Sayfa Yükleniyor...
Aslı Öktener’in ‘Misafir Odası’ adlı fotoğraf sergisi çevrimiçi bir söyleşiyle www.cizgelikedi.com adresinde ziyarete açıldı
ÇAĞLA GENİŞ
Çizgelikedi Fotoğrafta Kişisel Dil Geliştirme Programı’nın son ürünü ve Aslı Öktener’in ilk kişisel sergisi olan Misafir Odası’nın açılışı, Öktener ile Çizgelikedi’den Arzu Filiz Güngör ve Yalçın Çıdamlı’nın yanısıra; çevre psikolojisi alanındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Prof.Dr. Melek Göregenli ve deneyimli belgesel fotoğrafçı Tahir Ün’ün canlı katıldıkları bir etkinlikle, Çizgelikedi Youtube kanalında sohbet formatında gerçekleşti. Misafir Odası, bu yıl 15.yaşını kutlayan Çizgelikedi Görsel Kültür Merkezi için de, ilk kez tamamen sanal ortamda gerçekleştirilen bir sergi olmak özelliği taşıyor. Aslı Öktener’in fotoğrafları bizi, artık toplum yaşamından silinmekte olan, mekansal olarak yerini giderek salonlara bırakan misafir odalarına ‘misafir’ ederken, belli bir yaş kuşağının anılarında kalan tatlı-acı yaşam izlerini canlandıran görsel imgelerin yanı sıra bu yalıtılmış mekanın bir tür ‘ev içi kamusal alan’ oluşunun ve bir yandan da özel olarak anneye/evin kadınına aitliğinin anlam katmanları, bu ziyaretimize eşlik ediyor.
ADETA AİLENİN BİR MÜZESİ
Etkinlikte konuşan sosyal psikolog Prof.Dr. Göregenli, ‘Misafir Odası’ üzerine şunları söyledi: “Sergideki fotoğraflara bakarken sanıyorum pek çok insan aynı duyguyu yaşayacaktır, bir anlamda kendi hayatımızın da içinden geçiyor duygusu yaşıyoruz. Mekanlar hayatlarımızın izini bıraktığımız şeyler, hayatlarımızın dekoru değiller, aslında çok aktif özneleri. Nasıl bir mekanda yaşadığımız nasıl bir hayat yaşadığımızı da gösteriyor. Misafir odaları tarihin belli dönemlerine işaret ediyor. Bunlar kentli orta sınıf evlerin misafir odaları, yani sınıfsal bir arka planı var. Evin kamusal alanları aynı zamanda. Bir tür kent meydanı gibi... Nasıl her meydan bize o kentle ilgili ipuçları verirse ve kentte bırakılan izlerin toplamıysa, misafir odaları da evin kamusal alanı gibi, başkalarına göstermek istediğim yanı... Literatürün de söylediği, mekanla ilgili ampirik çalışmaların da gösterdiği gibi ev aslında kadının mekanıdır, hatta hayat üzerinde en fazla kontrol sağlayabildiği yerdir ev. Kadının eve kapatılması, onun politik eşitliksizliğinin mekanda izlenmesidir ama aynı zamanda kadın, aslında evin içinde boş durmamıştır. Bu maruz bırakıldığı adaletsizlikten başka bir imkan yaratmıştır. Evin üzerinde mekansal olarak sağladığı kontrol, hayat karşısında ayrıntıları fark edebilen, incelten bir deneyim olmuştur. Kadına ayrı bir dünyayı inşa etme becerisi kazandırmıştır. O nedenle misafir odası evin diğer mekanlarından çok farklıdır, o yüzden girilmez. Kadının adeta bir küratör gibi düzenleyip o düzeni evde yaşayan diğer insanlara karşı da cengaverce koruduğu bir şeydir, girseniz de oturmaya korkarsınız! Kadının kendi ve aynı zamanda evdeki herkes hakkında, evin dışındaki insanların izlenimlerini biçimlendirmenin aracısı olan bir mekandır misafir odası. Bence ailenin bir müzesi adeta. Kadınların kendi hakkında ve aile hakkında ‘Biz kimiz?’ sorusuna hazırladığı bir cevap, aileye dair bir kolektif kimlik örüntüsü misafir odası. Misafir odaları artık yok oluyor, çünkü biz kamusal alanlarımızı evlerimizde kurmuyoruz. Giderek ‘evde misafirlik’ olgusu ortadan kalktı. ‘Biz kimiz?’ sorusuna daha çok dijital mecralarda cevap hazırlıyoruz. Kısaca hayat, mekan aracılığıyla sürdürülen bir süreç, bir vakumda yaşamıyoruz.”
BU ANLATILARI İYİ KAYDETMEK LAZIM
Belgesel fotoğrafçı Tahir Ün ise, “Misafir odaları bizim geleneksel kültürümüzle ilgili bir konu. Balkanlarda da Kafkaslarda da var. Sergi fotoğraflarını izlediğimde ben de annemi anımsadım. Evin en güzel ve en büyük odası misafir odasıydı, kapısı daima kapalı olurdu, hatta zaman zaman da kilitlenirdi. Ben hep girmek isterdim, annem de bana hep terlik fırlatırdı. Çok özel alanlardı, çok temiz tutulurdu, erkekle kadın arasında bir rıza ilişkisi doğururdu, babam bile giremezdi. Şimdilerde kalmadı, kaybolmadan kaydetmek ayrıca önem taşıyor. Bu anlatıları, bu anıları, anekdotları iyi kaydetmek lazım. Fotoğrafta insanı kullanmayarak insana dokunan, çok güzel bir sergi olmuş. Umarım devamı gelir. Aslı iyi bir gazeteci, bu akşam da iyi bir fotoğrafçı olduğunu gördüm” ifadelerini kullandı.
Sergiyi www.cizgelikedi.com/galeri.html adresinden izleyebilir, söyleşinin kaydına https://www.youtube.com/watch?v=xwSudiPjzc0 adresinden ulaşabilirsiniz.
Haber Merkezi