Atatürk’e olan borcunu edebiyata verdiği katkılar ile ödüyor

Atatürk sevdalısı Yazar Serkan Esen ile kitapları üzerine konuştuk. Bu sene “Baba Bana Atatürk’ü’ anlat kitabını okurlarla buluşturan Esen, “Eserimde Mustafa Kemal’in sevgi anlayışını anlattım” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 29.09.2021 07:45
  • Güncelleme Tarihi : 29.09.2021 07:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Atatürk’e olan borcunu edebiyata verdiği katkılar ile ödüyor

ONURHAN ALPAGUT - RÖPORTAJ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü gençlere nesillere aktarmak ve gençler arasında okuma alışkanlığı artırmak amacıyla yola çıkan Atatürk Sevdalısı Yazar Serkan Esen, bu alanda üç önemli esere imza attı. Esen, uzun yıllar özel sektörde önemli görevlerde çalıştıktan sonra aldığı radikal bir karar ile kendi kitap kafesini açtı. Pandemi dönemi ile birlikte hayatın durma noktasına gelmesiyle bu projesine bir virgül koymak zorunda kaldığını belirten yazar, ilerleyen günlerde tekrar kitap kafeyi faal hale getireceğini söyledi. 2018’de ‘Vatansever – Yüzyılın Lideri ve Yüce Türk Milletinin Bağımsızlık Hikayeleri’ 2019’da ‘Eşi Olmayan Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk’ bu sene içerisinde ‘Baba Bana Atatürk’ü Anlat’ kitaplarını yayınlayan yazar Serkan Esen, yeni kitaplar ile okurlarının karşısına çıkmaya devam edeceğini müjdeledi.

Kendi sözlerinizle bize Serkan Esen’i anlatacak olursanız neler söylersiniz?

1978 yılında Muğla’da dünyaya geldim. 1996 yılında Bornova Anadolu Lisesi, 2001 yılında da Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldum. Evli ve bir çocuk babasıyım ve İzmir’de yaşıyorum. “Benim en büyük derdim bu ülkenin çocuklarının okumasıdır” diye çıktığım yolda 2017 yılından bugüne üç ayrı kitaba imza attım. Hedefini Türk gençliğinin okuması olarak belirlemiş bir yazar olarak, bu hedefi hayatımın odağında tutarak yaşamaya gayret göstermekteyim.

Yazarlık ve edebiyatla olan bu yolculuğunuz nasıl başladı, devamında nasıl bir şekil aldı?

Bu yolculuk çok okuyarak başladı. Özellikle ilgi alanım olan Atatürk dönemi ve milli mücadele kitapları başta olmak üzere sürekli okudukça hayatımdaki bazı davranış kalıplarının ve yaşam tarzımın değişmeye başladığını hissettim. Okumayla beraber gerek sözlü gerek yazılı olarak kendimi daha iyi ifade edebildiğimi gördüm. Bunun yanında okuduğum her kitaptan başta Cumhuriyet dönemine ait olmak üzere çok fazla not çıkartmaya başladım. Bu notları çıkartma nedenim ise Mustafa Kemal’i ve bu ülkenin hangi fedakarlıkla kurulduğunu kendi çocuğuma anlatabilmekti. Bir süre sonra ise bu notların çok biriktiğini ve her birinin başka bir noktada düzensiz olduğunu görünce bir araya getirme ve arşivleme çalışmalarına başladım. Bu arşivleme çalışmaları ile ilk etapta hatıra amaçlı da olsa kitaplaştırma düşüncesi oluştu ve ilk kitabım olan Vatansever’in kapak çalışması haricindeki tüm çalışmalarını ve yasal süreçlerini tamamlayarak 2017 yılında basımını gerçekleştirdim. Ancak bu hatıra baskısının okuyanlar tarafından çok beğenilmesi sonucunda profesyonel bir yayın evi ile biraraya gelerek kitabın yenien basımını gerçekleştirdik ve ulusal dağıtım ile tüm Türkiye’de satışına uygun hale getirdik. İlk eserim olan “Vatansever – Yüzyılın Lideri ve Yüce Türk Milletinin Bağımsızlık Hikayeleri” isimli ilk kitabımda milli mücadelenin ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 72 ayrı az bilinen ya da bilinmeyen hikayelerini kaleme aldım. Son kitabım ‘Baba Bana Atatürk’ü Anlat’ 2021 yılı Haziran ayında okuyucu ile buluştu. Bu eserimde de en az savaş kadar hatta savaştan çok barışın kahramanı olarak nitelendirdiğim Mustafa Kemal’in sevgi anlayışını anlattım. Geleceğin yetişkinleri olan bugünün gençleri ve çocuklarının çevresindeki her varlığı sevmesini gerekliliğini Mustafa Kemal’in sevgi anlayışı ile anlatmaya gayret gösterdim. Vatan ve millet sevgisinin yanında ağaçları ve doğayı, hayvanları, kitapları, arkadaş sevgisini ve barışa inancın yüceliğini Mustafa Kemal’den örneklerle günümüz çocuklarına anlatmayı, anne ve babaların da bunu kendilerine ödev edinmeleri gerekliliğini aktarmaya çalıştım.

Uzun süre özel sektörde çalıştıktan sonra 2017 yılında kendinize edebiyatta ilerleme yönünde bir karar aldınız. Bu kararı almak biraz riskli değil miydi, sonuçta ülkemizde birçok yazar ve şair var. Akabinde bir kitap-kafe açtınız. Ne yazık ki pandemi dönemine geldi. Özetle bu kararı almanızdaki temel sebep ne idi?

Evet riskli bir karardı, sonuçta özel sektörde yaklaşık 15 yıl yöneticilik tecrübem vardı ve hem kariyer hem de maddi anlamda bir konfora sahiptim. Ülke gençliğine ve geleceğimize yönelik görevlerim olduğu düşüncesi ile rotamı değiştirdim. Bunu yaparak belli konforlardan vazgeçtiğim doğru olsa da kararımın doğru olduğunu, maddi olmasa da manevi tatminimin daha fazla olduğunu görüyorum. Kitap Kafe sizin de bahsettiğiniz gibi pandeminin kurbanı oldu. Sonuçta hedef kitlesi üniversite öğrencisi olan bir yapıydı ve uzaktan eğitim ile ticari olarak devam edilemeyecek aşamaya geldi. Ama bu projemi sonlandırmadım. Açıkça söylemek gerekirse bir virgül koydum, önümüzdeki dönemlerde pandemi şartları ortadan kalktıktan sonra tekrar hayata geçireceğim. Uzun yıllar süren yöneticilik hayatımı sonlandırıp yazarlık serüvenine başlamamın temel sebebi ülkeme ve Türk gençliğine karşı olan görevimdir. Bunun yanında ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e olan borcumu da bu yolla bir parça bile olsa ödeyebilirsem ne mutlu bana.

Şu ana kadar ilki 2018’de olmak üzere toplamda 3 kitabın altına imzanızı koydunuz. Son kitabınız bu sene ‘Bana Bana Atatürk’ü anlat’ oldu. Bu kitabı elimize aldığımızda nasıl bir içerik ile karşılaşıyoruz. Bize kısaca kitabınız hakkında neler söylersiniz?

Kitabın temel içeriği sevgi. Her ne kadar kapakta kullanmasak da alt başlık olarak “Bir sevgi insanı Mustafa Kemal Atatürk” ibaresi aslında okuyanların neyle karşılaşağacını anlatıyor. Kitapta gençlere çevrelerindeki her varlığı Mustafa Kemal gibi sevebilmeleri gerektiğini örnekleri ile anlatıyorum. Bunun yanında kitabın başlığı olan “Baba Bana Atatürk’ü Anlat” benim serüvenimin de özeti oldu. Ben bu yola çıkarken ilk hedefim Atatürk’ü ve kurtuluş mücadelimizi kendi çocuğuma anlatmak için yola çıkmıştım. Bugün ise bunu tüm çocuklarımız için yapmaya çalışıyorum.

Her kitabınızda görüyoruz ki Atatürk’ü anlatıyorsunuz. Atatürk’ün gelecek nesillere aktarılması, sizin düşüncenizle nasıl bir önem taşıyor?

Mustafa Kemal Atatürk ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısıdır. O olmasaydı bizler bugün bu topraklarda özgürce yaşama imkanına sahip olamayacaktık. Bunun yanında çağının çok ötesinde bir devlet adamı idi ve bu özelliği ile Unesco kendisini “Eşi olmayan devlet adamı” olarak nitelendirmişti. Her zaman çağdaşlığı ve ilerlemeyi savunan, ülkenin gelişmesi ve ilerlemesi için her zaman çalışmayı hedefleyen ve tüm bunları yaparken de kalpleri kırarak değil kazanarak yaşamayı kendisine ilke edinmiş bir isimdi. Bunun yanında da hiç süphesiz büyük bir dehaydı. Ancak yine kendi ifadesi ile naçiz vücudu toprak olsa da Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olması için Türk gençliğine büyük görevler düşüyor. Şüphesiz bu görevlerin başında da Atatürk gibi düşünmek ve Atatürk’ü her yönü ile anlayabilmek gerekiyor. Özetle bu ülkenin her gencinin ruhunda ve yaşam biçiminde Atatürk’ü yaşatması büyük önem taşımaktadır. Ben de bu amaca katkı sağlamaya çalışıyorum.

Şu an ne tür çalışmalar içerisindesiniz, sizden ilerleyen günlerde yeni bir kitap görecek miyiz?

Yeni kitap çalışmalarım tabi ki olacak. Ancak öncelikle yeni çıkmış olan kitabımın tanıtımı ve okuyucuya ulaştırılması kısa vadede önceliğim. Baba Bana Atatürk’ü Anlat daha çok yeni çıktı ve yaz tatili dönemi olduğu için henüz tam anlamı ile okuyucu ile buluşmadı. Şu an öcelikli gündemim pandemi koşulları elverirse söyleşiler, etkinlikler ve imza günleri ile tekrar okuyucular ile buluşmak. Bu doğrultuda da görüşmelerimiz başladı. İlerleyen günlerde çeşitli dernek ve kuruluşlar ile söyleşilere başlıyoruz.

Ülkemizde gençlere kitap okuma alışkanlığını kazandırma konusunda neler yapılabilir?

Aslında bu başlı başına bir röportaj konusu olsa da olmazsa olmaz maddemiz anne ve babaların kitap okumasıdır. Özellikle gelişim çağının başındaki çocukların en büyük özelliği anne babanın davranışlarını taklit etmektir. O yüzden kitap okumayan ebeveynler çocuklarının kitap okuma alışkanlığını şansa bırakmaktadır. Bu nedenle temel kural kitap okumanın bir boş vakit aktivitesi olarak görülmemesi ve özellikle zaman planlaması olması gereken disiplinli bir aktivite olmasıdır. Bu konuda kısa zannedilse de başlangıç olarak evlerde 15-20 dakikalık kitap okuma saatleri düzenlenmesi bile önemli bir adımdır.

Haber Merkezi