Baba filmi tanıtıldı

Yönetmenliğini Oğuz Yalçın’ın yaptığı ‘Baba’ filminin lansmanı tüm oyuncu kadrosunun katılımı ile gerçekleştirildi. Usta Yönetmen Oğuz Yalçın, İzmir’in film sektörü için İstanbul’un ikinci alternatifi olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.08.2018 06:48
  • Güncelleme Tarihi : 30.08.2018 06:48
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Baba filmi tanıtıldı haberinin görseli

NİLGÜN TAZE
Yönetmenliğini Oğuz Yalçın’ın üstlendiği İzmir yapımı televizyon filmi ‘Baba’nın tanıtımı Armis Otel’de gerçekleştirildi. Basın lasmanına filmin yönetmeni Oğuz Yalçın, oyuncular İnan Ulaş Torun, Sebahat Kumaş, Melih Çardak, Tarık Pabuccuoğlu, Orçun Kaptan, Tuna Arman, Vural Buldu, Sefa Zengin’in de aralarında yer aldığı oyuncular ile yapım ekibi katıldı.
İzmir’de film çekmenin kendisi için çok anlamlı olduğunu ifade eden Usta Yönetmen Oğuz Yalçın, İzmir’in film sektörü için İstanbul’un ikinci alternatifi olduğunu açıklayarak, “Türkiye’de her an sıra dışı gündemler oluştuğu için projelerimi erteleyip duruyordum ancak iyi koşulları bekledikçe hayat geçiyor ve erteleme zaman kaybından başka bir şey olmuyor.  Olanaklar dahilinde ortaya iyi bir şeyler çıkarmamız gerekiyordu ve biz de koşullarımızı zorlayarak iyi bir çalışma yaptık. İstanbul artık kilitlendi ve artık nefes dahi alınamıyor. Ben bunu üç yıl önce fark ederek çekimlerimi İzmir’de yapmaya karar verdim. İzmir’de potansiyel var ancak altyapısı hazır değil. Be nedenle ilk olarak bir oyunculuk okulu açarak birçok oyuncu yetiştirdik. İzmir oyunculuğun kaynağı. İstanbul piyasasında hangi oyuncu ile konuşsanız altından bir İzmirlilik çıkıyor” dedi.
Başrollerini İnan Ulaş Torun ve Sabahat Kumaş’ın paylaştığı Baba filminin oyuncularının çoğunun İzmirli olduklarını ve çekimler için geldikleri İzmir’de otelde kalmak yerine ailelerinin yanında kaldığını açıklayan Yalçın, “Bilmeden çalıştığımız oyuncular İzmirli çıktı. Biz tüm oyuncularımızın İzmirli olmasını istedik ve birde baktık ki hiç uğraşmadan İzmirli çıktılar. İzmir film sektörünü İstanbul’a yüklüyor halbuki İstanbul’da bulunmayan plato doğal olarak İzmir’de bulunuyor. Platoda dekor kurmak lazım ve bunun çok ciddi bir maliyeti olduğu için film bütçelerinin gücü buna yetmez. İzmir’in her yeri doğal plato. İzmir’de teknik malzeme ve eleman sıkıntısı var ancak o da biraz gayretle çözülebilir. Sinema tiyatrodan mezun olan bir çok öğrenci var ancak teknik uygulama yapamadıkları için bu yetenekler gerçek potansiyellerini açığa çıkaramıyorlar” açıklamasını yaptı.
İZMİR’İN POTANSİYELİ YÜKSEK
Film çekimleri için 50-60 kişilik bir ekibin İzmir’e geldiğini ve konaklama masrafları ile birlikte çok ciddi bir maliyet ortaya çıktığını açıklayan Yalçın şunları söyledi: “İzmir potansiyelinden yararlanılmış olsa küçük bir ekonomi ile çok kaliteli filmler çekilebilir. Düşünün ki çaycı bile İstanbul’dan geliyor. Bu nedenle bir adım atmaya karar vererek İzmir’i bir adım daha öteye ilerletmeye çalışacağız. Biz bu işi bir ortaklık işbirliği ile yapıyoruz. Bize inanan ortaklarımız sayesinde arttık finans bulamamak gibi ciddi bir sorunumuzda olmayacak. İzmir’de yetişen güzel kız ve erkeklerimizin İzmir’e tekrar geri dönebilmeleri için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
Ünlü oyuncu İnan Ulaş Torun, İzmir’in bir tekelde bulunmaması nedeniyle çeşitliliği artırdığını ifade ederek, tv filmlerinin niteliksiz işler olarak tanımlanmasının doğru olmadığını söyledi. İşin ehli olan yönetmenlerin kısıtlı imkanlarla dahi olsa ortaya çok güzel işler çıkarabildiklerini belirten Torun, “Oğuz Yalçın’ın yereli kullanarak ortaya güzel bir iş çıkarmasını oldukça değerli buluyorum.  İstanbul’da her şey mekanikleşiyor ve ne yaptığınızı bilmeden çok hızlı bir yaşam geçiriyorsunuz.  Bu tempo insanın kendisine yabancılaşmasına neden oluyor. Ben de yabancılaşanlardan biri olduğum için artık eşimle birlikte İstanbul dışına çıkarak Datça’da yaşamaya karar verdik. Senaryoyu Oğuz hocam o kadar güzel anlattı ki sete çıktığımda artık ben nasıl bir kimliğe bürüneceğimi gayet iyi biliyordum. Beni seçmesinden dolayı Oğuz hocama teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE BİR İLK
Başrol oyuncularından Sabahat Kumaş ise senaryoyu okuduğunda hikayenin çok samimi geldiğini ve ekiple karşılaştığında bu samimiyetin daha çok yükseldiğini açıklayarak,  “Çekimlerde bir bütünlük olması gerçekten harikaydı. Yönetmenin enerjisi ekibe geçmişti. Zaten öyküyü en iyi ekrana yansıtabilmenin en iyi yolu da budur. Ben 18 yaşında İstanbul’a gitmiştim ve bugün İzmir’de bir film çekiyor olmaktan çok mutluyum” dedi. Filmde Baba karakterini canlandıran Melih Çardak ise, “Hepimiz Oğuz hocamızın hayalini gerçekleştiriyoruz ve bu hayal çok değerli. İkinci teşekkürüm ise beni kısmen de olsa kötü adam karakterinden bir nebze de olsa kurtarması için olacak.  Tüm filmlerimde sırf kötüydüm. Bu filmde de yine kötüyüm ancak sempatik, gerçekte iyi niyetli ve iyi yolu bulmaya çalışan bir kötü. Filmin çok beğenileceğinden kendi adıma eminim. Açmış olduğu oyunculuk okulunda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek uygulamalı oyunculuk dersleri veriyor” şeklinde konuştu.