayan Ersözlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1959 yılında, Ankara'da doğdum. İzmir Eczacıbaşı İlkokulu, Manisa Şehitler Ortaokulu, İzmir Bornova Suphi Koyuncuoğlu Lisesi, Adana Karşıyaka Lisesi ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde okudum. 1987 yılında gazeteciliğe haftalık haber dergisi Yeni Gündemde muhabir olarak başladım. Gazetelerde muhabirlik dışında, yazı işleri yöneticiliği ve yazarlık da yaptım. İzmir Yeni Asır Gazetesi, Sabah Gazetesi ve Ateş Gazetesi'nde gazetecilik ve yayıncılık; Kanal Ege televizyonunda ve İzmir TV'de program sunuculuğu, Kanal E televizyonunda ise haber spikerliği yaptım. 1994 yılında Zülfü Livaneli ve 1999da ise Ahmet Piriştina seçim kampanyalarını koordine ettim. Sabah Gazetesi Akdeniz Bölge Temsilciliği görevinden sonra, İzmire dönerek Sabah Gazetesi Ege Bölge Temsilciliğini yaptım. Geçen yıl Mayıs ayında o görevimden de ayrıldım. Hakkımda açılmış bazı öğrenci davaları nedeniyle, 12 Eylül askeri darbesi sonrasında, 3,5 yıl siyasi tutuklu-hükümlü konumunda kaldım. Bu dönemin benim hayatımda ve şiirlerimin üstünde rolü büyüktür.
Şiir yazmaya nasıl başladınız?
Benim kuşağım 78 kuşağı olarak algılanıyor. Kuşağımız, sevgiyle, saygıyla anabileceğim, çok değerli şairlere sahip. Bu şairlerin, benim de dahil olduğum bazıları, 1980'li yılların başlarında uzun sayılabilecek yıllar cezaevlerinde olgunlaştı. Cezaevlerinde yazmayı sürdürenlerin bir bölümü sonrasında şiirden uzaklaştı. Çok azı sürdürdü. Şiirin geneli, sadece cezaevleri ardına sığdırılamaz. Ama demir parmaklıkların arkası da, hem şiire başlamak, hem de şiiri sürdürmek için, kışkırtıcıdır. Çünkü şiirimizin güzel ustası Ahmet Arif'in dizeleriyle; 'Akşam erken iner mapushaneye'... Bu nedenle 12 Eylül sonrası cezaevi yıllarımın, şiirim üzerinde hep derin etkisi olmuştur.
İLK DİZELER LİSEDE
Şiir yazmaya başlamanız nasıl oldu?
İlk dizeler lise, ardından üniversite yıllarıma dayanıyor. O gün yazdığım şiirlerin önemli bir bölümü kayıp. Yani şiir serüvenim, 1980'den bugünlere dek, kesintisiz olarak sürüyor. Dönem dönem yoğunlaştı, dönem dönem bir kıyıda dinlendi. Ama hep sürdü. Kendimi değerlendiremem; ama zorlansam, galiba 'az yazan, yazdıklarını yaşanmışlıklardan süzmeye çalışan bir şair' olarak nitelemek isteyebilirim. Çok iyi şairlerin yaşadığı, geçmişinde büyük ustaların olduğu, şiiri güzel, değerli; ama acısı her zaman çok bir ülkedeyiz. Onca iyi usta şairin yanında, şiir serüvenimde amacım, hep iyi şiirin peşinde koşmak oldu; zaman dehlizinde, insanlık sahnesinde, şiirle kalıcı olmak istedim.
Gazetecilikle şairliği nasıl bir arada götürmeyi başardınız?
Şiir ve şairlik, benim için, bazen totaliter sınırlarla, bazen zorbalıklarla çevrilen, soluklarımıza kıyılmış bu telaşlı gündelik hayattan; emek vererek, mücadele ederek kurtarılmış bir ada. Ancak o 'özel adaya sığınarak', yaşamı tüm boyutlarıyla hissedip, yaşayabiliyorum. O şiir adası acı ile bazen de yoğun sevinçlerle kurulu. Yazdığım her dizeyi, emek vererek, kocaman Türk şiirine layık olmaya çalışarak, üretme çabasında oldum. Ayrıca kendimi derinlikli şiir sanatının, çok mütevazı bir yolcusu, sadece bir şiir işçisi olarak görüyorum.
Birçok farklı kentte yaşadınız. Şiirlerinizde en çok hangi şehrin etkisi var?
Birçok kent uzam olarak şiirimi beslemiştir. Kendimi daha çok Smyrna'ya (İzmir) ait görmekteyim.
Son şiir kitabınız Sarmaşkın kime yazdınız?
Kitabı, içindeki tüm şiirlerle birlikte Eşim Efsun Ersözlü'ye ithaf ettim. Zaten kitabın adı, kitaptaki ilk şiirin adıdır.
KİTAPLARI
- OKYANUSLARIN NOT DEFTERİNDEN
- ZAMAN AYNA BIÇAK
- GİDİYORUM, ADIM UNUTULUŞ OLSUN DİYE
- AŞK-I HAKİKİ
- GENÇLİĞİN DÜN GECESİ
- KAPIYI ÇALIYORUM
- SARMAŞK.
ÖDÜLLERİ
- Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülünü
- 1998 Behçet Aysan Şiir Ödülünü aldı
- 2011 Yunus Nadi Şiir Ödülü
Hyde Park
Hyde Parkta bir öğle hüznü
Kıştan alacaklı Ağustos günü
Yapraklar mevsimine dokunuş
Dilara, Monica, Murat ve Ata
Birlikte salındık, dolaşıyoruz
Diana, yansıyor buruk gölde
Bir prensesin, yaslı hikâyesi
Ama ılık taze umut fışkırıyor
Büyülü kuğu gözleri uzaktaki
Damarlarımız akan sevecenlik
Bulutlar, yağmurlar nöbetçisi
Güneş, sesleniyor soğuyarak
Mırıldanıyor, aşkın, iyiliğin
Çocuklarımızın güzel Tanrısı
Yerlerde coşkuyla yuvarlanan
Çimlerle ağaçların, yeşil dansı
Hyde Park rüzgârların huzur evi
İşimiz var, ah sevgili Kraliçemiz
Ama artık lütfen rahat bırak bizi
Alıp başımızı, akşama gideceğiz
Güzellikler kokulu buğulu günler
Kuşlarla, kucakta uçuyor çünkü
Haber Merkezi