Sayfa Yükleniyor...
Bu yıl 26. kez düzenlenen Hediyelik Eşya Günlerinin en ilgi çeken standı, Maksat Sanat Merkezinin balon katlama sanatıyla hazırlamış olduğu platform oldu. 7den 70e tüm ziyaretçilerin ilgisini çeken bu sanatı, merkezin kurucusu Anıl Karataş ve merkezin genel müdürü Erdal Karakaş ile konuştuk
EMİRCAN IŞILDAK
Bu yıl 26. kez kapılarını ziyaretçilerine açan Hediyelik Eşya Günlerinin en dikkat çeken standı, Maksat Sanat Merkezinin balonlardan tasarlamış olduğu Yılbaşı Köşesi oldu. Kültürpark Fuar Alanındaki bu organizasyonda ziyaretçilerin uğrak noktası haline gelen bu platformu ve balon sanatını, Maksat Sanatın kurucusu Anıl Karataş ve merkezin genel müdürü Erdal Karakaş ile konuştuk. Merkezin kurucusu Karataş, Bizim işimiz sizin için fark yaratmak sloganıyla yola çıktıklarını ve balon katlama sanatının ülkemizdeki lokomotiflerinden biri olduklarını vurguladı.
Anıl Bey öncelikle merkezinizden bahseder misiniz?
Ben Maksat Sanat Eğlence Etkinlikleri Merkezinin kurucusuyum. Bu yıl, Maksat Sanat Merkezi olarak Hediyelik Eşya Günlerine katılmamızın ikinci senesi. Geçen yıl da Kültürparkta İzmirli ziyaretçilerimizle çok keyifli bir 15 gün geçirmiştik. İzmirlilere balon sanatının bu boyutlarda yapabileceğini göstermiş ve çalışmalarımızı tanıtmıştık. Geçen sene İzmirlilerden çok güzel tepkiler ve geri dönüşler aldık. Ziyaretçilerimizin çalışmalarımızı takdir etmesi ve her yerde paylaşmaları bizler için gurur kaynağı oldu. Bu tutum bizleri mutlu etti ve o yılki fuardan çok olumlu şekilde ayrıldık. Bu yıl tekrar katılmaya karar verdiğimizde de, hem geçen yılın üzerine çıkmamız gerektiğini hem de balonla yaptığımız sanatı geliştirip, ilerleterek insanlara sunmamız gerekiyordu. Dolayısıyla bu yıl İzmirlilerin karşısına çok daha fazla çalışarak, daha iyi hazırlanarak geldik. Ekibimiz bu anlamda çok yetkin ve yetenekli arkadaşlardan oluşuyor. Onlarla bir araya gelip, daha iyi bir platform oluşturduk. Bu seneki tasarımımız yaklaşık 3 bin 500 balondan oluşuyor. Türkiyede bu anlamda yeni bir ufuk açmaya çalışıyoruz. Bu yolda da en büyük motivasyon kaynağımızı vatandaşlarımız oluşturuyor. Onlardan gelen bu iyi dilek ve tebrikleri görünce de yorgunluğumuzu unutuyoruz. Balon sanatını Türkiyede tanıtmak gibi bir misyonumuz var. Çünkü balon sanatı ülkemizde çok fazla tanınmıyor. Biz de bu sanatın öncüleri arasında kendimize yer edinmeye gayret gösteriyoruz. Maksat Sanat olarak biz de bu yolumuzda ne kadar başarılı yürüyebilirsek, bizlerden sonra gelip bu sanatı icra edecek olan jenerasyon da o kadar iyi işler çıkaracaktır diye düşünüyoruz. Bu anlamda sorumluluğumuz çok büyük. İnce eleyip sık dokuyoruz desek yerinde olacaktır. Ülkemizde henüz bu disiplin tam olarak oturmadığı için, yurt dışındaki fuarlarda ve organizasyonlarda Türkiyeyi temsil ediyoruz. Bu organizasyon ve katılımlarda da dünyanın sayılı balon sanatçılarından referans ve takdir alıyoruz. Ülkemizi bu anlamda gururla temsil ettiğimizi söyleyebilirim.
Tiyatro ile ilgilenmeniz çalışmalarınızda esin kaynağı yaratıyor mu?
Tiyatronun bizim yapmış olduğumuz balon katlama sanatına çok büyük bir katkısı var. Çünkü tiyatro bizlerin yaratıcılığını ve ufkunu artırırken, hayal gücümüzü de çok iyi kullanmamızı sağlıyor. Biz de tiyatrodan aldığımız vizyon ve hedefle, balon sanatında ilerlemeye çalışıyoruz. Bu sanatın da, tiyatro gibi sanatın en önemli dallarından biriyle benzer yönleri var. Her ikisinde de yaratıcılık ve öznellik var. Dolayısıyla bu anlamda tiyatro kökenli olmamın artısı çok büyük diyebilirim. Yaptığımız işlerin bir sonu ve varış noktası yok. Hayal edebildiğimiz sürece, üretebildiğimiz sürece varlığımız devam edecektir. Ekibimizle de her zaman aynı fikirdeyiz. Bize göre hayal gücü dünyanın en ucuz sermayesidir. O yüzden de hayal kurmaktan hiçbir zaman çekinmiyoruz. Çünkü hayal kurmayı ve o hayali gerçekleştirebilmek için çalışmayı seviyoruz. Her çalışmamızdan önce ekibimizle bir araya gelip bir kompozisyon oluşturmaya çalışıyoruz. Atölyemizde bu kurguyu yapıyoruz. Fikirler ortaya çıkarıp, gelip standımızda o fikirleri sergilediğimiz zaman, misafirlerimizin takdirini kazanıyoruz. Bizler için de en keyifli iş olmuş oluyor.
Atölye olarak bu sanat ile ilgili hedefleriniz neler?
Bizim Maksat Sanat Merkezi olarak asıl hedefimiz balon ile sanatı buluşturup, dünya çapında neler yapabileceğimizi göstermek. Aslında bu fuarda da yapmış olduğumuz platform, dünya standartlarında bir çalışmanın örneği. Ancak dezavantajımız balonun ülkemizde yaygın olmaması. Bizim yaptığımız çalışmalar dünyanın çeşitli ülkelerindeki sanatçıların elinden çıkmış olsa, bambaşka şekilde konuşuluyor olurdu. Ancak ülkemizde balon katlama sanatı henüz gelişmemiş olmasından ötürü, henüz hak ettiğimiz sonuçları alamayabiliyoruz. Ancak sevindiğimiz nokta, yavaş yavaş da olsa bu kültürün oturuyor olması. Bize bu şekilde düşündüren gelişmeler de, geçen sene yaptığımız çalışmalarla bu yıl yaptığımız çalışmaların, misafirlerimiz tarafından karşılaştırıp, mukayese edilmeleri. Artık ziyaretçilerimiz şimdiden seneye neler yapabileceğimizi bekliyorlar. Bizlere gelip, takdir ve tebriklerini sunup, önümüzdeki yıllarda yapacağımız çalışmalar hakkında fikir alıyorlar. Maksat Sanat Merkezi, Türkiyedeki balon sanatçılarına belki bir öncü veya çözüm ortağı olur.
Balon sanatında dünya ile yarışabilir düzeyde miyiz?
Bizler dünyadaki sanatçılarla ülkemizdeki sanatçıların hiçbir farklarının olmadıklarını görüyoruz ve söylüyoruz. Hatta dünyadaki diğer meslektaşlarımızdan daha kısıtlı imkanlara sahibiz. Balon konusunda yurtdışından temin etmek durumunda kalıyoruz. Bu yıl gösterimini yaptığımız Yılbaşı Köşesi platformumuzda da, kullandığımız balonların yaklaşık bin 500 kadarını yurtdışından temin ettik. Türkiyede maalesef üretim çok kısıtlı düzeyde. Çünkü kullandığımız balonlarda mukavemet adını verdiğimiz dayanıklılık durumu çok önem taşıyor. İthal ettiğimiz balonlarda bu özellik daha fazla. Ayrıca renk seçenekleri bizim en çok üzerinde durduğumuz konulardan birisi. Çünkü balon ile yaptığımız kompozisyonlarda renk skalası ne kadar çeşitli ve yoğun olursa, ürünler de bir o kadar görsel açıdan doyurucu olabiliyor. Yurtdışından getirdiğimiz balonlarda aynı renkten onlarca ton farkını yakalayabilirken, ülkemizde üretilen balonlarda maalesef yalnızca kırmızı, mavi, sarı, yeşil gibi ana renkleri bulabiliyoruz. Tabi doğal olarak ülkemizde bu işin ya da sanatın bir pazarı olmadığı için üreticiler de farklı renklerde balon üretmekten kaçınıyorlar. Dolayısıyla biz ülkemizde hayal ettiklerimizin belki de 10da birini yapabiliyoruz. Ancak balon sanatını Türkiyeye de entegre ettiğimiz zaman, dünya liginde de yarışabilecek konumda olacağız.
Bir özel konsept hazırlamak ne kadar sürede gerçekleşiyor?
Ben Maksat Sanat Merkezinde tasarım ve uygulama aşamasındayım. Bu konuda ekibimiz çok yetkin ve deneyimli kişilerden oluşuyor. Sayıl ve Okan arkadaşlarımız balon katlama konusunda çok yetenekliler. Daha önce de Yetenek Sizsiniz adlı yarışmada becerilerini sergilediler. Tabi bunun yanı sıra bize yardım eden arkadaşlarımız da çalışmalarımıza destek oluyorlar. Çalışmalarımız uzun sürede tamamlanıyor. Örneğin Hediyelik Eşya Günleri fuarında tüm stantlardan önce gelip, sabaha karşı platformu tamamlayıp çıktık. Yani çalışmalarımız çok ince ve titizlikle sürdürüldüğü için, uzun zaman alabiliyor. Mesela Yılbaşı Köşesi platformunu kurmamız yaklaşık 10-12 saat kadar sürdü. Ama her zaman şunu düşünüyoruz. Yorgunluk bir günde geçer ama bizim için önemli olan gittiğimiz yerlerden olumlu düşüncelerle dönebilmek. Misafirlerimizin olumlu geri dönüşleri, bizlerin tüm yorgunluğunu unutturuyor. Çünkü ziyaretçilerin düşünceleri bizim yaptığımız işlerin temelini oluşturuyor. Bizler yalnızca fuarlara katılmıyoruz. Aynı zamanda çocuklar için atölye çalışmalarımız oluyor. Alışveriş merkezlerinde etkinliklerimiz oluyor. Çocuklara balon katlamasını öğretiyoruz. Biz bunları neden yapıyoruz; Çünkü balon sanatı yalnızca doğum günlerinde yapılan figürlerden ibaret değildir. Bu zamana kadar belki de binlerce çocuğu mutlu ettik. Ancak bunları yaparken de dikkat ettiğimiz hususlar var. Biz balondan da olsa çocukların eline şiddet öğesi vermiyoruz. Silah, kılıç gibi objeler yapmıyoruz. Çocuklarımız şiddete meyilli olmasın istiyoruz. Balonların ayrıca sağlık yönünden de önemli katkıları var. Mesela balon sanatı yurtdışında hem çocukların ufkunu ve hayal gücünü geliştirmek adına hem de yaşlı insanların fizik tedavilerinde kullanılıyor. Çünkü balonla oynarken veya uğraşırken ister istemez el ve kol kaslarınız gelişmiş oluyor. Balondan objeler yaparken yaklaşık 40-50 bilek hareketi yapmış oluyorsunuz.
Bu uğraşa başlama fikri nereden geldi?
Bizim bugün bu noktada olmamızı sağlayan husus, bundan yaklaşık 7 yıl önce 4-5 yaşlarında bir çocuğun balona bakış açısını canlı deneyimlememiz oldu. O gün için bir kutlama nedeniyle sokakta organizasyon yapılıyordu. Palyaçolardan biri bahsettiğimiz çocuğun eline bir balon verdi. O an çocuğun yüzündeki mutluluk ifadesi görülmeye değerdi. Bu benzeri olmayan bir mutluluktu. Ancak çocuğun yüzündeki o mutluluk ifadesi elinden balon alındığı zaman tam tersine döndü. Çocuk birden mutsuzlaştı ve adeta yıkıldı. Biz de o andan itibaren bu balonla çocukları nasıl mutlu edebiliriz, nasıl daha fazla çocuğa ulaşabiliriz diye düşündük. Araştırmalar yaptık. Ancak ülkemizde bu konu yetersiz olduğu için yurtdışına yöneldik ve halen daha çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama en büyük keşke dediğimiz olay, o küçük çocuğumuzu bir daha göremedik. Denk gelirsek de tanışmayı çok isteriz.
Ben yapılan çalışmalara daha duygusal ve manevi açıdan yaklaşıyorum. Aslında projemiz yeni yeni tanınmaya başlasa da 7 yıllık bir temeli var. Balon sanatı ile ilgilenmek istediğimizde kendimize bir ilke edindik ve slogan oluşturduk. Bizim işimiz sizin için fark yaratmak sloganıyla yola çıktığımızda, biz bu farkı nasıl yaratırız diye düşündük. Yaklaşık 4 yıl araştırma yaptık, fizibilite çalışmalarını yürüttük. Son 3 yıldır da Türkiyede piyasaya sunuyoruz. Bu zamana kadar okullarda, alışveriş merkezlerinde yaklaşık 50 bin çocuğa balon katlamayı öğrettik. Bugün Türkiyenin dört bir tarafından çeşitli illere davet ediliyoruz. Oralara gidip çocuklara balon sanatını tanıtıyoruz. Yaptığımız işten çok mutluluk duyuyoruz. İnsanların mutlu olduklarını görmek de bizim işimize gösterdiğimiz emeklerin ne kadar doğru yolda olduğunu hissettiriyor.
Haber Merkezi