Azboz: Kitaplarımda toplum olaylarına dikkat çekiyorum

İlk yazma deneyimine ders kitapları hazırlayarak başladığını belirten Yazar Emine Azboz, kitaplarında başta toplum sorunları olmak üzere birçok farklı konuya yer verdiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 02.01.2017 09:10
  • Güncelleme Tarihi : 02.01.2017 09:10
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
 Azboz: Kitaplarımda toplum olaylarına dikkat çekiyorum

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER                                           

Yazma isteğini her zaman içinde taşıdığını söyleyen emekli öğretmen Yazar Emine Azboz seksenli yıllarda Ankara’ya tayin olmasının ardından ders kitapları yazmaya başlar.

Piyasada bulunan tüm kitapların özünde tek bir kitabın bulunduğunu gözlemleyen Azboz, öğrencilerin çoğunun fakir olmasından dolayı farklı bir şey yapmaya karar vererek, edebiyat, dilbilgisi ve kompozisyon kitaplarını tek bir kitapta birleştirir.

Bir öğle tatilinde öğretmenlerle sohbet ederken konunun öğretmenlerin ekonomik sıkıntılarına geldiğini söyleyen Yazar Azboz, “O yıllarda da bugün olduğu gibi sıkıntımız büyüktü. Bu durumu, ti’ye almak için şakadan ‘Ben milyoner olunca hepinizin sorunlarını çözerim’ dedim. Bu sözüm üzerine bir arkadaşım ‘Kadın başına ve bir başına bunu nasıl yapacaksın?’ diyerek beni incitti. O gün, Gazi Üniversitesinden Küçükesat’a yürürken bu konuda ne yapabilirimin üzerinde uzun uzun düşündüm. Aklıma hocam Süleyman Küçüksümbül’ün arkadaşıma söylediği ‘Emine’nin sıcacık bir konuşması ve çok etkileyici bir anlatımı var. Ama o, bunun farkında değil’ sözü kulağımda çınlıyordu. Yürürken kafam iyi çalışır ve sorunlara iyi çözümler üretir. O gün kitap yazmaya karar verdim ancak nasıl yazacağımı bilmiyordum” dedi.

TEK KİTAP OLUŞUMU

80’li yıllarda ders programının değiştiğini ancak programa uygun ders kitaplarının bulunmadığı bilgisini veren Azboz, şunları söyledi: “Fırsat bu fırsat diyerek  ‘Bu kitabı niçin ben yazmamayım?’ düşüncemi, kıdemli edebiyat öğretmeni Aynur Hanım’la paylaştım.  O’da ‘Ben de 30 yıllık edebiyat kitapları var. Gel al, incele. Piyasadaki kitapları el alem nasıl yaptıysa sen de öyle yaz’ diyerek beni cesaretlendirdi. Okul müdürü Ali Bey de desteklediği için ilk kitap yazmaya böylelikle başlamış oldum. Kitapları incelememin ardından kimin kimden kopya çektiğini ve kimin kimden neyi aşırdığının belli olmadığını fark ettim. Piyasada yayınevlerinin birçok kitabı olmasına rağmen hepsinin özünde aslında tek bir kitap vardı. Farklı bir şey yapmam gerektiğini düşündüm ve yaptım.”

FORMAT DEĞİŞİKLİĞİ

Edebiyat, dilbilgisi, kompozisyon kitaplarını tek kitapta birleştirmeyi düşünen Azboz, öğrencilerin çoğunun yoksul olmasından dolayı çözüm ürettiğini söyleyerek, “Bu nedenle aradıklarını tek kitapta bulmalıydılar. Formatı da değiştirip yazı türlerini baz aldım. Bunların geçirdikleri evreleri özellikleriyle ele alıp işledim. Sonra liselerde yeni programda benim yöntemim ayrı ayrı dersler olarak okutuldu. Buna başlamamda ünlü şair Ali Yüce’nin ‘Remzi, her yıl ev sahibinin kirayı arttır veya çık değinde ömrümden beş yıl gidiyor’ sözü tetikleyici oldu. O güne dek bir şiir, bir romanım çıkmıştı. O, ‘Ünlüyken böyle diyorsa, benimse canım çıkardı onların aşamasına gelinceye dek’ düşüncesi beni tetikledi. Ben, yazarken yaşayan, yaşarken yazan bir yazarım. Yazdıklarımla öyle bütünleşirim ki yazarken kah güler, kah ağlayıp üzülürüm” açıklamasını yaptı.

“YAZDIKLARIMI KENDİM YAŞIYORUM”

Yazdıklarının rahat okunmasına, anlatımının akıcı olup okurların sıkılmamasına özen gösterdiğini ifade eden Azboz, “Bir yazar kendini güldüremezse kimseyi güldüremez, kendi üzülmezse kimseyi etkileyemez. Bu yüzden kurmaca ürünüm de olsa bu böyle, bu benim işte. Kılçıklı cümleleri hiç sevmem. Bugüne kadar ortak kitaplar ve ders kitaplarıyla birlikte çeşitli türlerde yazdığım kitap sayısı 30’u geçti. Yapıtlarımda toplumun sorunlarına dikkat çekmeyi seviyorum. Halk kültürüyle birlikte bütün eserlerimde toplumun gerçekleri yer alır. Bu gerçekliği yaratan politikadır. Eserlerimde toplum sorunlarını görmek mümkün. Bu nedenle yazarken olayların politik yanlarına dikkati çekebilmeye çalıştım. Bu, şimdilerde modası geçmiş deseler de ‘toplumcu gerçekçidir’ kalemim. Sabahattin Ali damarından geldiğimi söyleyen ustalar da oldu. Değilse havada kalıyor yazılanlar ve yazmak, yazarın iç dökmesi gibi gelir bana. Genelde olay öyküleri yazıyorum. Bir öykü kitabımda özelleştirmeye, banker furyasına, Manisalı çocuklar olayına, bir öykümde dinin nasıl politikaya alet edildiğine, bir romanımda pek yazılmayan evde kalmış kız olgusuna, bir romanımda Balkan bozgununa dikkat çekmişimdir. Yine ‘gezi roman’ denilebilecek bir tür de benim ürünüm, dersem abartmış olmam çünkü gezileri roman anlatımıyla yazıyorum. Bir tek makale yazmayı sevmiyorum” ifadelerini kullandı.

Emine Azboz Kimdir?

Emekli Türkçe öğretmeni olan yazar Emine Azboz’un yaşam serüveni, Konya’nın Ereğli İlçesi’nde başladı. Niğde Kız Öğretmen Okulunu, Konya Selçuk Üniversitesini (eski adıyla Selçuk Eğitim Enstitüsünün Türkçe bölümünü) bitirdikten sonra,  öğretmen ve yönetici olarak öğretimin ilk, orta, lise kademelerinde Anadolu’nun birçok yerinde ve Talim Terbiye Kurulu’nda görev yaptı. Lisansını tamamladı. Çağdaş Radyo’da programlar, Ankara Çağ’da köşe yazarlığı yaptı. Yazarın yayımlanmış ilk, orta ve lise Türkçe/Edebiyat kitaplarının yanı sara basılmış yapıtlarından bazıları: Acılarımın Çiçekleri, Neden Evlenmedim, Anaçka, Beni Karım Yarattı, Ege’nin İkizleri, Lozan’dan Sevr’e, Şafağı Arayanlar, Gebekum, Eğitim Softaları, Türkler, Din ve Edebiyat, Bir Çift Kırlangıçtı Yüreğim, Hoşça Kal Herodot, Ömür Kış Kar Kırmızıdır.

Haber Merkezi